Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Antalya'nın Alanya ilçesinde hayırsever kardeşlerin yaklaşık 6 milyon liraya yaptırdığı caminin açılışını yaptı. Başbakan Yardımcısı Arınç, camilerin sadece 5 vakit ibadet yeri değil, aynı zamanda sosyal alanlar olarak da hizmet vermeye başladığını söyledi. Başbakan Yardımcısı Arınç cami açılışı yapmak ve düğün törenine katılmak için Antalya'nın Alanya ilçesine geldi. Bacoğlu ailesinin yaptırdığı caminin açılışını yapmak üzere Konaklı Beldesi'ne gelen Arınç burada Kaymakam Erhan Özdemir, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvkili Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse, İlçe Başkanı Hüseyin Güney ile vatandaşlar tarafından karşılandı. Cami açılışı müezzin Adem Yağcı'nın Kur'an-ı Kerim okumasıyla başladı. Ağustos ayının Türk tarihi bakımından zafeler ayı olduğuna dikkati çeken Arınç, Ağustos ayının her gününde ayrı bir zafer, ayrı bir başarı bulunduğuna dikkat çekti. Arınç, "Bizim en çok üzerinde durduğumuz ve bildiğimiz, bir 26 Ağustos Malazgirt Meydan Muharebesi'nin kazanıldığı gündür. 1071, Sultan Alparslan Anadolu'nun kilidini Malazgirt'te açar ve biz bin yıldır bu topraklar üzerindeyiz. Diğeri 30 Ağustos'tur. Kurtuluş Savaşımızın sonudur. Başkomutanlık Meydan Muharebesi'dir. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İstiklal Savaşımızda şehit düşenleri rahmetle andığımız, hatırladığımız bir gündür. 1922'den bu yana da şu kadar yıl geçti, her sene 30 Ağustosları, bizi var eden o büyük zaferi büyük bir heyecan ve coşkuyla anarız. Unutmayın ki Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bu topraklar işgal edilmişti. Fransızlar'ın, İtalyanlar'ın, İngilizler'in, maalesef başka milletlerin işgali altında kalmıştı. İşte 1918'den sonra başlayan istiklal mücadelemiz Samsun'a çıkış, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışı, savaşlar sonunda büyük bir başarı ve sonunda düşmanın denize dökülmesi. Bu büyük zaferlerin olduğu günlerden bir tanesinde de bir cami açılışını yapıyoruz. Elbette camiler de bizim ilim ve fetih sembollerimizdir. Unutmayın ki ecdadımız, bir ülkeyi, bir şehri fethettiği zaman, fetih hakkı olarak orada varsa bir kilisenin en büyüğünü cami yapardı. Çok şükür bugün Anadolu'da onbinlerce ibadet yerimiz var. Aynı zamanda camiler sadece 5 vakit ibadet edilen yerler değil, aynı zaman da sosyal alanlar olarak da hizmet görmeye başladı." dedi. Arınç, Anadolu'dan İstanbul'a göç edenlerin ev yapmadan önce cami yaptığını da söyledi. Türklerin Anadolu'ya ayak bastığı günden bu yana ülkenin her yerinde insanların ev ihtiyaçlarından dahi önce camilerini düşündüğünü dile getiren Arınç, İstanbul'da yapılan bir araştırmayı anlattı. Türkiye'nin en büyük göç alan şehri olan İstanbul'da belki 3 Sivas, 5 Çorum. 7 Trabzon, 10 tane Rize olduğunu kaydetti. Bugüne kadar Anadolu'nun her köşesinden İstanbul'a geldiklerini belirten Arınç, "Belki dağ başlarında önce gecekondular kurmuşlar. Şimdi onlara varoş deniyor. Bu varoşlarda şimdi çok şükür ıslah edildi. Güzel kasabalar, şehirler haline geldi. İnsanlar köyünden, kasabasından İstanbul'a gelince 3-5 aile olunca önce mescitlerini yapmışlar. Camilerini yapmışlar. İstanbul'u bir dolaşın. Beykoz'un tepelerinde de, Ümraniye'nin sırtlarında da Anadolu'dan geldikleri günden itibaren yapılmış camiler göreceksiniz. Bu milletimizin yapısında, kalbinde, gönlünde olan birşey. Başka milletlerde var mıdır bilmiyorum ama bizim işimiz böyledir." diye konuştu.Alanya'da 'Hamdullah Emin Paşa' adında bir vakıf üniversitesinin kurulduğunu belirten Arınç, Türkiye'nin hiçbir ilçesinde bir vakıf üniversitesi olmadığını kaydetti. Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi'nin temelini attıklarını hatırlatan Arınç, üniversitenin bittiğini ancak yerel desteğin güçlü olmadığını da bildiğini kaydetti. Arınç, "Hiçbir ilçeye nasip olmayan bir üniversiteyi, ecdadımızdan bir insanın özel ismiyle açmak bize nasip oldu. Hangi devirdeyiz arkadaşlar? Hem adı Hamdullah olacak, hem Emin olacak, sonunda da Paşa olacak. 10 sene evvel bunu düşünemezdiniz. 15 sene evvel 'vay gerici, vay yobaz' diye başlarlar, dişlerini gıcırdatırlar, 32 dişinden 22'si zayi olurdu. Bizde bir büyüğümüz vardı, Oğuzhan Asiltürk. Bir arkadaşımız onun ismini telafuz ederken, 'ya ne güzel isim' derdi. Hem Oğuz, hem Han, hem Asil, hem de Türk kardeşim. İsme bak sen. Bizim üniversitenin ismi de öyle. Hamdullah Emin Paşa. Paşa'nın ismine layık bir üniversiteyi kurduk ama geliştiremedik. Önce bu üniversiteyi geliştirmemiz lazım. Siz Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi'ni ayağa kaldırın, devlet üniversitesini de kurmak boynumuzun borcu olsun." şeklinde konuştu.Konuşmalardan sonra 2 katlı, 4 minareli ve 4 bin 500 kişi kapasiteli caminin açılış kurdelasını kesen Arınç camiyi gezdi. Alanya İlçe Müftüsü Mustafa Topal tarafından camii hakkında bilgi alan Arınç, camiyi beğendiğini söyledi.Arınç, cami açılışından sonra Park Alanya'da yapılan dayısı Ali Yönet'in torunu Ali Yönet ile Dilşen Akkaya'nın düğün töreninde nikah şahitliği yaptı. Arınç, çifte bir ömür boyu birbirlerini her gün daha çok severek, daha çok bağlılık duyarak, örnek bir aile kurmalarını istedi. Genç çiftin birbirine çok yakıştığını kaydeden Arınç, bu mutluluğun daim olması dileğinde bulundu. Türk milletinin evliliğe önem verdiğini kaydeden Arınç, Türk halkı için nikahın çok kutsal olduğunu kaydetti. Çiftin, güzel hayırlı ve örnek nesiller yetiştirmesini arzu ettiklerini dile getiren Arınç, çiftlerin günlük sıkıntılar yaşayabileceğini ancak bunlar akarşısında sabırlı olunması ve çiftlerin zorlukları birlikte aşmaları gerektiğini kaydetti. Arınç, konuşmasının ardından geline evlilik cüzdanını verdi. Gelin ve damat daha sonra çıkıp dans etti. Arınç da düğünde bir müddet akrabalarıyla sohbet etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz