Çamlıbel’de Saadet Hanımın Eserleri İlgi Gördü

Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Çamlıbel köyüne yerleşen İstanbullu Saadet Yılmaz, can sıkıntısını gidermek için yaptığı elişlerini geçim kapısı haline getirdi.Eşi, emekli gazeteci Ayhan Yılmaz’ın kendisine yardım ettiği Saadet hanımın, ürettiği gümüş takılar, şalvarlar, ahşap ve taş boyama işleri ilgi görürken işyerine de Köyün delisi adı verildi. İlçeye 18 kilometre uzaklıktaki Çamlıbel köyüne 3 yıl önce gelen İstanbullu Yılmaz ailesi burayı sevince yerleşme kararı aldı. Emekli işletmeci olan Saadet Yılmaz ile emekli gazeteci Ayhan Yılmaz, Köyün Delisi adını verdikleri bir dükkan açtı. Burada saadet hanımın ürettiği elişleri satılırken Ayhan bey de eşine destek oldu. İşini severek yaptığın anlatan Saadet Yılmaz, “3 yıldır bu dükkanı işletiyorum. Genellikle el ürünleri yapıyorum. Daha önce işletmecilik yapıyordum. Canım sıkıldıkça böyle dekoratif şeyler yapmaya başladım. Buraya gelip yerleştikten sonra boş durmanın anlamsız olduğunu düşünerek böyle bir şeylerle uğraşmaya başladım. Tamamı dekoratif işte el sanatları takı üzerine çalışıyorum. Değişik ürünler yapıyorum. Genel de kendi yaptığım el ürünleri. Kendi yaptığım çalışmalar tabi daha fazla ilgi görüyor. Yöresel şeylerde daha fazla örnekler sunmaya çalışıyorum. Ama bulmakta biraz zorlanıyorum. Yöresel şeyleri de koyuyorum. Sattığımı ürünler arasında şalvarlar, kendi diktiğim şalvarlar. Gümüş takılar, bijuteri, pazen çantalar, taş boyama, ahşap boyama bunun gibi ürünler var. Değişik süslemeler dekoratif şeyler. İşte bereket taşları, rüzgar çanları, bu tip ürünlerimiz mevcut” dedi.Emekli gazeteci Ayhan Yılmaz da, “30 yıl gazetecilik yaptım. Spor yazarlığı. Emekli olduktan sonra eşimle karar verdik Çamlıbel köyüne geldik. Eşim bir dükkan açtı. Köyün delisi adını koyduk. Zaten köyün delisine benzer bir isim düşünüyordu eşim. Daha sonra ortak bir kararla Köyün Delisi adını verdik. Hobi odası olarak başladı. Kendi ürünlerini yapıp satıyor. Bende yardım ediyorum. Ne isterse yapıyorum. Daha doğrusu ne diyeyim. İstediği hiçbir şeyi yapamıyorum da ayak işlerini yapıyorum. Daha çok dinleniyorum ben. Geziyorum eğleniyorum. Böyle güzel ikinci bir hayat diyelim” dedi.