"Kurtlar Vadisi", "Bir Avuç Deniz", "Aşk Beklemez" ve "Medcezir" gibi yapımlarla tanınan sinema, tiyatro, dizi oyuncusu, yazar ve eğitmen Can Gürzap 79 yaşında hayatını kaybetti. Can Gürzap için ilk tören Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlendi. Törende Işıl Yücesoy, Nurseli İdiz, Melek Baykal ve Haldun Dormen gibi yakın arkadaşları duygu dolu anlar yaşadı.
Can Gürzap için Atatürk Kültür Merkezi'nde tören düzenlendi. Can Gürzap'ın cenazesi düzenlenen törenin ardından Taksim Camii'ne götürüldü ve cenaze namazı sonrası son yolculuğuna uğurlandı.
Elif Gürzap İnanılır, "Konuşmakta zorlanıyorum. Bir tek ben babamı kaybetmedim. Türkiye önemli bir insanını kaybetti. Ama ben hem babamı hem ilham kaynağımı hem patronumu, her şeyimi kaybettim. Daha fazla söyleyecek bir şeyim yok. Teşekkür ediyorum" dedi.
İstanbul'da Taksim Camii'nde cenaze namazı kılınan tiyatro ve sinema oyuncusu Can Gürzap'ın cenazesi, Sakarya'nın Sapanca ilçesine gönderildi. Kırkpınar Mahallesi'ndeki aile kabristanlığına getirilen Gürzap'ın cenazesi, annesi Melek Gürzap'ın mezarının yanına defnedildi. Cenazeye, tiyatro ve sinema camiasından çok sayıda oyuncu arkadaşı ve sevenleri katıldı. Helalliğin ardından defin işlemi gerçekleşti. Sevenleri, Gürzap'ın mezarının başında dua etti. (DHA)
Gürzap için düzenlenen törene eşi Arsen Gürzap, kızları Ayşe Gürzap ve Elif Gürzap başta olmak üzere, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Derya Baykal, Haldun Dormen, Işıl Yücesoy gibi çok sayıda sanatçı dostu ve sevenleri katıldı. Tören Can Gürzap'ın hayatını anlatan video gösterimiyle başladı. Tören’de Can Gürzap’ın yakın dostları sanatçıyı anlatırken ailesi ve dostları gözyaşlarına hakim olamadı.
Törende ailesi adına konuşma yapan Gürzap'ın yakın arkadaşı oyuncu Atsız Karaduman, "Can Hoca'yla 1974'te tanışmıştık. İngiltere'den döndükten sonra Ankara Devlet Konservatuvarında hocalığa başlamıştı. Orada hocam olmuştu. Daha sonra İstanbul'a geldiğimde ben de geldiğimde hocalığın ötesinde bir arkadaş, dost olduk, sırdaş olduk, dert ortağı olduk. O uzun sohbetlerde ilk izlenimimi söyleyeyim. Lise ve ortaokul yıllarında babası Reşit Gürzap’ın ve arkadaşı Muhsin Ertuğrul'un o Cumhuriyetin ilk aydınlarının, kültür, sanatla ilgili düşüncelerinden çok etkilenmişti, bu kendi ifadesidir. Liseyi bitirdikten sonra oyuncu olmak ister. Muhsin Bey ve Reşit Bey, 'Hadi bakalım doğru Ankara'ya, Ankara Devlet Konservatuarına, okulu bitir ondan sonra ne yapacağına karar verirsin. 'Hocam, okulu bitiriyor, sonra yurt dışına gidiyor. Fatih'in söylediği gibi eğitimini alıyor ve tekrar Türkiye'ye dönüyor.
Efendim şimdi tiyatroda hem oyuncu olacaksınız, hem yönetmen olacaksınız. O yetmeyecek radyoda oyuncu olacaksınız, yönetmen olacaksınız. O da yetmeyecek. Televizyonda oyuncu olacaksınız, yönetmen olacaksınız, o da yetmeyecek. Sinemada oyuncu olacaksınız, o da yetmeyecek. Oyun yazacaksınız, oyun çevireceksiniz. Bu her babayiğidin harcı değildir. İşte o yiğit, şimdi burada yatıyor" ifadelerini kullandı.
Işıl Yücesoy ise, "Çok zarif bir adamdı, şık bir adamdı. Hocaların hocasıydı. Ben hayatımda konservatuvara ilk gittiğim zaman Can’dan öğrendim Brecht adını. Bize bile çok şey öğretti Can. En yakın arkadaşlarına bile çok şey öğretti. Can’ı ben anlatamam ki. Yalnız bilin, bu yüreğim var ya neredeyse artık iki parça falan değil, hepsi gidiyorlar. Yukarıdakiler zaten aşağıdakilerden daha fazla oldular. Yukarıdakiler bir grup kursalar, bir tiyatro yapmaya kalksalar bütün salonlarımız boş kalır. Çünkü onlarınki zaten dolar yukarIda.
Öyle ustalar gitti. Can’ı anlatacak lafım çok az ama birşey söylemek istiyorum. Bütün bu anlatılan şeyler var ya, bu televizyonlarda geçen, kitap yazmış, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun kurucusuymuş. Bunu artık hepimiz çok iyi biliyoruz ama bilmediğimiz ve bilmemiz gereken birşey var. Can bunları o kadar tevazu içinde yaptı ki, o kadar kendinden ve doğasından yaptı ki. Hiçbir cilası olmadan aramızda yaşadı şimdi de kalbimizde yaşayacak " dedi.