Can Yücel'in tahrip edilen mezarının faturası hükümete kesildi

Taksim’de bir grup sanatçı, Şair Can Yücel’in mezarının tahrip edilmesine tepki gösterdi. Olayın faturasını hükümete kesen sanatçılar, yaşanan olayların hükümetin yüksek sesle bir kınama yapmamasından kaynaklandığını savundu.
Can Yücel'in Muğla Datça'daki mezarının kimliği belirsiz kişilerce tahrip edilmesine bir grup sanatçı tepki gösterdi. Taksim Hill Otel’de bir araya gelen sanatçılar, ortak bir dille bu saldırıyı kınadıklarını söyledi.
Ressam Bedri Baykam, son dönemde kamuoyunun karşısına nahoş olaylarla çıktıklarını, bunun de kendilerini çok üzdüğünü aktardı. Türkiye’nin her gün laik değerlere, sanat eserlerine, özgür düşünceye saldırılan bir ülke halini aldığını savunan Baykam, “Son olarak Şair Can Yücel’in mezarına yönelik akıl almaz saldırıyla sarsıldık. Bu ülkede hangi süreçler sonucunda sanatçılar, hedef haline getirildi. Birbiri peşi sıra yaşanan elim olaylara neden olan gericiler, meydanı nasıl bu kadar boş bulabildi? Tophane'de sanatseverlere adeta meydan dayağı atanlar, sanatçıların ölümcül şekilde bıçaklayanlar ses çıkarmayan iktidarın neden olduğu sahipsiz bir ortamdan mı beslenmektedir? Bu tavırdan mı güç almaktadır? Tüm bu olayların ortak noktası hükümetin yüksek sesle bir kınama yapmaması, bu olayların üstüne gitmemesidir. Hükümet kınama yapmamasının tersine adeta sessizliğiyle bu havayı beslemektedir.” dedi.
Şair Can Yücel’in anısına yapılan saldırının Türk toplumunun temsil ettiği ve koruduğu tüm değerlere karşı yapıldığını ileri süren Baykam, bu olayı her kesimin lanetlemesi gerektiğini vurguladı.
Heykeltıraş Mehmet Aksoy ise toplantıdaki konuşmasında, saldırıdan AK Parti İlçe Başkanı Ahmet Sedat Deniz’i sorumlu tuttu. Yaşanan olayların ilçe başkanının sözlerinin ardından gerçekleştiğini söyleyen Aksoy, “Yalan dolanla yaşayanlar, Allah’la kandıranlar, Kâbe’leri para olanlar, Yücel’in bu özgür kişiliğinden mezarından bile rahatsız oldular. ‘Şarap kadehine benziyor’, ‘Şarapçılar mezara şarap döküyor’, ‘Din iman gelenek elden gidiyor’ türü laflarla AKP ilçe başkanı böyle fetva vermiş. Ertesi akşam mezar tahrip ediliyor. Şarap döküyorlar diye niye mezarı tahrip ediyorsun. Ama asıl hedef mezarda şarap içirtmemek değil, mezarı yıkmak. Hangi din, örf ve adetlerimizde Ramazanın ortasında ölüye, mezara saldırmak var. Saldıranın suçu yok. Onu bulunduğu bilinç düzeyinde cahiliye döneminde tutup onu fetvalarıyla cesaretlendiren saldırgan hale getirende suç.” diye konuştu.
Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş da, Kültür Bakanlığı’nın yapılanlara sessiz kalmaması gerektiğine işaret etti. Kültür Bakanlığı’nın Türkiye’de kültür ve sanatın gelişmesine ortam hazırlamakla görevli olduğunu kaydeden Karakaş, “Sanatı ve sanatçıyı koruma görevinin yüksek sesle yapılmadığını görüyoruz. Buradan Kültür Bakanı’na bunların karşısında sessiz kalmaması konusunda çağırı yapıyorum. Sessiz kalınırsa bu devam eder.” ifadesini kullandı.
Rutkay Aziz ise ülkenin gidişinin iç açıcı olmadığını savundu. Aziz, Can Yücel’in mezarına yapılan darbelerin şairin şiirlerine zarar vermeyeceğini aktardı.