HABER

"Çanakkale ruhunun zayıflamadığını görüyoruz"

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İşliyen: - "Cenabı Allah Çanakkale ruhunu hiç zayıflatmasın inşallah, zayıflamadığını görüyoruz hamdolsun" - "Sur'daki çatışmalar devam ederken, güvenlik güçlerimiz nöbet tuttukları terk edilmiş bir evin içindeki malzemeyi kullanırken bile, onun manevi mesuliyetini taşıyamayız endişesiyle, ceplerinden çıkardıkları bir miktar parayı, kullandıkları çaya, şekere bedel olarak oraya bir notla beraber koydular. Ben bunu görünce öyle şükrediyorum ki"

ERZİNCAN (AA) - Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, "Cenabı Allah Çanakkale ruhunu hiç zayıflatmasın inşallah, zayıflamadığını görüyoruz hamdolsun" dedi.

İşliyen, Erzincan Müftülüğü Konferans Salonu'nda, "Çanakkale Ruhu ve Çanakkale'yi Anlamak" konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı.

Saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından İşliyen, Çanakkale Savaşı'nda Türk askerinin, ölümden korkmadan nasıl kurşunların üzerine yürüdüğünü anlattı.

Birbirine yakın siperlerde kahraman Mehmetçik'in gözünü kırpmadan, öleceğini bilerek düşen arkadaşının yerine geçtiğini belirten İşliyen, "Düşman saflarında yer alan bir batılı 'Bizim bunları mağlup etmemiz mümkün değil zaten. Bizim yaşamaya duyduğumuz özlem kadar, onlar ölüme özlem duyuyorlardı.' diyor. Neden? Nedir bu? Yani üzerine gelen kurşun yağmurunun önüne kendisini atmaya iten insanımızı, hangi ruhtu? Cenabı Allah Çanakkale ruhunu hiç zayıflatmasın inşallah, zayıflamadığını görüyoruz hamdolsun."

İşliyen, 2015 yılında Diyarbakır'da müftülük yaptığını anımsatarak, o dönem Sur ilçesinde, PKK'lı teröristlerce kazılan çukurların kapatılması, kurulan barikatların kaldırılması ve tuzaklanan patlayıcıların imhası için başlatılan operasyona işaret etti.

- Askerlerin "hakkınızı helal edin" notu

Konuşmasına Sur örneği ile devam eden İşliyen, şunları dile getirdi:

"O küçük alanda bir sivilin burnu kanamasın diye, bir masum zarar görmesin diye gösterilen hassasiyetten dolayı 66 civan gibi gencimizi şehit gönderdik. Ben günde 7 şehidi aynı anda uğurladığımızı biliyorum. Haince, bir karakolun önüne konulan bir arabadaki bombanın patlaması neticesinde 7 gencimizi şehit verdik. Sur'daki çatışmalar devam ederken, güvenlik güçlerimiz nöbet tuttukları terk edilmiş bir evin içindeki malzemeyi, varsa çayı, şekeri kullanırken bile, onun manevi mesuliyetini taşıyamayız endişesiyle, ceplerinden çıkardıkları bir miktar parayı, kullandıkları çaya, şekere bedel olarak oraya bir notla beraber koydular. Dediler ki 'Biz burada uzun zaman geçirdik. Evinizdeki eşyanızı, malzemenizi, izniniz olmadan kullandık. Belki kullandığımızın karşılığı değil ama bu 100 lirayı içtiğimiz çaya, şekere bedel olarak koyduk. Lütfen hakkınızı helal edin.' Ben bunu görünce öyle şükrediyorum ki."

- "Allah onların sayısını çoğaltsın"

İşliyen, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Zeytin Dalı Harekatı'nda Afrin'de Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Bilal Akpınar'ın, şehit olmadan önce, silah arkadaşına verdiği mektubu da örnek gösterdi.

İşliyen, "Akadaşına hitap ederken diyor ki, 'Bu imanla küfrün savaşıdır. Hilalle haçın savaşıdır, tevhitle şirkin savaşıdır, Hakla batılın savaşıdır' diyor. Allah'ım bu ne güzel bir iman. Senin gönlüne bu imanı yerleştirmeye vesile olan, bu eğitimi veren annenin, babanın elinden ayaklarından öpelim. Allah onların sayısını çoğaltsın." ifadesinde bulundu.

En Çok Aranan Haberler