Çanakkale Valisi Erkal, Din Görevlileriyle Bir Araya Geldi

Çanakkale Valisi Hamza Erkal, Din Adamları ve Camiler Haftası münasebetiyle din görevlileriyle bir araya geldi.İl Müftülüğü tarafından düzenlenen kahvaltılı toplantıya katılan Vali Hamza Erkal, öğretmenlerin ve din adamlarının mesleklerinin toplum için çok önemli olduğunu belirtti. Erkal, “Öğretmenlerimizi ve imamlarımızı iyi yetiştirebilseydik zaten bu toplumda hiçbir problem kalmazdı. Öğretmenler, ilmi manada çağın gereklerini çocuklarımıza öğretirken, sizler de dinimize dair, bilgilerle onları mücehhez edecektiniz. Hem manevi, hem dünyevi, hem ilmi olarak mücehhez bir şahıs olarak toplum içerisinde yer alacaklardı. Böyle bir toplumun sırtının yere gelmesi mümkün değildir . İsmi ‘barış’ olan bir dinin mensupları olan bizler, kendimizi Müslüman addediyoruz. Ancak sokakta insanlar savaş ile İslam alemini bir arada telaffuz ediyorlar. Aynı cümlede kullanıyorlar ve biz bundan hicap duymuyoruz. Bunda, hepimizin sorumluluğu var. İnsanlarımıza dini düzgün öğretemiyoruz. Onun için sizlere büyük iş düşüyor. Birileri zaten dışarıda durmadan bizim coğrafyayı kurcalıyor. Osmanlı İmparatorluğundan beri sürdüregelen bir haçlı seferi var ve daima İslam alemini bir savaş içerisinde tutmak istiyorlar. İnsanları birbirine kırdırmak ve dini hassasiyetlerini zayıflatmak istiyorlar. Zaten bunu yakaladıkları zaman ortada ne Türkiye kalır, ne İslam alemi kalır. Türkiye Cumhuriyeti son kaledir. Eğer bu kale, bu çınar, yıkılırsa bu coğrafyada tek bir Müslüman ülke kalmaz, kalamaz. Biz bunun farkına vararak insanlara dinimizi hakkıyla öğretmeliyiz. Sizler, insanların bu yöne ilgisini çekecek yolları yöntemleri bulmak zorundasınız. Osmanlı bakiyesi olan toprakları dağıtıla dağıtıla ufacık bir coğrafyaya sıkıştırılmış. Bunu yapanlar belli aynı odaklar, Suriye’de, Irak’ta, Tunus’ta Mısır’da şimdi de Türkiye’de her gün bir şeyler kurcalıyorlar. Suruç’ta olsun, Diyarbakır’da olsun bombalar patlatıyorlar. Bunları sanmayın ki içeriden yönetilen birileri yapıyor. Hep dışarıdan büyük akılların oyunları ve bizi birbirimize kırdırıyorlar. Barış, diye bağıran insanlar aynı saftalar. Benim polisimi, askerimi kim öldürüyor. Toplumun maneviyatıyla oynanmış bütün sıklet merkezi kaymış. O yüzden maalesef ki biz birbirimize düşecek noktaya getirilmişiz. Bir toplum ancak bu şekilde çökertilebilir. Bizim bu konuda uyanık olmamız lazım” dedi.