1. Tarihleri eski ve bir o kadar da yaratıcılıkla dolu. Mitolojiden destanlara geniş bir üreticiğe sahipler.
Yunan mitolojisinden bile eski olan Abhaz mitolojisi birçok halk üretimine ilham verdi. Hatta Yunan mitolojisinde bazı karakterlerin aynısı Abhaz mitolojisinde de vardır. Örneğin, Prometheus, Zeus, Achiles...
!
2. Bütün dünyanın uyum sağlayarak kullandığı soyadı kavramı aslında Kafkas halklarına dayanıyor.
Tarihte soyadı kavramını ilk olarak kullanan Kafkaslar'da her ailenin bir arması ve adı vardı. Bugün bütün dünyanın aynı şekilde bir isme sahip olması da buradan geliyor. Türkiye dahil dünyanın birçok ülkesine yayılmış olan Abhaz, Adige, Kabartey gibi Kafkas milletleri hala eski soyadlarını kullanır.
3. Kafkaslar'da hapishane kavramı yok çünkü toplumsal düzen başka türlü kuruldu.
Çerkesler'de eğer bir kişi hata yapar veya suç işlerse toplumdan dışlanır ki bu da onlar için en büyük ceza aslında. Toplumsal düzenlerinde esaret kavramı olmadığı için kişiyi esir alma onların algılarında yoktur.
4. Akraba evliliği yapmazlar, bu konuda oldukça hassaslardır.
Kafkas halkları arasında akraba evliliği yoktur ve doğru bulunmaz. Hatta akrabalık bir yana aynı köyde yaşayanlar arasında bile evlilik söz konusu olamaz çünkü çocukların kardeşçe büyümesi onlar için çok önemlidir.
5. Kafkas toplumlarında kadınlar, eşlerini kendi kararlarına göre seçer. Kız isteme, başlık parası, görücü usülü gibi kavramlar yok denecek azdır.
Kafkas toplumunda kadının yeri ikinci planda değildir. Hatta anaerkil bir toplum yapısı da hüküm sürmüştür diyebiliriz.
6. Kafkas dilleri M. Ö. 3000'lere kadar dayanır.
Günümüzde konuşulan birçok modern dilin kökeni Kafkasya’ya uzanır. Kafkasya gibi küçük bir coğrafyada 37 farklı dil konuşuluyordu. Günümüze taşınmaları imkansızlaşsa da kendi dillerine oldukça bağlı bir millettir.
7. Büyüklerin ettiği söz, kanun gibidir.
Kafkas tarihi genelde sözlü kanunlarla düzenlendiği için büyüklerin sözleri büyük önem taşır. Halkın yaşlıları ve tecrübelileri tarafından kararlar oluşturulur. “Thamade”lerin aldığı kararlar kanun gibi kabul edilir ve karşı gelinmez. Bu konuda günümüzden çok güzel bir örnek yer alıyor: Bilindiği gibi düğünlerde kutlama amacıyla silah atılması tüm Türkiye’de ciddi bir sorun. Devletin birçok yaptırımına karşın engellenemeyen bu gelenek, Türkiye’de yaşayan Çerkes büyüklerinin aldığı bir kararla yasaklanmış ve bu kararın alınmasının ardından ülkedeki tüm Kafkas göçmeni halklar karara riayet ederek bir daha düğünlerde asla silahla kutlama yapmamıştır.
8. Çerkeslerde çocuk yaşta evlilik ve kadına karşı şiddet asla kabul görmez ve dışlanır.
Bu kavramlar başka toplumlar tarafından zaman zaman meşru görülse de Çerkesler bunların tamamen karşısındadır.
9. Dilenci kavramı yoktur ve bu konuda yıkılmaz bir onurlu duruşa sahipler.
En kötü durumda olsalar bile dilenmek, seçenek bile onlar için yoktur. Gerekirse yardımlaşır, birbirlerinin karnını doyururlar ama asla dilenmezler.
10. Tarihleri acılar ve zaferlerle doludur.
Bugün “Çerkesler” olarak bilinen ve aslında birçok farklı etnik unsuru bir arada barındıran Kafkas Halkları, Büyük Kafkas Sürgünü öncesinde, anavatanlarında, insanlık tarihinin kültürel ve sosyal anlamda en ileri medeniyetlerinden birine sahipti. 1864 yılında Çarlık Rusya’sı tarafından dünyanın dört bir yanına sürgün edilmeleriyle birlikte Türkiye dahil birçok ülke bu sıra dışı halkla tanıştı. Dünyanın en eski ve köklü medeniyetlerine ev sahipliği yapan Kafkasya maalesef bugün de birçok çatışmaya ve acıya tanıklık ediyor. Bu topraklarda yaşayan ve kültürlerini farklı coğrafyalarda yaşatmaya devam eden Abhaz, Adige, Çeçen, Kabartey gibi halklarsa yaşam biçimleri, örf ve adetleriyle var oldukları her ülkede dikkat çekiyor. Ayrıca medeniyetlerinin kadına düşman olmaması, dürüstlüğe ve cesarete önem vermesi onları asil bir halk kılmaya devam ediyor.