İnsan vücudunun her yerinde bu mantar türünden çok sayıda bulunur. Vücutta birtakım şartların oluşması durumunda mantar enfeksiyonuna daha duyarlı olunabilir. Candida mantarı, bazı bölgelerin sıcak ve nemli olması sonucunda, daha kolay oluşum gösterir. Vajinada daha çok meydana gelir. İsilik, pamukçuk, tırnak yatağı enfeksiyonları ya da büyük göğse sahip olan insanların göğüs altında da ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde meydana gelen oral enfeksiyon, ilerleyen yaşlarda daha çok oluşum gösterir ve çok nadir bir şekilde vücuda yayılır.
Her canlıda bulunan mantar bakterisi, genel olarak insan vücudunda yer alan lenf sistemi içerisinde, çevresel faktörler nedeniyle hızlı bir şekilde çoğalabilir. Bu durum da vücut için tehlikeli bir hale gelmeye başlar. İnsan vücudunda bulunan mukoza zarının bulunduğu her bölge yaşam alanı için elverişlidir. Özellikle göz, kulak, mide, mesane, genital bölge ve ciğerlerde ortaya çıkabilir. Genel olarak genital bölge mantarı olarak da bilinir. Kadınların en büyük korkularından biridir. Ancak sadece genital bölgede ortaya çıkmaz, aynı zamanda sinir sistemi üzerinde de olumsuz bir etki oluşturabilir.
Bağırsak florasında yaklaşık olarak 1500 gr ağırlığında insan vücuduna fayda sağlayan bakteri türleri yer alır. Yarar sağlayan mikroorganizmalara, mantar bakterisi zarar vermediği sürece insan vücuduna katkı sağlayabilir. Aynı zamanda canlı kalmaya da devam eder. Yanlış beslenme ya da farklı hatalar sonucu insan vücudunu etkisi altına alarak, bağırsak ve vajinal floranın da bozulmasına neden olabilir.
Mantar enfeksiyonları çevresel ya da yapısal nedenlerden herhangi birinin vücutta yarattığı problemlere bağlı olarak meydana gelir.
Kadınlarda mantar enfeksiyonun ortaya çıkmasındaki en önemli sebeplerden biri düzenli kullanılması gereken doğum kontrol haplarıdır. Aynı zamanda kadınlara uygulanan hormon tedavisi de bu soruna neden olabilir. Vajinada yanma, akıntı ya da kaşıntı oluşumuna yol açar. Yaklaşık olarak %20 - %50 oranında kadınları olumsuz bir şekilde etkiler. Vajina ve çevresinde değişimlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Hamilelik ve menopoz gibi hormonal değişimlerin yoğun olduğu süreçlerde daha çok meydana gelir.
İnsan vücudunun koruyucu kalkanı olan bağışıklık sistemi vücutta aktif bir rol oynar. Bazı besinlerin vücutta yeteri kadar sindirilememesi sonucunda, bağışıklık sistemi belirli ölçüde zayıflamaya başlar. Kötü bir beslenme alışkanlığı olan bireyler besinlerden ihtiyacı olan vitamin, mineral ve proteini alamaz. Tüketilen besinler daha çok yüksek şeker oranına sahiptir. Aynı zamanda karbonhidratlar, yiyeceklerin içerisinde kullanılan trans yağlar, beyaz unun bulunduğu besinler, işlenmiş gıdalar, bağımlılığa neden olan maddeler, koruyucular, tarım ilaçları ya da ağır metaller de insan vücuduna büyük oranda zarar verebilir.
Radyasyona uzun süre maruz kalmış ve mikro dalga fırında pişirilen yiyecekler besin değerini kaybeder. İnsan vücuduna herhangi bir yarar sağlamaz. Bu durum bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir ve mantar bakterisi ortaya çıkar.
İnsan vücudu sağlıklı olduğu zaman, yararlı bakterileri ya da mukozada yer alan mikroorganizmaları kolay bir şekilde dengeleyebilir. Ancak bazı besinler vücutta yer alan yararlı bakterilere büyük oranda zarar verir ve sayısının azalmasına neden olur. Özellikle antibiyotiğin çok fazla ve bilinçsiz bir şekilde kullanılması bağışıklık sisteminde hasar oluşturur. Bağışıklık sistemi zayıflayıp, vücudundaki yararlı mikroorganizmaların sayısı azalan kişilerin vücuduna antibiyotik yerleşir. Bu durum vücudun birçok yerinde Candida mantarının oluşumuna yol açar. Farklı şekillerde vücutta yer alır ve ilerleyen zamanlarda koloni denilen geniş gruplar halinde artabilir. İnsan vücudunda kolonileri oluşturan bu canlıların salgıladığı toksinler farklı alanları dolaşmaya başlar ve bağışıklık sistemi büyük oranda zarar görür. Köke benzeyen canlıların üremesine neden olan mantar bakterisi, bağırsak duvarlarında dolaşır ve toksinlerin, sindirilemeyen besinlerin ve bakterilerin kana karışmasına yol açan mikroskobik delikler açar. Birçok alerjinin oluşumuna neden olabilir.
Beden sağlığına dikkat eden bir insanın günde en az 2 kere duş alması ve iyice temizlenmesi gerekir. Aynı zamanda duş sonrası bazı bölgeler nemli kalabilir. Nemli kalan ve iyi bir şekilde kurulanmayan bölgeler, mantar ve bakteri oluşumuna daha elverişlidir. Bu durumda Candida mantarı vücudun birçok yerinde oluşum gösterebilir.
Bazı insanlar özellikle kardeş ve yakın arkadaşlarıyla kıyafetlerini beraber kullanmakta herhangi bir sakınca görmez. Ancak hijyen kurallarına tamamen aykırı olan bu durum, cilt hastalıklarını ve mantar oluşumunu beraberinde getirebilir. Vücudun herhangi bir yerinde oluşum gösteren mantar, kıyafetlerin ortak kullanımı sonucunda bulaşabilir.
Tüm mantar türlerinde olduğu gibi Candida mantarı da şeker oranı yüksek olan besinlerle beslenir. Aynı zamanda karbonhidrat kategorisinde yer alan besinler ve insan sağlığını tehdit eden tüm yiyecekler hem çeşitli sağlık sorunlarına hem de mantar oluşumuna neden olabilir. Düzensiz ve sağlıksız beslenme alışkanlığı en önemli sebepler arasında yer alır.
Bazı hastalıkların tedavisi sırasında kullanılan idrar sondaları, vücuda implante olan cihazlar ve tüpler Candida mantarının oluşum nedenleri arasında yer alır. Aynı zamanda tam olarak dezenfekte edilmemiş iğne ya da tıbbi cihazların kullanımı da mantar oluşumu için gerekli zemini hazırlayabilir.
Diyabet, insan vücudunda pankreas adı verilen salgı bezinin ihtiyaç duyulan oranda insülin hormonu üretememesi durumunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Aynı zamanda pankreasın ürettiği insülin hormonunu, vücudun yeterli oranda kullanamaması sonucunda da meydana gelebilir. Mantar enfeksiyonu daha çok diyabet hastası olan kişilerde görülür.
Alkolün çok fazla tüketilmesi insan vücudunu olumsuz bir şekilde etkiler. İlerleyen zamanlarda, alkol, mide ve bağırsaklardan emilerek, daha çok oranda kana karışır. Bu durum vücudun farklı yerlerinde mantar sorununa yol açabilir.
Bu sorunun en önemli sebepleri arasında aşırı stres faktörü yer alır. Günümüzde uzun çalışma saatleri ve tempolu bir hayat sonucunda yoğun stres oluşumu görülebilir. Bu durum insan vücudunun daha duyarlı yapıda olduğu kısımlarında enfeksiyon oluşumuna neden olur.
Genel olarak farklı bir insana bulaşma özelliği göstermez. Kişinin kendi bağışıklık sisteminin zayıf bir yapıda olması durumunda meydana gelir. Kadınlarda oluşum gösteren vajinal mantar ise çok nadir olarak cinsel ilişki sırasında bulaşabilir. Hayatı boyunca hiç cinsel ilişkiye girmemiş olan kadınlarda da görülebilir.
Ortaya çıkan semptom ya da belirtiler mantarın bulunduğu alana ve hangi aşamada olduğuna göre farklılık gösterebilir. Aynı zamanda kadın, erkek ve çocuklarda farklı belirtilerin gözlenmesi muhtemeldir.
Kadınlarda sık sık görülen bu mantar, kendini beyaz, biraz katı yapıda olan akıntı şeklinde gösterir. Aynı zamanda vajinada kaşıntıya sebep olabilir. Vajina ve çevresinde yer alan dış dokuları irrite eder. Cinsel ilişki sonrasında ya da idrarınızı yaparken yanmaya, ağrıya yol açabilir.
Candida mantarı sorunu erkeklerde genel olarak genital bölgede kendini gösterir. Özellikle cinsel ilişki sonrasında meydana gelebilir. Buna rağmen cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak nitelendirilmez. Erkeklerin cinsel organında yanma hissi ve cilt yüzeyinde döküntüler oluşabilir.
Oral kandidiyazis pamukçuğu adı da verilir. Genel olarak bebeklerin ağzının iç kısmında meydana gelir. Yemek yemekte ve yutkunmakta zorluk yaşanabilir. Aynı zamanda ağrı da ortaya çıkar. Bebeklerin ağzının su ile gün içerisinde temizlenmesi yarar sağlar.
Özellikle mantarın bulunduğu bölgeye göre ağrı ortaya çıkabilir. Genel olarak insanların günlük hayatını ve rutin işlerini olumsuz bir şekilde etkiler. Eklem bölgesinde ağrı daha şiddetli bir şekilde görülür. Mantarın tamamen geçmesi durumunda, ağrı da ortadan kalkabilir.
Her insanın metabolizması farklı besin ya da kokulara karşı daha duyarlı olur. Vücudun kokuları algılaması ve burun yoluyla içine çekmesi sonucunda alerjik reaksiyon ortaya çıkabilir. Aynı durum alerjen maddelerin, vücuda uzun süre teması durumunda da meydana gelir. Candida mantarı sorunu yaşayan kişilerde vücut bakımı için kullanılan parfüm ya da güzel kokulara karşı hassasiyet oluşabilir. Koku hassasiyeti, mantar teşhisinin konulabilmesi için önemli bir belirti olarak karşımıza çıkıyor.
İnsan vücudunun ısısı genel olarak kaslar tarafından belirli bir oranda ayarlanır. Aynı zamanda beyinde hipotalamus adı verilen bir kısım tarafından kontrolü sağlanır. Eğer vücut ısısı 37 derecenin altına düşerse farklı hastalıklar ortaya çıkabilir. Özellikle vücudun farklı kısımlarında mantar ortaya çıktığı zaman, vücut ısısının düşmesi gibi bir belirti oluşabilir.
Cilt, yüzeyinde mantar enfeksiyonu oluşumu meydana geldiği zaman, daha hassas ve duyarlı bir yapıya sahip olur. Bu durumda küçük bir darbe alması sonucunda kısa sürede morarabilir. Morarma tüm vücuda yayılabilir.
Kronik yorgunluk zaman zaman birçok insanda görülen bir durumdur ve candida mantarı sorununda en sık karşılaşılan belirtiler arasındadır. Mantarın sebep olduğu kronik yorgunluk belirli süreler içerisinde kendini tekrarlayabilir.
Candida mantarının en belirgin göstergesi cilt yüzeyinde kızarıklık ve kaşıntının meydana gelmesidir. Bazı yapısal faktörlerin vücudu etkilemesi sonucunda farklı bölgelerde ortaya çıkabilir.
Saman nezlesi ve astım hastalığı çevresel etkenlerin vücutta reaksiyon oluşturması sonucunda ortaya çıkar. Yaşam kalitesini büyük oranda düşüren ve günlük rutin işleri olumsuz bir şekilde etkileyen astım aynı zamanda mantar enfeksiyonun bir belirtisi olarak görülebilir.
Anksiyete atakları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ağlama krizi, kendini boşlukta hissetme, depresyon, odaklanma sorunu gibi ruhsal problemler mantar oluşumunda meydana gelen belirtiler arasında yer alır. Mantar enfeksiyonun insan vücudunda yayılması sonucunda bireylerin ruh hali olumsuz bir şekilde etkilenebilir.
Mide yanması, sindirim problemi, reflü ve mide ağrısı gibi problemler insan vücudunda sıklıkla görülebilir. Candida mantarının en önemli belirtileri arasında bu problemler yer alır.
Mantar enfeksiyonun tedavisi için her gün yeni yöntemler geliştiriliyor. Eğer enfeksiyona ek olarak ateş, kanlı akıntı, titreme, bulantı ya da kusma gibi belirtiler de ortaya çıkarsa, mutlaka doktora başvurmanız gerekir. Bu önemli sağlık sorununu tedavi etmek için herhangi bir teste ihtiyaç duyulmaz. Fakat beraberinde farklı hastalıkları da getiriyorsa kapsamlı testlerin yapılması uygun görülebilir.
Vajina bir cihaz kullanılarak kontrol edilir. Alınan doku mikroskopla incelenir. Aynı zamanda yumurtalıkların, rahim ve yakınında yer alan organ ve dokuların kontrol edilmesine gerek duyulabilir. Test öncesi 3 gün ilişkiye girilmemesi tavsiye edilir. Cinsel ilişki test sonucunu olumsuz etkileyebilir.
Her hastalıkta olduğu gibi mantar enfeksiyonunda da erken teşhis ve tedavi çok önemli. İnsan vücudunu tüm bakteri ve mikroplardan koruma işlevine sahip olan bağışıklık sisteminin zayıf olması durumunda oral, vajinal ve ciltte meydana gelen enfeksiyon görsel bir şekilde tespit edilebilir. Gerekli görülmesi durumunda kan ya da idrar testi hastalara uygulanır. Bazı durumlarda herhangi bir tedaviye gerek duyulmaz. İlerleyen zamanlarda ise kendi kendine vücuttan kaybolur.
Vücudun birçok yerinde ortaya çıkan mantar enfeksiyonun tedavisinde bazı kremler tavsiye edilebilir. Düzenli olarak kremlerin kullanılması durumunda mantar, kısa bir süre içerisinde tamamen geçer. Butoconazole, Nystatin Tioconazole vajinal krem, Klotrimazol, Ketokonazol, Mikonazol topikal krem, Nystatin Tioconazole vajinal krem ve Klotrimazl pastilleri gibi ilaçların kullanılması büyük oranda fayda sağlayabilir.
Mantar sorunun ilerleyen aşamalarında ve şiddetli oluşumlarda ilaç kullanımı tavsiye edilir. Genel olarak kremlerin çok fazla iyileşme göstermediği durumlarda kullanılır. Ketokonazol, Vorikonazol, ve Flukonazol gibi ilaçların kullanılması fayda sağlayabilir.
Şiddet oranına bağlı ilaç kullanımına ek olarak mantarın yakınında olan dokulara masaj yapılması uygun görüşebilir. Sorunlu olan bölgenin üzerine sıcak kompres uygulanması da tedavi sürecini hızlandıran faktörlerden biridir. Aynı zamanda bölgeyi temiz ve kuru tutmaya özen göstermeniz gerekir.
Mantar enfeksiyonunu besleyen besinlerin arasında ilk sırayı şeker alır. Tedavi süreci ve sonrasında tekrar oluşumunu önlemek için her türlü şekeri hayatınızdan tamamen çıkarmanız gerekebilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek ve vücutta yer alan yararlı bakterilerin sayısını çoğaltmak için probiyotik tüketmeniz fayda sağlar. Aynı zamanda vücutta bulunan zararlı mikroorganizmaları yok etmek için güçlü bir yapının oluşumuna zemin hazırlayabilir. Vitamin ve mineral desteği sağlamak için B vitamini kompleksi, C, D ve E vitaminleri, magnezyum ve kalsiyum minerallerinin alınması gerekir.