Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, 2007’de yapılan anayasa değişikliğinde cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi kararının 2014 yılında gerçekleştiğini ve halkın iradesinin cumhurbaşkanlığına yansıdığını söyledi.Canikli, Hatay Valiliğindeki programın ardından Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığında gerçekleştirilen “Son Ekonomik Gelişmeler Işığında Hatay Buluşması” adlı toplantıya katıldı. Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçildiğini vurgulayan Canikli, "Aynı yetki cumhurbaşkanında, başbakanda. İdare edilen bizden bir kişinin kararıyla netleşmiyor, kesinleşmiyor. Yani başbakan isterse tamamlanmıyor. Cumhurbaşkanı isterse tamamlanmıyor. İkisininki bir araya gelmesi gerekiyor. İkisinin birlikte aynı noktada buluşması gerekiyor. Yani yeni hükümet kurulacak. Seçim yapıldı, bir tanesi çoğunluğu aldı. Cumhurbaşkanı da hükümeti kurma görevi verdi. Kabinesini aldı, hazırladı. Başbakanın kabinesini hazırlaması hükümetin kurulması için yetmiyor. Cumhurbaşkanının da onayı gerekiyor. Cumhurbaşkanı öneremiyor, başbakan da onaylayamıyor. Önerme yetkisi başbakanda, onaylama yetkisi Cumhurbaşkanında. Herhangi bir şekilde iradelerden bir tanesi iptal olursa geçmiş olsun. İşte bu nedenle biz bu sıkıntıları yaşadık. Sadece hükümet kurulurken değil, her gün hükümet bir karar alır onay için cumhurbaşkanına götürür, dolayısıyla her gün krize gebe, krizi içinde barındıran, kriz ihtimalini kaosu, çatışmayı, kavgayı içinde barındıran bu sistem. Bu sistemle gidemeyiz. Belki soracaksınız, şimdi gidiyor. Tabi bizim Tayyip Erdoğan gibi gerçekten çok güçlü bir lider var ve halktan güçlü destek almış bir lider var, cumhurbaşkanı var ve onun liderliği altında aynı davaya inanmış teslim olmuş, bu davaya, ilkelere, inanca o çerçevede bir başbakan var. Onun için sorun yok. Her zaman bunun garantisini verebilir misiniz" dedi."Son noktayı koyacak birinin olması gerekiyor"Her zaman böyle bir birlikteliğin garanti edilemeyeceğini vurgulayan Canikli, şöyle devam etti:"Edemediğimiz zaman da kaos olur. Bu nedenle Türkiye kafasını kaldırmıyor, kaldıramıyor. Siz iktidar mücadelesiyle kavgayla uğraşırken nasıl karar alacaksınız. Şu sorunları nasıl böyle bir yönetim çözebilir, çözemez. O yüzden bu sistemden kurtulması gerekir. Yoksa efendim ’Recep Tayyip Erdoğan’a yetki veriyorsunuz.’ Ne alakası var, Recep Tayyip Erdoğan’ın yetkiye ihtiyacı yok ki, her türlü yetki var zaten şu anda. Hepsini de kullanıyor sonuna kadar. Ve doğrudan halk tarafından seçildi. O dediğiniz çatışmalar, cumhurbaşkanlarını da direk Meclis tarafından seçildiği dönemlere ait olan kavgalar. 2007’de biz anayasa değişikliği yaptık. Cumhurbaşkanını doğrudan halk tarafından seçilir hale getirdik. İlk uygulaması da 2014’te oldu. Cumhurbaşkanımız doğrudan halk tarafından seçildi. Şimdi daha da güçlendirildi. Cumhurbaşkanı, yetkiyi direk halktan alıyor. Başbakan da öyle. Tek adamlık falan değil, herkes tek adam. İngiltere’de İngiliz başbakanı yürütmenin tek adamı ve öyle olması gerekir zaten. Almanya’da aynı şekilde. Başbakan tek kadın. Amerika’da başkan tek adam. Her yerde öyle. Cumhuriyet Halk Partisi tek adam değil mi. Cumhuriyet Halk Partisi’nde genel başkanı tek adam, koyun ikinci adamı yanına aynı yetkileri de ona verin eş başkanlık gibi. Yürüsün bakalım aynı yetkilerle başkanlık. Sonuç itibariyle birden fazla kişi olduğu zaman son kararı verecek, son noktayı koyacak birinin olması gerekiyor. Aksi halde orada yönetim olmaz, ilerleme olmaz."Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, toplantının soru cevap bölümünden sonra İskenderun’a hareket etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz