Çankırı'daki mağaralar, çeşitli özellikleriyle dikkat çeker; kimisi benzersiz mineralleri ve ilginç kaya oluşumları ile tanınırken, kimisi tarih boyunca insanların barınma ve saklanma alanı olarak kullanılmıştır. Bölgedeki mağaraların birçoğu, farklı zaman dilimlerinde insanların yaşamına ev sahipliği yapmış ve çeşitli arkeolojik kazılar sonucu bu mağaralar, eski çağların izlerini günümüze taşımıştır. Ayrıca, bazı mağaralarda yer alan nadir fosil kalıntıları ve taş duvarlara işlenmiş figürler, Çankırı'nın tarihi geçmişine ışık tutan önemli veriler sunmaktadır.
Çankırı’daki mağaralar, hem doğal güzellikleri hem de tarihsel ve arkeolojik önemleri ile ön plana çıkar. Birçok mağara, geçmişte insanların barınma ve korunma amacıyla kullandığı alanlar olmuştur. Ayrıca, bölgedeki bazı mağaralarda yapılan araştırmalar, erken dönem insanlarının yaşam biçimlerine ve bölgeye dair yeni bilgiler sunmaktadır.
Çankırı il sınırlarında yer alan ve şehrin en dikkat çeken doğal harikalarından biri olan Çıkrıkçık Mağarası, yalnızca jeolojik yapısıyla değil, aynı zamanda tarihsel ve arkeolojik önemiyle de büyük bir değere sahiptir. Bu mağara, bölgenin benzersiz yer altı oluşumlarını gözler önüne sererken, aynı zamanda geçmişe dair birçok bilinmeyeni de gün yüzüne çıkarmaktadır.
Çıkrıkçık Mağarası, özellikle zengin sarkıtları ve dikitleriyle ünlüdür. Mağaranın içindeki taş oluşumları, yer altı dünyasının ne kadar zarif ve etkileyici bir yapıya sahip olduğunu gösterir. Yüzyıllar boyunca yer altındaki suyun etkisiyle şekillenen bu sarkıtlar ve dikitler, mağarayı ziyaret eden herkeste büyüleyici bir izlenim bırakır.
Ilgaz Mağarası, Çankırı'nın kuzeydoğusunda, Ilgaz Dağı'nın görkemli eteklerinde yer alan ve bölgenin en ilgi çekici doğal harikalarından biri olarak öne çıkan bir mağaradır. Özellikle doğaseverler ve mağara tutkunları için büyük bir cazibe merkezi olan bu mağara, hem görsel zenginliği hem de jeolojik ve arkeolojik önemiyle dikkat çeker. Mağara, Ilgaz Dağı’nın eteklerinde yer aldığı için çevresindeki doğal peyzajla uyum içinde bir görsel şölen sunar. Zengin ormanlarla çevrili olan bölge, yürüyüş yapmak, kamp kurmak ve doğa ile iç içe olmak isteyenler için adeta bir cennettir.
Kızılkaya Mağarası, Çankırı'nın biraz daha uzak köylerinden birinde yer almakta olup, hem mağara turizmi hem de arkeolojik araştırmalar için önemli bir noktadır. Özellikle içerideki kaya duvarlarındaki izler, bu mağaranın çok uzun bir süre boyunca yerleşim yeri olarak kullanıldığını düşündürmektedir.
Kızıltepe Mağarası, Çankırı'nın en eski yerleşim alanlarından biri olarak kabul edilir. İçinde çok sayıda arkeolojik buluntuya rastlanmış ve bu buluntular, bölgenin tarihsel süreçte nasıl bir kullanım alanı sunduğunu göstermektedir. Mağara, kaya duvarlarına işlenmiş eski yazıtlar ve figürlerle de oldukça ilgi çekicidir.
Çankırı il sınırlarına oldukça yakın olan Aşağı Çerkeş Mağarası, doğal oluşumları ve içerdiği minerallerle ünlüdür. İçerideki su sarkıtları ve dikitleri, görsel olarak büyüleyici bir manzara sunar. Ayrıca, mağaranın çevresi doğa yürüyüşleri için de oldukça elverişlidir.
Çankırı il sınırları içinde, il merkezinin güneydoğusunda yer alan Tuz Mağarası, bölgenin en ilgi çekici ve en bilinen doğal oluşumlarından biridir. Yüzyıllar boyunca insanların ilgi odağı haline gelmiş olan bu mağara, özellikle tuz yataklarıyla ünlüdür ve hem tarihi hem de doğal bakımdan büyük bir öneme sahiptir. Tuz Mağarası'nın içinde, duvarlardan damlayan tuz kristalleri ve yer yüzeyini kaplayan tuz birikintileri, ziyaretçilerine büyüleyici bir manzara sunar. Mağara, zengin mineral yapısı ve tuz kristalleriyle adeta bir doğal sanat galerisi gibidir.
Çankırı, zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle de tanınır. Şehrin en meşhur yiyecekleri arasında Çankırı kaya tuzu, yaprak dolması, keşkek ve höşmerim tatlısı bulunur. Çankırı kaya tuzu, sağlık açısından faydalarıyla dünyaca ünlüdür.
Çankırı, tarihi yerler açısından da oldukça zengindir. Çankırı Kalesi, şehri kuşbakışı izlemek isteyenler için ideal bir nokta olup tarihî yapısıyla dikkat çeker. Tuz Mağarası, bölgenin turizm simgesi haline gelmiştir ve doğal terapi alanı olarak da kullanılır. Ayrıca, Buğdaypazarı Medresesi ve Ilgaz Dağı Milli Parkı doğa ve tarih tutkunları için cazip noktalar arasında yer alır.