Medeniyetler için 3 temel melekeden* bahsedilir!
1. Kendini koruma ve eylem melekesi.
2. İstek ve ihtiyaçlarına yönelip elde etme melekesi.
3. Düşünüp çözümleme ve adapte olma melekesi.
* Tekrarlama sonucu kazanılan alışkanlık.
Bu üç melekenin hedeflerine ulaşanlar ve ulaşmayanlara ne olur?
Bu melekelere ulaşması halinde kişi mutluluk ve tatmin hissederken ulaşamaması halinde ise ‘öfke, mutsuzluk, ümitsizlik ve çaresizlik’ hisseder. Süregelen mutsuzluk, mahrumiyet, ümitsizlik ve çaresizliğin oluşturduğu acıdan kurtulmak için bazı insanlar intihar yolunu seçer. Bu insanlar genellikle hayatlarının aynı şekilde olumsuz devam edeceği düşüncesine katlanamaz. Genellikle çözümü kendi içlerinde aramaktansa, dış dünya ile sorunlu bir iletişim halinde oldukları için, çektikleri acıların nedenini diğer insanlar, ötekiler olarak görür.
Vizyondaki Yolculuk filmi, bir Türk gencinin canlı bomba olma hikayesini anlatıyorhttps://t.co/3WcQ0CLfTR pic.twitter.com/Iz9DNIKEV5
— Mynet (@mynet) April 28, 2016
Bu acılara neden olan kişilere karşı duyulan öfkenin yok edici etkisi...
Kişinin kendisine ve topluma karşı var olan (veya var olduğunu düşündüğü) tehditlere duyduğu öfkenin saldırganlık ve yok ediciliğe evrilmesi bu tür eylemcilerin ortak özellikleri arasında.
İntihar bombacısına göre; kendisi ve grubu tamamıyla iyi, ötekiler ise en ağır cezayla cezalandırılması gereken tümüyle kötü kişilerdir.
Ayrıca canlı bomba eylemcisinin psikolojisinde sanılanın aksine acizlik söz konusudur. Bu kişiler _‘düşmanlarına karşı yetersiz ve güçsüz’
hisseder. Aslında dikkatle analiz edildiğinde kişiyi toplu katliam yapmaya sevk eden temel his, öfkenin ve acizlik olarak özetlenebilir. Acizliğin derecesi ve devamlılığı ölçüsünde yıkıcılık artar. İntiharın bir güçlülüğe değil bir tahammül eksikliğine işaret etmesi gibi canlı bomba eylemi de bir cesarete değil acizliğe işaret eder._
Bu kişiler çoğunlukla kalabalık ve sosyo-ekonomik düzeyi düşük ailelerin sorunlu bireyleridir.
Geleceğe dair umutları bireysel yoktur. Hatta genel olarak birey olmayı beceremedikleri için daha ulvi bir yolda kendilerini feda ettiklerine inanacak kadar psikolojileri bozuktur. Hayatta tatmin olacağı ölçüde başarı gösterememiş ve hedefleri konusunda hayal kırıklığı yaşamış kişilerdir. Kendilerini daha büyük bir şeyin parçası hissetmek için din, ırk, milliyet, tarikat vb. kavramlara ve bu kavramları temsil ettiklerini iddia eden gruplara fanatikçe bir bağlılık, aidiyet hissederler. Bir eylemle kendilerini ispat etmeye muhtaçtırlar. Kendi bireysel varoluşu silik olduğundan _bir dava üzerinden var olmaya çalışırlar
_. Sosyopati eğilimli, asi, isyankar, tepkisel, kendini ispat etmek ve birilerinden intikam almak isteyen bireylerdir.
Nasıl yetiştiriliyorlar?
- Mutlaklaştırıcı, 'ya hep ya hiç' , 'ya sev terk et' , 'ya X dilinde konuş ya da defol' tarzında ideolojik telkinlerle düşman şeytanlaştırılır.
- Sürekli olarak haksızlık, kötülük ve zulümlere vurgu yapılır.
- Namus, vatan, ideal bir dünya kurmak, barış ve adaleti sağlamak, zulme karşı durmak benzeri değerler kutsallaştırılır ve düşmanın bu değerleri yıkmak istediği konusunda motive edilir.
- Kahraman olacakları, dünyada kalıcı bir iz bırakacakları ve boş geçen hayatını değerli bir eylemle taçlandıracakları anlatılır ve egoları duygusal olarak tahrik edilir.
- Ölümsüzleşme vaad edilir. Adını devrim tarihine yazılacağı, şehit olacağı gibi idealler ile egosu şişirilerek hedefe kilitlenir.
Nasıl bir tarikat ya da örgütün üyesi olursa olsun bazı canlı bomba eylemcilerinin temel birkaç özelliği bunlardır.