Canlı kelimesinin etimolojisini incelediğimizde Farsça kökenli olduğunu görürüz. Farsçada yaşam anlamına gelen "cān" kelimesinden alıntıdır. Bu kelime de aynı zamanda Orta Farsçada ruh, yaşam anlamına gelen "gyān" kelimesinden evrilmiştir. Gyān kelimesi de Sanskritçede ruh anlamına gelen "vyāna-" ile eş kökenlidir. Can kelimesi dilimize çok eski dönemlerde geçmiştir. Tarihte bilinen ilk kullanımı Kutadgu Bilig eseridir. Canlı kelimesi de "can" köküne "+lI" sıfat yapma ekinin eklenmesiyle türemiştir.
Canlı anlamı nedir?
Canlı kelimesinin Türkçedeki anlamı da Farsçadaki anlamına benzer. Türk Dil Kurumuna göre canlı kelimesinin anlamı:
- (sıfat) Canı olan, diri, yaşayan.
- (sıfat) Hareketli, hayat dolu, dinamik.
- (sıfat) Güçlü, etkili.
- (sıfat) Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk), ateş parçası.
- (isim) Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan.
- (isim) Canlı yayın.
- (zarf) Hareketli, hayat dolu, dinamik bir biçimde.
Canlı kelimesini içinde bulunduran cümle örneği vermek gerekirse:
- Kazadan sonra bir süre hastanede yattığı için eski canlılığından eser kalmamış.
- Bu olaydan sonra karşımda canlı kanlı çıkmasına çok şaşırmıştım.
- Yaşlı kaplumbağanın canlı olduğu günler gittikçe azaldığını bilen sahipleri oldukça üzgündü.
- Kanseri yendikten sonra daha canlı ve zinde bir şekilde hayatına sıfırdan başlama kararı almış.
- Güneş ışığı oldukça canlı olduğundan o tarafa bakılmasını engelliyordu.
- Eşine yıl dönümü olarak aldığı mücevherler canlı bir şekilde parladığı için bütün gözler ona kaymıştı.
- Ölü sandıkları timsah canlı çıkınca nereye kaçacaklarını bilememişlerdi.
- Canlı yayın sırasında sarf ettikleri sözleri toparlayamayacağı için onun kariyeri çoktan bitmişti.
- Oldukça mutlu tavırları, hayat dolu neşesiyle eskisinden daha canlı görünüyor.
Canlının eş anlamlısı olan birçok kelime vardır. Canlı kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük listesi:
- Aktif
- Ateş parçası
- Cıvıl cıvıl
- Dallı güllü
- Dinamik
- Dinç
- Diri
- Faal
- Hararetli
- Hareketli
- Hayatiyetli
- Hayat dolu
- İşlek
- Kıpırdak
- Kıvrak
- Ruhlu
- Tüvana
- Zinde
- Zihayat
Canlının eş anlamlıları ile örnek cümleler
- Güçlü ışık herkesin gözünü aldığı için gözlüklerin takılması gerektiği anlaşıldı, kapalı alanda olsak bile!
- Kıvrak tavırlarıyla beni mest etmeyi başardı.
- Diri hâlimle karşına dikildim, bana ne söyleyeceklerini dinliyorum.
- O, aktif insanları sevmeyen, negatiflikle beslenen gaddar bir insan olarak tanınıyordu.
- Ahmet ateş parçası gözlerle bakan ufacık bir yakışıklıydı.
- O oyunlar, o cıvıl cıvıl söyleyişler... Çocuklar tüm neşesiyle sokağı doldurmuştu.
- Çevresinde dallı güllü, pırıl pırıl paketlenmiş plaklardan gözlerini alamıyordu.
- Bu ekibe biraz daha genç ve dinamik insanlar alırsan daha iyi çalışabiliriz.
- Biraz önceki sakin hareketlerini şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu.
- Burası şehrin tek işlek yeriydi, tüm gece boyunca ne bir ışık sönerdi ne de bir ses susardı.
- Tüvana adamlar doldurmuş bir odayı, birbirlerine eşek şakası yapıp duruyorlar.
- Yaşlıydım ancak bir o kadar zihayat, o kadar da gençtim.
BİZE ULAŞIN
