HABER

Cape Town - Afrika

Cape Town - Afrika

Eğer imkanınız varsa, bu yerleri mutlaka görmelisiniz...

Cape Town, Güney Afrika'nın en büyük şehri. Bu başkent, Güney Afrika'nın tam güneybatı ucunda yer alıyor. Cape Town'da Afrika, Hollanda ve İngiliz kültürleri harmanlamış durumda. 1488'de Portekizli keşifçi Bartelemeu Dias tarafından keşfedildi.


1652'de Güney Afrika'da kurulan ilk Avrupa yerleşimiydi. Güney Afrika Birliği kurulduktan sonra ülkenin yasama başkenti oldu. 1945'ten sonra olan Apartheid rejimi zencilerin kendi halinde bırakılmasına neden oldu. 1990'da ırk ayrımcılığı bittikten sonra zenciler daha çok topluma çıktı ve resmi görevlere girdi. Şehrin bir bölümü çağdaş gökdelenlerle doluyken; diğer kesimleri gecekondu mahallelerinden oluşuyor. Ayrıca Fransız göçmenlerin kurduğu bağ evleri de meşhur.


Resmi adıyla Maldiv Cumhuriyeti, Hint Okyanusu'nda bin 200 adadan oluşan bir devlet. Hindistan'ın güneyinde ve Sri Lanka'nın yaklaşık 750 kilometre güneybatısında yer alıyor. Küresel iklim değişiklikleri yüzünden yüzyıl içerisinde sular altında kalacağı öngörülen Maldiv halkına, 15 Kasım 2005 itibari ile Avusturalya'ya sığınma hakkı verilmiştir.


Yerleşim bulunan 200 adadan 90'nında Maldivliler yaşıyor, 110 ada ise "otel ada" şeklinde kullanılıyor. Yerleşim binlerce yıl öncesine dayanıyor. Daha önce Budist olan ada halkı, Arap Tüccar Abul Barakhat Al-Bar Bari'nin tebliğiyle Müslümanlığı seçti. Sırasıyla Portekiz ve Hollandalıların saldırılarıyla ve kısa süreli hakimiyetleriyle boğuşan Maldivler, 75 sene İngilizler'in hakimiyetine boyun eğmek zorunda kaldı, 1965 yılında İngiltere'den bağımsızlıklarını kazandı.


Daha sonra 3 sene Kral Muhammad Fareed saltanatı devam etti. 11 Kasım 1968'de Monarşi kaldırıldı ve İbrahim Nasir başkanlığı idaresinde Cumhuriyete geçildi. 1970'lerin başlarından itibaren turizm adalarda gelişmeye başladı. Cumhuriyete geçiş ile birlikte ülkenin resmi adı Maldiv Adaları yerine Maldivler olarak değiştirildi.


Guiness Rekorlar Kitabı'na göre dünyadaki en büyük dini yapı. 12 yüzyılın başlarında Kral II. Suryavarman için tapınak ve başkent olarak inşa edildi. Buradaki en büyük ve en iyi korunmuş tapınak, kuruluşundan beri önce Hindu, sonra Budist olarak hizmet verdi. Tapınak, klasik Khmer mimarisinin en somut örneğir ve Kamboçya'nın sembolü. Ülkenin en önde gelen turistik cazibe merkezi.


Angkor Wat, Khmer mimarisinin iki temel özelligini barındırıyor: Tapınak dağı ve asma koridorlu tapınaklar. Yapısı, Hindu mitolojisindeki tanrıların evi olan Meru Dağı'nı çağrıştırmak üzere planlanmış. Bir hendeğin etrafındaki 3.6 kilometrelik bir dış duvarın içinde, her biri diğerinin üzerinde inşa edilmiş üç dikdörtgen galeri bulunuyor. Tapınağın tam merkezinde her biri dikdörtgenin birer köşesine, bir adedi de tam ortaya gelecek şekilde yerleştirilen beş kule var.


Amerika Birleşik Devletleri'nin Arizona eyaleti sınırlarında bulunan en eski ulusal park. Kolorado Nehri çevresinde bulunuyor. Theodore Roosevelt Büyük Kanyon'un büyük bir hayranıydı ve bir çok kez avlanmak için burayı ziyaret etmişti. Kanyon, Kolorado Irmağı'nın kanalı milyonlarca yılda yarmasıyla oluşmuş.


466 kilometre uzunluğunda ve 400 metre ile 2.4 kilometre genişliğinde. Derinliği bin 600 metreyi buluyor. Bu kesiklerde dünyanın 2 milyar yıllık tarihini görebilmek mümkün. Büyük Kanyon bir Avrupalı tarafından farkedilmesi ilk kez 1540 yılında; İspanyol Garcia Lopez de Cardenas tarafından oldu. İlk bilimsel araştırma ise John Wesley Powell eşliğinde 1869'da gerçekleşti. Kızılderililer ise kanyonun duvarlarında yerleşim birimleri kurdu.


Kuzey İtalya'nın doğusunda Adriyatik denizi kıyılarında, İtalya'ya bağlı ada şehir. Karaya 4 kilometre uzunluğunda kara ve demiryolu köprüsü ile bağlanıyor. Yaklaşık 118 adacık üzerine kurulu. Venedik'te adacıkları birbirinden ayıran 170 kanal ve birbirine bağlayan 400 köprü bulunuyor. Venedik, tarih boyunca Avrupa´nın en önemli ticaret başkentlerinden biri.


Venedikliler, Türklerden ve Araplardan öğrendikleri sayı sistemi ile ticaret aritmetiğini en üst düzeye çıkarmışlar ve bu nedenle bütün Avrupalı tacirler bu aritmetiği öğrenebilmek için Venedik'te açılan birçok okula gelerek eğitim almışlar. Yaşayanların yüzde 50'den fazlası geçimlerini turizmden sağlıyor. Bu nedenle fiyatlar İtalya'nın geneline göre daha pahalı. Bütün taşımacılığın su yolları ve kanallardan yapıldığı Venedik, Avrupa'nın motorlu kara taşıtlarına izin verilmeyen tek büyük kenti.


Dünyanın en büyük mercan kayalığı bölgesi ve dünyadaki yedi büyük doğal manzaradan biri. Büyük Set Resifi, aynı zamanda “şeffaf ve temiz su altı ülkesi” olarak da adlandırılıyor. Farklı aşamalardaki üç bin mercan kayalığı, mercan adası, alüvyon ve lagünlerden oluşuyor. Dünyanın en güzel ve en büyük mercan topluluğu olan ve zincir şeklinde sıralananBüyük Set Resifi’nin yüzölçümü 207 bin kilometrekare.


Fransa'nın sembolüdür. Yılda 6 milyon turist ziyaret ediyor. Eyfel Kulesi 1887 ile 1889 yılları arasında Gustave Eiffel'in firması tarafından, Fransız Devrimi'nin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde inşa edildi. Aslında kulenin mimarı Gustave Eiffel değil, İsviçreli Maurice Koechlin'in siparişi üzerine tasarlayan Stephen Sauvestre'dir. Kulenin, 7 milyon 739 bin 401 Frank 31 Sent tutan inşaat masrafları, Gustave Eiffel'in tahminlerinin 1 milyon frank üstünde.


1889 yılındaki açılış tarihden önceki 5 ayda 1,9 milyon kişi ziyaret edince, yıl sonuna kadar toplam masrafın 3/4'ü çıkartılmıştır. Böylelikle Eyfel Kulesi, daha başından, kazanç sağlayan bir şirket görünümüne bürünmüştü. 3 bin işçi 26 ay boyunca 18 bin 38 adet demir parçayı 2,5 milyon perçinle bir araya getirdi. Eyfel Kulesi, Dünya'nın en güzel mimari yapılarından biri olarak kabul ediliyor.


Parisliler onu Demir Bayan olarak adlandırıyor. İlk başlarda Eiffel, Kule'ye sadece 20 yıl için müsaade almıştı. Dolayısıyla, 1909 yılında kulenin sökülmesi gerekiyordu. Ancak kule, iletişim için çok uygun yüksekliğe ulaştığından ve yeni yüzyılda Atlantik ötesi haberleşmeye imkân tanıdığından, kalmasına izin verildi.


7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçildi. Çin'in kuzeybatısı boyunca uzanıyor. Dünyanın en uzun savunma duvarı. Kalıntıları Po Hay körfezinde deniz kıyısında başlıyor, Pekin'in kuzeyinden geçerek batıya yöneliyor, Huang-Ho nehrini ikiye bölerek güneybatıya uzanıyor ve Gobi Çölü'nün güneyinden batıya yönelerek devam ediyor.


Çin Seddi'nin temeli 20'den fazla ayrı ayrı krallık tarafından atıldı. Chu, Qi, Yan, Wei, Han, Zhao, Qin Krallıkları birbirinden korumak için sınırlarında ilk setler inşa ettiler. Qin, Zhao, Yan kralıkları ise XiongNu, DongHu, LinHu, LouFaın saldırılarını durdurmak ve ülkenin kuzey sınırlarını koruma amacıyla da inşa ettiler. Çin'in ilk İmparatoru Qin Shi Huanga, burayı boydan boya aşılmaz bir savunma duvarıyla kapatmaya karar verdi ve daha önceki krallıkların yaptırdığı duvarları birleştirerek uzattı. M.Ö.3. yüzyıldan M.S.17. yüzyıla kadar Çinliler seddi uzatmaya devam ettiler.


Seddin yıkılmış olan kısımlarıyla birlikte uzunluğu 6 bin kilometreyi buluyor. Bugün ayakta duran kısım Ming Hanedanı devrinden kalan 2 bin 500 kilometrelik set. Duvarın yüksekliği 4-6 metre, taban kalınlığı 7 metre ve üst kalınlığı ise 6 metre civarında. Kalın olan yerlerin üzerinde atlar ve arabalar gidebiliyor. Kalın duvarlar boyunca siperlik ve okçu delikleri var. 200 metrede bir gözetleme kulesi veya kale ve 9 kilometrede bir fener kulesi mevcut. Duvar üzerinde saray ve tapınaklara da rastlamak mümkün.


Moskova'daki Kremlin Sarayı, devrim öncesinde Rus çarlarının ikametgahıydı. Moskova Irmağı'ndan 40 m yüksekte bulunan Borovitskiy Burnu üzerinde 28 hektarlık bir alana yayılan yapıların en eskisi Spas na Boru (Ormandaki Kurtarıcı Aziz) Kilisesi'dir. İlk Kremlin yerine İtalyan mimari anlayışında yeni bir saray yapıldı.


1487'de Beklemişhev Kulesi, 1490'da Borovitskaya Kulesi, Aziz Nikola ve Aziz Flor kapıları eklendi. 3. İvan döneminde birkaç katedral daha yapıldı. Dini yapılar Bizans, diğer yapılar İtalyan etkisi taşırlar. 1527'den sonra yapılan değişiklikleri Alman, İngiliz ve Hollanda'lı mimarlar gerçekleştirdi. Kremlin'in önemli yapılarından olan Büyük İvan Çan Kulesi'nin yapımına 1505'te başlanıp 1600'de tamamlandı.


Kulede dünyanın en büyük çanı olan 218 ton ağırlığındaki Çar Kolokol (Çanların Çarı) bulunuyor. 1838-1849 yılları arasında Bolşoy Kremlyovskiy Dvoryets (Büyük Saray) inşa edildi. 1932-1934'te Kremlin Tiyatrosu, 1961'de Kongreler Sarayı yapıldı. Günümüzde Kremlin, Rusya'nın bir simgesi durumuna geldi.


Güney Amerika'nın en çok turist çeken yerlerinden biri. Günlük 2 bin ziyaretçisi var. 1983 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak ilan edildi. Bu İnka antik şehri, 7 Temmuz 2007 tarihinde dünyanın yeni yedi harikasından biri olarak seçildi. And Dağları'nın bir dağının zirvesinde, 2 bin 360 metre yükseklikte, Urubamba Vadisi üzerinde kurulu, Peru'nun Cusco şehrine 88 kilometre mesafede bulunuyor.


Şehir, İnka'lı bir hükümran olan Pachacutec Yupanqui tarafında 1450 yıllarında inşa ettirildi. 200'den fazla, merdiven sistemiyle birbirine bağlı taş yapıdan oluşuyor. Şehrin 3 bin basamağı hâlâ iyi durumda. Şehir, ismini bir dağ zirvesinden almış. Şehrin tarım alanı olarak kullanılan teraslardan oluşan bölümleri, Eski Zirve (Quechua dilinde: Machu Picchu) denen dağın eteklerinde yer alıyor. Şehrin sonunda ise Genç Zirve (Quechua dilinde: Wayna Picchu) yükseliyor. Şehirde, içinde 100'den fazla insan iskeletinin bulunduğu 50 adetin üzerinde mezar keşfedilmiş.


Mısır’da 100’den fazla piramit bulunuyor. Bunların çoğu Eski Krallık Dönemi'nden Orta Krallık Dönemi’ne kadar firavunların mezarı için inşa edildi. Bilinen en eski piramit "Basamaklı Piramiti". Bu piramit ve etrafını çevreleyen bloklar; mimar İmhotep tarafından tasarlandı. Ayrıca bu yapılar dünyanın en eski şekilli taşlardan inşa edilmiş yapısı.


En çok bilinen piramitler Gize’de bulunuyor. En büyüğü olan Keops Piramidi şu ana kadar zarar görmeden ayakta duran, "Dünya’nın Yedi Harikası"ndan biri. Diğer piramitler ise; Keops Piramidi, Mikerinos Piramidi, Kefren Piramidi, Sfenks Piramidi, Sakkara Piramidi, Maldum Snefru Piramidi, Dahahur Piramidi, Dahahur Snefru Piramiti, Gize Kefren Piramidi, Sakkara Pepi II Piramidi.


Kuzey Amerika'nın doğusunda, ABD ile Kanada sınırı arasında, Niagara Nehri'nin üzerinde bulunuyor. 3 büyük şelaleden oluşuyor. Horseshoe (Atnalı Şelalesi) bunların en büyükleri. American Falls ve Bridal Veils Fall diğer iki küçük şelaleler. Niagara Şelalesi'nden yarım dakikada 168 bin metreküp su akıyor.


Kuzey Amerika'nın en büyük şelalesi, 10 bin yıl önce Kuzey Kutbu'ndan gelen buz kütlelerinin yol açtığı çöküntüler. Şelalenin çevresi Niagara Şelaleleri Parkı ve kardeş şehirler olan Niagara Falls-Ontario ve Niagara Falls-New York tarafından doğal koruma altında. Niagara ismi, yerli dildeki "Onguiaahra" (düz) kelimesinden geliyor.


Şelale çevresinde yapilabilecek aktiviteler, Niagara Parkından büyük şelaleyi ve havaya uçan suların oluşturduğu gökkuşağını izlemek, şelalenin altına kadar ilerleyen bot gezilerine katılmak, ortası sınır kabul edilen Rainbow köprüsünden diğer ülkeye geçmek veya gümrüksüz mağazalardan alışveriş yapmak... Niagara Şelalesi 1932 yılında tamamen donarak buz oldu. Dünyanın tek ters akan şelalesi. Şelalenin suyu taşlara çarparak geri geliyor.


Athena'nın tapınağı. M.Ö. 5. yüzyıla Atina Akropol'ünde inşa edildi. Yunan mimarisinin en büyük eseri olarak kabul ediliyor. Dünyanın en büyük kültürel abidelerinden biri olan Partenon, Antik Yunanın ve Atina demokrasisinin de sembolü. Tapınak Dor üslubu ile inşaa edilmiş. Partenon ismi, Atena Partenosün kült heykelinden geliyor. Bu heykel, Fidias tarafından fildişi ve altın kullanılarak yapılmış, Athena`nın sıfatı partenos yani tanrıçanın bekaretini simgeliyor.


Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alıyor. M.Ö. 400 ile M.S. 106 yılları arasında Nebatiler'e başkentlik yaptı. Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilene kadar başkent olarak varlığını sürdürdü. M.S. 400 yıllarından sonra deprem ve ekonomik sıkıntılardan dolayı kent gözden düşmüş ve zaman içinde unutulmuştu ve 1812 yılında İsviçreli gezgin Johann Burckhardt tarafından kent tekrar keşfedildi.


El-Khazna ve Roma döneminde yapılan anfitiyatro en bilinen yapıları. 6 Aralık 1985 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası listesine dahil edildi. Peru'da yer alan Machu Picchu'nun kardeş şehri. 7 Temmuz 2007'de "Dünyanın Yeni Yedi Harikası"ndan biri olarak seçildi.


Brezilya'nın 26 eyaletinden birisinin başkenti. İngilizce'de "River of January" (Ocak Irmağı) anlamına geliyor. Sao Paulo'dan sonra, Brezilya'nın ikinci büyük şehri. Rio de Janeiro, 2016 Yaz Olimpiyatları'na ev sahipliği yapacak.


Babür İmparatorluğu'nun 6. hükümdarı Şah Cihan -Şah-ı Cihan tarafından, Hindistan'ın Agra şehrinde, Jumna Nehri'nin kıyısında yaptırılmış. Efsaneye göre yapımı bittikten sonra, türbe işçilerinin kolları aynı yapıttan bir tane daha yapılmaması için kesilmiş. Bugün Hindistan'ın en fazla turist çeken bölgesi. Bulunduğu şehrin bir çok noktasından açıkça görülebilen Tac Mahal, Türk-İslam Mimarisi'nin en önemli yapıtları arasında yer alıyor.


Dünyada aşk için dikilmiş en büyük ve en güzel anıt olarak kabul edilen bu türbe, Şah Cihan'ın büyük bir aşkla sevdiği eşi Arcümend Banu'nun doğum sırasında ölümü üzerine, onun hatırasına yaptırılmış. Agra ilinin dışında Yamuna Irmağı'nın kıyısında, 305 x 580 metre ölçülerinde dikdörtgen avluda yer alan Tac Mahal, dört cephesinin ortalarında 33 metre yüksekliğindeki taç kapılarıyla 75 metre yüksekliğindeki anıt kubbeyi çevreliyor. İç mekanı örten 30 metre yüksekliğindeki alt kubbeyle üst kubbe arasında türbe mekanı kadar ölü hacim var.


Mümtaz Mahal ve Şah Cihan'in sandukaları üst katta, kubbenin altında. Sandukaların bulunduğu yerdeki kubbede insan ağzından çıkan her ses 7 kez yankılanacak şekilde bir akustiğe sahip. Şah'ın ve eşinin asıl lahitleri ise, en alt katta bulunuyor. Taç Mahal'in yüz binlerce akik, sedef ve firuze gömülü olan duvarlarında ayrıca 42 zümrüt, 142 yakut, 625 pırlanta ve 50 adet çok iri inci mevcut. Mehtaplı gecelerde bile aydan daha parlak görünüyor.


Prag’ta, Eski Şehir Meydanı’nda, yani şehrin tam kalbinde bulunuyor. 15. yüzyıl sonlarında Charles Üniversitesi’nde profesör olan Hunuş Usta tarafından yapılmış. Amacı, Kutna Hora şehrindeki Kemikli Kilise’de olduğu gibi insanlara bir mesaj vermek: “Herkes bir gün geldiği yere geri dönecek yani elbet bir gün toprakla özleşip ölecek!” Saati yapar yapmaz dünyanın en önemli adamı haline geldi. Kral’dan daha fazla adı duyulmaya başladı. Avrupa’nın her yerinden insanlar Prag’a sadece saati görmeye geldi.


Rivayete göre; Hunuş Usta’ya başka ülkelerden de teklifler gelir, fakat Hunuş usta bu teklifleri reddeder. Zamanla bu teklifler Kral’ın kulağına kadar gider ve Kral, Hunuş Usta’nın saati başka bir yere de yapmasını önlemek için onun gözlerine mil çektirir. Kör olan Hunuş Usta da kendini saatin mekanizmasına bırakarak intihar eder. Asıl amacı saati bozmaktır, saati bozarak intikamını alır. Saati 50 yıl kadar çalıştıramazlar, daha sonra başka bir saat ustası onarır. Hunuş Usta’nın saati, Güneş’in, Dünya’nın ve Ay’ın konumlarını gösteren astronomik bir saat. Saatin dış tarafındaki rakamlar İbranice. Bu Babil saatini gösteriyor.


Saatin etrafında 4 tane kukla var. Bu kuklalar insanlara neleri yapmamaları gerektiğini anlatıyor. Soldan en baştaki, elindeki aynayla kendine bakıyor; “kendini beğenmişliği” sembolize ediyor. Onun yanındaki kukla, elinde altın torbası olan bir Yahudi; “cimriliği” sembolize ediyor. Bir yandaki kukla ise iskelet; “yaşama karşı isteksizliği” anlatıyor. Sonuncu kukla, elinde mandoline benzer bir müzik aleti bulunan adam; “gece hayatına ve sefahate düşkünlüğü” anlatıyor. Saatin altında da insanlara yapmaları gerekenleri anlatan 4 kukla var. Bu kuklalar da, bilime, adalete, astronomiye ve eğitime önem veriyor. Her saat başı, İsa’nın 12 havarisi de pencerenin önünden geçerek ufak bir gösteri yapıyor.

En Çok Aranan Haberler