ANKARA (İHA) - Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink, cari açığın sermaye girişleriyle finanse edilmekle birlikte risk taşımaya devam ettiğini belirterek, Türkiye'nin makro ve mikro politikalara ağırlık vermesi gerektiğini vurguladı. Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti ise Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği sürecinde Fransa'nın dışında başka ülkelerin de referanduma gidebileceğini, bu konuda Türkiye'de de referandum olabileceğini söyledi.
"AB'ye Katılım Sürecinde Makro Ekonomik Politikalar" konferansı Ankara Sheraton Oteli'nde başladı. Konferansın açılışında ilk olarak Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı söz aldı. Doğramacı konuşmasında, Türkiye'nin AB'ye üye olduktan 2 yıl sonra Euro'ya geçebileceğini söyledi.
Doğramacı'nın ardından kürsüye gelen Vorkink, Türkiye'nin son 4 yılda 2001 krizini takiben büyük ekonomik başarılar elde ettiğini ifade etti. 2005 yılında beklenen olumlu gelişmelerden birinin de yabancı sermaye katkısı olduğunu vurgulayan Vorkink, büyümenin sürekli hale getirilebilmesi için Türkiye'de gerekli imkanların mevcut olduğunu kaydetti. Yabancı yatırımların makro ekonomik politikalara etki edecek bir unsur olduğunun altını çizen Vorkink, özel sektörün geliştirilmesinin ve yabancı yatırımcıların Türkiye'ye çekilmesinin Türk ekonomisi açısından taşıdığı öneme değindi. KOBİ'lerin ekonomik gelişmede ve istihdam artışında lokomotif olma potansiyeline sahip bulunduğunu kaydeden Vorkink, sayısal olarak Türk ekonomisinin yüzde 61'ini oluşturan KOBİ'lerin ekonomik anlamda yüzde 26 büyüklüğünün olduğunu vurguladı. Vorkink, ekonomideki olumlu gidişatın devamı açısından kayıt dışının önlenmesinin önem taşıdığını, bunun istihdam artışına da yol açacak önemli bir gelişme olacağını kaydetti. Vorkink, cari açığın sermaye girişleriyle finanse edilmekle birlikte risk taşımaya devam ettiğini belirterek Türkiye'nin makro ve mikro politikalara ağırlık vermesi gerektiğini vurguladı.
Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti ise, Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili olarak Fransa'da yapılması planlanan referandumun başka AB ülkeleri için de geçerli olabileceğini söyledi. Serdengeçti, "Belki Türkiye'de de referandum olacaktır" diye konuştu. Türkiye'nin AB üyeliğiyle ilgili referandumların sonuçlarının şimdiden bilinmesinin mümkün olmadığının altını çizen Serdengeçti, bu sonuçların belirlenmesinde Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin ayrı bir önem taşıdığını kaydetti.
Türkiye'nin dış ticarette son 4 yılda yüzde 120 artış gösterdiğini anımsatan Serdengeçti, Türk dış ticaretinin büyük bölümünün AB'ye yönelik olduğunu ifade etti. Türk ekonomisinde son dönemde yaşanan gelişmelerin, siyasi bir karar niteliği taşıyan 17 Aralık açısından da etkileyici olduğunu dile getiren Serdengeçti, "Türkiye son yıllarda böyle bir başarı elde etmeseydi 17 Aralık'ta belki de böyle bir karar alınmazdı" dedi. Serdengeçti, Türkiye'nin bundan sonra daha geniş açılı ve uzun vadeli yaklaşımlar edinmesi gerektiğini ifade etti.
Vergi reformuna önem verdiklerini de kaydeden Serdengeçti, bunun vergi gelirlerini artırmaktan çok kayıt dışını önlemeyi amaçladığını söyledi. Geçmişte, "fiyat istikrarı"nın fazla bilinmeyen bir kavram olduğunu vurgulayan Serdengeçti, bugün için de kurumsal yönetişim ve sürdürülebilir büyüme kavramlarının aynı konumda olduğunu, bunların daha yaygın hale getirilmesi gerektiğini belirtti.