Koşarken hızlı atan kalp, dinlenildiğinde normale döner. Bazı kişiler ise kalbin şiddetli atışını normal olmayan bir şekilde hissederler. Üstelik bu kalp atışlarının ritimsiz olması, kişilerin ciddi bir sağlık problemiyle karşı karşıya oldukları konusunda endişelenmeleri için yeter de artar bile. Çarpıntı, hayatı oldukça zorlaştıran bir sorun halini alabileceği için kalp çarpıntısı için ne yapmalı, ne yapmamalı konusunda detaylı bilgi sahibi olunması gerekiyor.
Kalbin asıl amacı, yaşamsal faaliyetlerin gerçekleşebilmesi için gerekli olan oksijeni kan yoluyla bütün organlara yaymaktır. Kalbin her atışında vücuda kan pompalanır ve bu işlem belirli bir ritim içerisinde gerçekleşir. Ancak vücuttaki organların daha fazla oksijene ihtiyaç duyduğu anlarda kalp daha hızlı atmaya başlar. Birçok etkenin tetiklediği bazı durumlarda ise kalp ritmi dışarıdan hissedilecek kadar şiddetli olur ve rahatsızlık verici boyutlara ulaşır. Bu genellikle normal bir durumdur ancak bazı durumlarda hastalıkların sinyali olabilir.
Çarpıntıya neden olan durumların geniş bir listesi oluşturulabilir. Örneğin; psikolojik sebeplerden kaynaklanıyor olabilir. Bu konuda psikolojik çarpıntı nasıl geçer sorusunun cevabına ulaşabilmek için de çarpıntıya sebep olan etkenin doğru bir şekilde saptanması gerekir. Yine de hangi sebeple olursa olsun çarpıntıların normalin üzerinde boyutlara ulaşarak rahatsızlık vermesi ve dönem dönem tekrar etmesi mutlaka uzman bir doktora danışma gereksinimini ortaya çıkarır.
Çarpıntı genel olarak göğüste hissedilen düzensiz ya da tekleme şeklindeki kalp atışlarıyla kendini gösterir. Buna ek olarak göz kararması, terleme, baş dönmesi, göğüs bölgesinde ağrı veya sıkışma gibi belirtilerin de yaşanması muhtemeldir. Nadiren de olsa kalp çarpıntısı nefes darlığı sorununu ortaya çıkarabilir. Bahsi geçen durumların bir ya da birkaçına rastlandığı takdirde yaşanan bu belirtiler göz ardı edilmemelidir.
Çarpıntıya neden olabilecek psikolojik ve fizyolojik birçok etken vardır. Ancak çarpıntı yaşandığında ilk olarak kalpte bir sorun olup olmadığından şüphe edilmelidir. Zira kalple ilgili bir hastalığın etkisiyle çarpıntı problemi yaşanıyorsa bu durum ciddiye alınmalıdır.
Sigara ve benzeri tütün ürünlerinin tüketimi kalp sağlığına birçok açıdan zarar vermektedir. Aynı şekilde kalp atış hızını da etkileyen tütün ürünlerinin uzun yıllar kullanımı ilerleyen yaşlarda önüne geçilemez problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Çarpıntı da bu problemlerden biridir. Tütün ürünleri kadar olmasa da alkol tüketimi de aşırı miktarlara ulaştığında kalpte benzer sorunların görülmesi muhtemeldir.
Kalp atışının rahatsız edici bir biçimde göğüste hissedildiği andaki psikolojik durum bu sorunun ana etkeni olabilir. Yoğun bir şekilde hissedilen stres, korku, endişe, mutluluk ya da üzüntü gibi hisler sadece psikolojiyi değil, dolaylı yoldan vücudun fiziksel işleyişini de bozabilir. Günlük yaşantıda memnun olunmayan durumlar, işle ilgili problemlerin can sıkıcı boyutlara ulaşması, yoğun çalışma temposu strese zemin hazırlayan faktörlerdir. Mümkün olduğunca uzak durulması gerekir.
Gün içerisinde fazla miktarda kafein tüketmek kalp ritmini olumsuz olarak etkiler. Bu sebeple fazla miktarda kafein içeren kahve, çay, kola gibi içeceklerin tüketimi olabildiğince kısıtlanmalıdır.
Depresyon, diyet gibi durumlar için düzenli olarak kullanılan bir ilacın kalp ritmini etkileme ihtimali bulunur. Ayrıca kansızlık ve tiroid gibi sorunlar da kalp atışının hızlanmasına neden olabilir. Bu nedenle kalple ilgili bir problem yaşamamak için mutlaka kullanılan ilacın yan etkileri hakkında detaylı bir bilgi sahibi olunması gerekir.
Kalp ritmindeki bozukluk sebebiyle yaşanan çarpıntı sorununun zamansız bir şekilde kendisini rahatsız etmesinden yakınan hastaların, öncelikle çarpıntısının ana kaynağının tespit edilmesi gerekir. Bu tespit için uygulanan teşhis yöntemlerinin başında ise EKG gelir. Gerekli görüldüğü takdirde çeşitli tahliller de yapılabilir. EKG, bir monitör aracılığıyla kalp hareketlerinin 24 saat kaydedilmesi temeline dayanan bir yöntemdir. Bu şekilde ilk olarak hangi durumun kalp ritmini etkilediği tespit edilir. Tespitin ardından çarpıntının kaynağına göre bir tedavi şekli belirlenir. Doktor bu noktada gerekli gördüğü takdirde tedavi şeklini ilaç tedavisi olarak şekillendirebilir.
Kalp çarpıntılarından kurtulmak için yapılabilecek birtakım şeyler mevcut. Öncelikle kalp atışlarının şiddetli bir biçimde hissedilmesinin ardından panik yapıp korkuya kapılmamak gerekiyor. Böyle bir durumda göğüsteki rahatsızlık hissinin geçmesi için gevşemeye çalışılmalı. Bunun için nefes egzersizleri işe yarabilir. Ayrıca soğuk bir içecek içmek ya da soğuk su ile elleri ve yüzü yıkamak rahatlamaya yardımcı olur. Sergilenen bu davranışlara rağmen kalp ritmi yavaşlamamış, çarpıntılar rahatsızlık vermeye devam ediyorsa mutlaka bu durumdan doktor haberdar edilmelidir. Son olarak, yoğun stresten uzak durmak bu sorunun önüne geçebilmek için önemli bir adımdır.
Sigara ve tütün ürünlerinin yer almadığı bir hayat düzeni oluşturulmalıdır. Tabii aynı tavsiye alkol için de geçerli. Aynı zamanda aşırı kilo ve hareketsiz bir hayat kalbin performansına etkileyerek bu tür sorunlara yol açabilir. Buna karşı hafif egzersizlerle birlikte sürekli dinç kalmaya çalışmak, sağlıklı bir beslenme düzenini benimsemek önemlidir. Kalp çarpıntısı mide bulantısına da sebep olabileceği için riskli dönemlerde tüketilen besinlere dikkat edilmelidir.
Kalp çarpıntısına ne iyi gelir sorusuna başka bir cevap olarak bitkisel tedavi yöntemlerinden bahsedilebilir. Bu yöntemlerden bazıları şunlardır.
Bu yöntemlerin kontrollü olarak tüketimi eğer ilgili besinlere yönelik bir alerji ya da kısıtlama durumunuz yoksa rahatsızlığınızı azaltmada oldukça etkili olur.