SAMSUN (İHA) - İki sevgilinin yaşadığı dramı anlatan "Çarşamba'yı Sel Aldı" türküsü, 60 metrekarelik dev boyuttaki seramik rölyefe resmedilerek, olayın geçtiği Yeşilırmak kenarında sergilenecek.
Çarşamba Belediyesi'nin projesi kapsamında "Çarşamba'yı Sel Aldı" türküsünün resmedilmesi için yürütülen çalışmalar kapsamında olayın geçtiği Yeşilırmak kenarında özel bir gezi ve müze alanı oluşturuluyor. Karadeniz'in en büyük rölyefi olma özelliğini de taşıyan çalışmada, türkünün her hikayesi kabartma şeklinde özel bir çalışmayla rölyefe işleniyor. OMÜ resim bölümü öğrencilerinin de yer aldığı 15 kişilik ekip tarafından 4 aydır yürütülen seramik rölyef, büyük ölçüde tamamlandı. Rölyefin büyüklüğü ve bir Türkü için ilk defa yapılan çalışma bir ilk olma özelliği de taşıyor. Samart Sanat Evi tarafından yapılan çalışmada, 11 parça halinde işlenen ünlü türkünün rölyef çalışması şimdiden ilgi odağı oldu.
Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, "Çarşamba'yı Sel Aldı" türküsünün dünyaya mal olmuş bir türkü olduğunu, Çarşamba ilçesinin bu türküyle özdeşleştiğini ve tanındığını söyledi. Dev rölyef çalışmasının olayın geçtiği Yeşilırmak kenarına özel bir çevre düzenlemesiyle müze şeklinde sergileneceğini kaydeden Dündar, çalışmanın büyük ilgi göreceğine inandığını dile getirdi.
Samart Sanat Evi'nde projeyi yürüten Kerim Dinçel, 80 metrelik bir duvar üzerine 60 metrekarelik seramik rölyefin işleneceğini, yapım şekli ve boyutlarıyla çok önemli bir çalışma olduğunu vurguladı. Proje sorumlusu Necla Aktaş Kemeröz ise rölyefin görselliğinin yanında işitsel olarak da ilgi uyandıracağını, Çarşamba'yı Sel Aldı türküsünün özel sistemle ziyaretçinin alana girmesiyle çalmaya başlayacağını, ayrıca türküde geçen Melek ve Ahmet için de aşıklar çeşmesi yapılacağını kaydetti.
Çarşamba'yı Sel Aldı türküsünün hikayesi ise şöyle:
"Çarşamba Ovası'nda Yeşilırmak'a kavuşan Abdal Deresi'nin kıyısındaki köylerden birinde, Ahmet diye fakir bir genç yaşarmış. Ne var ki sevdalısı Melek'le nişanlanıp askere gittikten sonra kötü haber ona tez ulaşmış: Melek de gözü olan Ağaoğlu Mehmet Ali, Melek'i dağa kaldırmış. Üstelik Mehmet Ali, Melek'le önce açıkça konuşmuş, Melek de çevresindekilerin uyarısına rağmen onu sert biçimde reddetmişti. Ahmet, kötü haberi alınca firar edip, elinde silahıyla arkadaşlarını toplayıp yollara düşer. Gece-gündüz, dağ tepe Melek'i arar. 'Meleeeek... ' diye bağırmaktan sesi gider. Derken bir gün, önce çakal yağmuru uç verir. Sonra koca gökyüzü yarılır. Yeşilırmak öyle bir kabarır ki, uçsuz bucaksız Çarşamba Ovası kaynayan bir göle dönüşür. Evleri, köyleri, hayvanları, insanları yutar. Ortalık durulup sel çekildiğinde, Abdal Deresi'nin Yeşilırmak'a kavuştuğu yerdeki bir kaya, üzerinde el ele tutuşmuş boylu boyunca yatan Ahmet ve Melek'in cansız bedenleri gözler önüne serilir. Rivayete göre o büyük kaya yediye bölünür ve her bir parçanın dibinden selvi boyu su fışkırır. Ahali, doğanın gözyaşlarını döktüğüne inanarak duaya başlar. İşte bu duaların zaman içinde 'Çarşamba'yı Sel Aldı' türküsüne dönüştüğüne inanılır."