İSTANBUL (İHA) - Başbakan Bülent Ecevit'in "Ulusal Sol'u özümseyen demokratik solculara, DSP çatısı altında toplanma" çağrısını değerlendiren Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, partisinin bu çağrıya muhatap partilerden biri olduğunu söyledi.
İsviçre'de bulunan Prof. Dr. Soysal, NTV televizyonunun canlı yayınına telefonla bağlanarak, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Solun ulusallığı konusunda kendilerini bu çağrıya muhatap gören partilerin genel başkanlarından biri olduğunu ifade eden Soysal, "Bütün bunları DSP'nin bir koalisyon durumunda bulunmuş olmasından doğan bir adım olarak doğabileceğini de düşünüyorum. Hem sola, hem de solun ulusal bütünlüğe ve Türk halkına sahip çıkması gereken bir dayanışmanın gerekli olduğunu düşünüyorum" dedi.
Ecevit'in çağrısının ardından partisi ile görüştüğünü belirten Soysal, "Partimle görüştüm. Onlar da bunun parti olarak verilmesi gereken bir taviz olduğunu düşünüyorlar. Partileri bir tek çatı altında değil, çatıyı genişletecek bir birlikteliğe gerek duyulabilir. Bunun için görüşmemiz gerekiyor" diye konuştu.
İsviçre'den döndüğü zaman bu çağrının gereğinin yerine getirilmesi için düşüneceklerini ifade eden Prof. Dr. Soysal, "Partimin yetkili kurumlarıyla görüşebildiğim kadarıyla görüştüm. Böyle bir yetkiyi genel başkan yardımcılarından ve sekreterinden bir ön kabul olarak aldım. Seçimin zorladığı formalitelere uymak bakımından böyle bir birliktelik gözükebilir" ifadelerini kullandı.
Ecevit'in çağrısını bir ittifak çağrısı olarak düşünmediklerini dile getiren Prof. Dr. Soysal, "İttifak sözü tek başına yeterli değil. Düşünmek ve tartışmak gerek. İttifak, erken seçime girmeye hak kazanmış olan partiler arasındaki bir konuydu, ancak seçime girmeye hak kazanmış partiler için bunu düşünmek doğru olmaz. Bunu, bu çağrının dışında kalmak için kullanıyor değilim" dedi.
Geçmişte DSP'de görev aldığının ve partiden ayrıldığında partiyi Özal'cı tutumlarla eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine Prof. Dr. Soysal, "Genel başkanın kullandığı terimleri kullanmak istiyorum. Sol ve demokratik sol deyimlerini kullanmış olarak düşünüyorum. Demokrasi ile solu birleştiren bir yapıda olmasaydım DSP'ye girmezdim. DSP'nin kusurlarını partinin kapalı bir grup toplantısında açıkça söyleyerek ayrıldım. Şimdi yine aynı tutum içinde geçmişin olaylarını siyasetin gerçekleri olarak hoş görmeye ve bunların olmaması için ulusalcı solun egemen olabilmesi için öyle bir davranışı doğru ve tutarlı buluyorum" değerlendirmesinde bulundu.