Birazdan göreceğiniz hayvan ve bitkilerin zehiri sağlık sektöründe bolca kullanılıyor ve hayat kurtarıyor. İşte o öldürücü ama bir o kadar da hayat kurtaran zehirler...
ERGOT
Çavdar mahmuzu, 'Clavicipitaceae' familyasından çavdar ve benzeri tahıllarda parazit olarak yaşayan bir mantar türüdür. 1800'lerin ortalarına kadar çavdarın normal bir parçası olduğu düşünülmüştür. En çok çavdarda görülse de diğer tahıllara da yerleşebilir. Koyu mor renkli ve birkaç santim uzunluğundadır.
Çavdar mahmuzu zehirlenmesi ölümcül olabilir. Bunun yanında delilik gibi ciddi psikiyatrik sorunlara da yol açabilir. Pek çok çavdar mahmuzu merkezi sinir sistemi üzerinde zehirleyici etkilere neden olurlar.
İsviçreli kimyager Albert Hofman'ın Basel'deki Sandoz laboratuvarlarındaki çalışmalarıyla çavdar mahmuzu alkaloidlerinden elde edilen Lysergic asitten LSD'nin sentezlenmesi sağlanmıştır. Parkinson hastalığının tedavisinde de etkilidir.
Şili örümceği zehirindeki bir protein kalp krizi ölümleri üzerinde etkili bir silah olarak kullanılıyor. İnsan hücresinin duvarlarında hücre gerildiğinde açılan küçük kanallar bulunuyor.
Bu kanallar kalp kaslarının kasılmasını sağlıyor. Bu kanallar gereğinden fazla açıldığında hücreye pozitif iyonlar hücum ediyor. Bu iyonlar da kalpteki fazla elektriği seyreltiyor. Şili örümceğindeki bu zehir işte bu kanalların birleşmesini sağlıyor. BU durum da kalp krizi riskini azaltıyor.2. Zehirli Şili örümceği
Kanser tedavisinde kullanılan bir zehir daha. Sarı akrep İsrail bölgesinde bolca bulunuyor. Bu akrebin zehirinde bulunan bir protein çözümü bulunamamış beyin kanserinde işe yarıyor.
Araştırmacılar bu proteinin sentetik bir türünü oluşturdular ve radyoaktif iyot çözeltisiyle etkileşimini sağladılar. Oluşturulan bu bileşik beyindeki hücrelerden geçerken 'glioma' isimli beyin tümörü hücrelerini yok ediyor.
Siyah renkte, kiraza benzeyen meyveleri olan, mor renkli çiçekler açan, 1,5 metreye kadar boylanabilen, nahoş kokulu ve zehirli bir bitkidir. Atropin, skopolamin ve hyosiamin adlı alkaloidler içerir.
Tıpta ilaç yapımında kullanılan bu bitkiden, ağrı kesici özelliği ile ağrı kesici ilaçların üretiminde faydalanılır. Orta Kulak ve bademcik iltihaplarına karşı etkilidir. Mide ve bağırsak, kalp, sinir, beyin ve astım hastalıklarında kullanılan ilaçların üretiminde de kullanılır.
Parkinson hastalığında görülen şikayetleri azalttığı da biliniyor. Kullanılan kısımları kökleri ve yapraklarıdır. Fakat çok zehirli bir bitki olduğu için ancak uzmanlar tarafından ve Tıp araştırmalarında ilaçlar içerisinde kullanılır. Evde kullanılması tehlikelidir.
Baldıran otu, maydanozgiller familyasından olan ve nemli yerlerde yetişen bazı zehirli bitkilerin ve bu bitkilerden elde edilen zehirin ortak adıdır.
Çok zehirli bir alkaloit olan ve nikotine benzeyen 'coniin' içermektedir. Bu zehir sinir sistemini çökerten etkiye sahiptir. Kas sistemi üzerinde öldürücü etkisi de bilinmektedir. Bir yetişkinin günde ortalama 6 veya 7 yaprak yemesi ölümle sonuçlanabilir.
Tıpta ağrı ve spazm giderici olarak, siyatik ağrısı, tetanoz, sara (epilepsi), trigeminal nevralji ve kore hastalığı gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılıyor.
Bakır kafalı çıngıraklı yılan (Agkistrodon contortrix), Kuzey Amerika'da bulunan bir çukur engerek yılanı türüdür.
Tanımlanmış beş altı türü bulunmaktadır.Bütün çukur engerekler gibi pusu kuran bir avcıdır. Pozisyonu alır ve uygun bir av gelinceye kadar bekler. ABD'nin güneyinde sıcak yaz günlerinde gececidir ancak ilkbahar ve sonbahar aylarında genellikle gündüz vakitlerinde aktiftir.
Çoğu Kuzey Amerika engereği gibi bu yılanlar da insanlardan kaçar ve ısırmadan insanların bölgeden ayrılmasını bekler. Ancak diğer engereklerden farklı olarak sürünmek yerine genellikle donmuş vaziyettedir. Bu yüzden de çoğu ısırık insanların onun üzerine veya yakınına bilmeden basması sonucunda olur. Bakır kafalı çıngıraklı yılanın zehirinde bulunan 'Contortrostatin' isimli proteinin kanser hücrelerinin büyüyüp gelişmesini durduğu ortaya çıktı. Ayrıca bu hücrelerin yayılmasını durdurduğu araştırmalar sonucuda ortaya çıkmıştır. Yaklaşık 10 yıldır kanser tedavisinde ve kanser araştırmalarında kullanılıyor.
Yüksük otu (digitalis) iki yıllık ve ömürlü cinsleri olan bir bahçe çiçeğidir. Tohum olarak ekildiğinde ilk yıl kalın, oval, rozet şeklinde büyüyen yapraklar çıkarır.
Ertesi yıl rozetin ortasından kalın bir sap uzar. Sapın üzerinde tomurcuklar sıralanmıştır. Çiçekler aşağıdan başlayarak açarlar. Pembe, mor, kırmızı, sarı veya beyaz renklerdedir. Zehirli bir bitkidir. Bilinçsiz kullanımı zehirlenmelere hatta ölümlere neden olabilir.
Yüksük otu tıpta önemli bir bitkidir. Kalp ilaçlarında kullanılan 'digitalin' adlı madde bu bitkiden elde edilir. Ev ilaçlarında çok dikkatli kullanılması ve tavsiye edilen miktarın aşılmaması gerekir. Bu bitkinin özü kalp ilaçlarında kullanılır. Nabız atışını azaltır. Kan dolaşımını yavaşlatır.
Uzun boylu, mavi çiçekli güzel bir bitkidir. Kuzey yarımkürede yetişmektedir.
Asya ve Avrupa'nın ılıman iklimlerinde dağlık ve kayalık alanlarda bolca bulunur. Temmuz-Eylül ayları arasında çiçek açan bitkinin yumruları sonbaharda topraktan çıkarılır. Yüksek miktarda nişasta ve başlıcaları napellin ve akonitin olan alkaloitler içermektedir.
Çok zehirli olduğundan kesinlikle doktor kontrolü altında kullanılmalıdır. Akonitin ağrı kesici ve öksürük kesici etkilere sahiptir. Ayrıca idrar söktürücü ve terleticidir de. Romatizma ağrıları ve soğuk algınlığında kullanırlar. Ayrıca tıpta trigeminal nevralji denilen ve yüzdeki sinirlerden birinin çok ağır bir rahatsızlığı olan hastalıkta en iyi tedavilerden olduğu bildirilmektedir. Bitkinin zehirli olması sebebiyle evde ilaç hazırlamak doğru değildir.
Bu salyangozlar orta boylu deniz salyangozlarıdır. Avcı salyangozlar olarak da bilinen bu canlılar oldukça zehirlidir.
Zehirinin öldürücü etkisi vardır. Yapılan araştırmalarda bu salyangozun zehirinin insan sinir hücrelerine kalsiyum geçişini engellediği belirlenmiştir. Bu nedenle ağrı ve acı hissini durdurduğu tespit edilmiştir. Bu bilgilerden hareketle zehirin kanser ve AIDS hastalarında ağrı kesici olarak kullanılabileceği ve bunun morfinden daha tesirli olduğu ortaya konulmuştur. Alzheimer, Parkinson ve epilepsi gibi rahtsızlıkların tedavisinde de birtakım olumlu sonuçlar vermiştir.
Warfarin pıhtılaşma önleyici bir tablettir. Etkin bir fare zehiri olarak kullanılıyor.
İlaç piyasaya çıktıktan birkaç sene sonra damar tıkanıklığına yol açan pıhtılaşma (tromboz) sorununda etkili bir yöntem olarak kullanılmaya başlandı.
Tedavi yöntemi olarak 1950'li yılların başında popüler hale geldi. Özellikle Kuzey Amerika'da yaygın bir şekilde kullanıldı. İlaç etkin olmasının yanında birçok yetrsizliğe de sahip. Kullanılan diğer ilaçlar ve bazı yemeklerle etkileşime girerek farklı birtakım tepkiler ortaya çıkarabiliyor.