HABER

Çavuşoğlu ilk kez konuştu

Mevlüt Çavuşoğlu, Münih'te yapılan Suriye toplantısında alınan 'saldırıların durdurulması' ve insani yardımların ulaştırılması kararıyla ilgili konuştu

Çavuşoğlu ilk kez konuştu

Çavuşoğlu, burada asıl sorunun Rusya'nın saldırılarını durdurup durdurmayacağı olduğunu söyledi. Rusya'nın saldırıları durmadan insani yardımların ulaşmayacağını ve kalıcı ateşkesin sağlanamayacağını vurguladı.

El Cezire'nin haberine göre; Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye Destek Grubu’nun Münih’te yaptığı toplantıda aldığı kararlarla ilgili ilk kez açıklama yaptı. Toplantı sonrası bir yorum yapmadan salondan ayrılan Çavuşoğlu, bir gün sonra yaptığı açıklamada alınan kararların uygulanabilmesi için Rusya’nın bombardımanının durması gerektiğini söyledi:

“DAEŞ ve El Nusra, ikisi de terör örgütü. Ama Rusya bugüne kadar 'terör örgütleriyle mücadele ediyorum' diyerek daha çok muhalafete saldırdı ve saldırıların yüzde 88'i muhalefete yönelikti. Dün akşam dahil. Azez'den yine destek verdi. 'Terörler mücadele ediyorum' diye Rusya bu bölgelerde saldırılarını devam ettirirse çatışmalar da durdurulamaz, ateşkes de sağlanamaz. İnsani yardımlar da etkili bir şekilde ulaştırılamaz.''

Münih’te yapılan ve ABD, Rusya, Katar, Suudi arabistan, İran, Irak, Almanya, Fransa, İngiltere,Mısır ve Türkiye’nin de katıldığı Suriye toplantısında, Cenevre’de masaya geri dönmek için muhalefetin taleplerinden biri olan ve BMGK kararına konu olan ateşkes konusunda uzlaşılamadı. Onun yerine ‘saldırıların ve şiddetin durdurulması’ formülü ortaya çıktı. Bir hafta içinde tüm tarafların saldırılarını durdurmasına, bunu izlemek için de ABD ve Rusya öncülüğünde bir heyet oluşturulmasına karar verildi. Ancak kararın Nusra ve IŞİD’i kapsamaması konusunda mutabık kalındı.

İnsani yardımların da kuşatma altındaki yedi bölgeye birkaç gün içinde ulaştırılması, bunun için de sahadaki gruplar üzerinde etkili ülkelerin temsilcileri ve BM yetkililerinden oluşan ayrı bir heyetin kurulmasına karar verildi.

Cenevre’de 25 Şubat’ta yeniden başlaması planlanan müzakerelere ara verilmesine sebep olarak Rusya'nın hava saldırıları, rejim güçleri, Hizbullah ve İran'ın desteğiyle karadan saldırıların devam etmesini gösteren Çavuşoğlu, ''Saldırılar devam ederken anlamlı müzakerelerin devam etmesi söz konusu değildi. Yine 3 Şubat'ta müzakerelerin devam etmemesinin başka bir sebebi de insani yardımların önündeki engeller kalkmamıştı. Dün bunun üzerinde uzun uzun durduk''' diye konuştu:

''Umarım önce çatışmaların durdurulması sağlanır. Bir hafta gibi bir süre öngörülüyor. Muhalefet arazideki güçlerle de görüşecek. Umarım kalıcı bir ateşkese dönüştürülür. Çatışmalar durdurulur. Ondan sonra da müzakereler başlar, çözüme giden müzakereler. Siyasi çözüm en gerçekçi ve kalıcı çözümdür.''

‘Rusya saldırılarını durduracak mı?’

Bakan Çavuşoğlu Suriye'de siyasi dönüşümün gerekliliğine işaret ederek, bunun için Beşar Esed'in gitmesi gerektiğini vurguladı:

''Muhalefet Riyad'da hazır. Kendi istişare grubunu hazırladı, müzakere heyetini belirledi. Arazideki şartlar uygun değil. Tüm bunları denetlemek amacıyla iki tane çalışma grubu kurma kararı aldı. Türkiye tüm bu çalışma gruplarının içinde olacak, komşu ülkeler müttefik ya da koalisyon içinde bulunan ülkeler, Rusya ve ABD de dahil. Bu süreçte en büyük soru, Rusya saldırılarını durduracak mı durdurmayacak mı?

İnsani yardımların ulaştırılabilmesi için Rusya'nın bir an evvel saldırıları durdurması gerekiyor. Rusya'nın DAEŞ'e ve El Nusra'ya yönelik yaptığı operasyonlara kimse itiraz etmez. Ama bunu da koalisyonla bir şekilde koordineli yapmak gerekir. Hem yanlış hedefler seçilmesin hem de dün akşam 9 saat sürdürdüğümüz müzakerede aldığımız kararlar ve bildirinin içindeki unsurlar da uygulanabilsin. Suriye'de kalıcı barış ve istikrarı müzakereyle yerine getirmiş olalım."

Suriye çatışmasızlık anlaşmasında 5 belirsiz nokta

Almanya'da yapılan Uluslararası Suriye Destek Grubu'nun zirvesinde, Suriye çapında bir çatışmasızlık üzerinde anlaşıldı. 'İddialı' olarak tanımlanan anlaşmanın pratikte nasıl uygulanacağı ise bilinmiyor.

Almanya'nın Münih kentinde biraraya gelen uluslararası güçler bir hafta içerisinde Suriye'de çatışmasızlık ilan edilmesi üzerinde anlaşmaya vardıklarını açıkladı.

-

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, 20 ülke ve uluslararası kuruluşun altına imzasını attığıanlaşma için 'iddialı' yorumunu yapıyor.

Anlaşmanın kapsamının muğlak olması nedeniyle arzu edilen sonucu veremeyebileceği endişesi var. Münih'te imzalanan metinde belirsiz kalan ve üzerinde tartışmaların devam ettiği birçok boşluk bulunuyor.

1- Çatışmasızlık kimleri ve nereleri kapsayacak?

Münih anlaşması çatışmasızlığın Suriye genelini kapsayacağını söylüyor. Uluslararası Destek Grubu, sadece Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), Nusra Cephesi 've Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak kabul edilen gruplara karşı' askeri operasyonların devam edeceğini ifade ediyor.

Yani hem Rusya hem de ABD öncülüğündeki koalisyon, 'terör örgütü' olarak kabul ettikleri gruplara yönelik hava saldırılarına devam edecek.

30 Eylül 2015'ten bu yana Suriye ordusuna hava desteği veren Moskova, ilk günden itibaren 'sadece terör örgütlerini hedef alıyoruz' diyor.

Ancak aralarında Türkiye'nin de bulunduğu pek çok ülke Rusya'yı Suriye'de IŞİD'in yerine Devlet Başkanı Beşar Esad'a karşı çıkan silahlı grupları vurmakla suçluyor.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da bugün Münih'te yaptığı açıklamalarda Rusya'nın hava operasyonlarına son vermemesi halinde anlaşmanın başarıya ulaşamayacağını söyledi.

Suriye ordusunun Rus hava operasyonları ile İran destekli Şii silahlı grupların desteğiyle yürüttüğü Halep'i öembere alma operasyonunun ateşkesin kapsamına girip girmediği de bilinmiyor.

2- Muhalif grupların tutumu belirsiz

Çatışmasızlık çağrısının altında 20 devletin ve uluslararası kuruluşun imzası bulunuyor.

Ancak imza atanlar arasında Suriye hükümeti ya da Suriye'deki muhalif gruplar yok. Yani Suriye'deki iç savaşın ana aktörleri herhangi bir taahhüt vermiş durumda değil. Bu nedenle Münih'te imzalanan metne hangi ölçüde uyulacağı kestirilemiyor.

Suriyeli muhalif grupların müzakere heyetinde yer alan Basma Kodmani, BBC'ye verdiği röportajda "Batılı güçlerin, özellikle de ABD'nin, anlaşma kapsamında daha fazla kararlılık göstermesi gerekiyor. Eğer hangi bölgelerin hedeflenebileceği konusunda insiyatif Rusya'ya kalırsa çatışmasızlığın sürekli hale gelmesini mümkün görmüyorum" diyor.

3- İnsani yardım nasıl ulaştırılacak?

Anlaşma metninde "Uluslararası Suriye Destek Grubu, tüm üyelerin insani yardımların ihtiyaç duyulan noktalara götürülmesi için iyi niyetle çaba harcayacak" deniyor. Çatışmasızlık ortamının insani yardımı kolaylaştıracağı ifade edilse de bu yardımın sürekliliğinin garanti altında olmadığı da vurgulanıyor.

Hollanda merkezli PAX örgütü ile ABD merkezli Suriye Enstitüsü'nün ortak girişimi olan Siege Watch kuruluşu, Suriye'de 1 milyon kişinin kuşatma altında yaşadığını açıklamıştı. Kuşatma altındaki yerleşim yerlerine insani yardım koridorlarının açılıp açılamayacağı belirsiz.

4- Ateşkes yerine çatışmasızlık ifadesi

Uluslararası Destek Grubu'nun imzaladığı metinde 'Ateşkes' ifadesi hiç kullanılmıyor. Bunun yerine 'Çatışmasızlık' ortamının sağlanmasından bahsediliyor.

Birleşmiş Milletler bu iki terim arasında fark gözetiyor. Ateşkes, çatışan tarafların şiddeti durdurup müzakere masasına gelmeyi kabul etmesi olarak tanımlanıyor. Çatışmasızlık ise sadece geçici bir süre için şiddetin durdurulması olarak tanımlanıyor ve ateşkes ortamının oluşması için bir fırsat olarak görülüyor.

5- Siyasi çözüm belirsizliği

İmzalanan metinde yer alan bir diğer madde ise "Tüm taraflar BM arabuluculuğunda siyasi çözüm için görüşmelere teşvik edilecek" deniyor.

Suriye'de siyasi çözüm için son girişim İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleşmiş, BM'nin Suriye Özel Temsilcisi Stefan de Mistura taraflar arasında mekik diplomasisi yoluyla bir diyalog oluşturmaya çalışmıştı.

Ancak 6 ay sürmesi planlanan Cenevre süreci, Suriye hükümeti ile muhalif grupların heyeti arasındaki keskin ayrılıklar nedeniyle bu ayın başında askıya alınmıştı.

Münih'te imzalanan metinde her ne kadar 'Siyasi geçiş sürecinden' bahsedilse de, bu konuda herhangi bir somut yol haritası verilmiyor.

(BBC)

En Çok Aranan Haberler