Çavuşoğlu ile Venezuela Dışişleri Bakanı Felix Plasencia, Ankara'da gerçekleştirilen ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
ABD'nin Suriye kararnamesini uzatmasına ve Türkiye'ye yönelik ifadelerine değinen Çavuşoğlu, "Öncelikle bu mektup, kopyala yapıştır bir mektup olmuş. Bu cümleleri ve bu paragrafları Amerikan yönetimi daha önce de kullandı. Aslında Amerikan yönetimi, Kongreye mektup yollarken ya da Amerikan halkına bilgi verirken doğruyu söylemiyor." ifadelerini kullandı.
Bunun sebebi olarak, ABD'nin PKK'yı terör örgütü kabul ederken YPG'yle iş birliği yapması olduğunu belirten Çavuşoğlu, ABD'nin bu örgüte çok ciddi destek verdiğinin altını çizdi.
Çavuşoğlu, ABD kanunlarına göre bu durumun suç olduğunu vurgulayarak "Burada bulunma amacının da DEAŞ'la mücadele olmadığını biz çok iyi biliyoruz. DEAŞ'la biz mücadele ettik. Göğüs göğse DEAŞ'la mücadele eden tek ordu, NATO içinde ve dünyada bizim ordumuzdur." diye konuştu.
Bu mücadele sonucunda 4 bin civarında teröristin öldürüldüğünü aktaran Çavuşoğlu, yabancı teröristlere yönelik ve Türkiye içinde alınan tedbirler ile uluslararası mücadeleye de destek verildiğine işaret etti.
Çavuşoğlu, DEAŞ'ın Afganistan'da güçlenmemesi için Taliban'la angajmana girmenin görüşüldüğünü de hatırlatarak "Peki bu teröristleri, Suriye’den oraya kim götürdü? 'YPG, mücadele etti' diyorlar ya, bunları önce bazı şehirlerden otobüslerle taşıdılar sonra uçaklarla aldılar, götürdüler Afganistan'a bıraktılar." diye konuştu.
ABD'nin Suriye ve Irak politikalarıyla birlikte tüm politikalarının Avrupa'da ve NATO'da tartışıldığını kaydeden Çavuşoğlu, tüm bunların plansız ve öngörüsüzce yapıldığını kaydetti.
Çavuşoğlu, bu plansız politikaların etkisinin Afganistan'da ve Irak'ta görüldüğüne işaret ederek "Suriye’nin o bölgesinde de etkisini görüyoruz. Ayrılıkçı, Suriye’yi bölmeye çalışan bir terör örgütüne Amerika destek veriyor. Önce Türkiye'yi suçlamak yerine ABD, kendi bu yanlış politikalarından vazgeçsin. Ayrıca Amerikan halkına da Amerikan Kongresine de daha dürüst davransın. Çünkü oraya verdiği bilgilerde çok yanlışlar var, düzgün ve dürüst olmayan bilgiler var." değerlendirmesinde bulundu.
(AA)