Çavuşoğlu-Tillerson ortak basın toplantısı

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, "ABD, orada o şehrin (Menbiç) bizim müttefik kuvvetlerimizin kontrolü altında olduğundan emin olmak istiyor. Başka herhangi bir gücün buraya tekrar girmesini en azından istemiyoruz. Bu tabii ki bizim tartışmalarımızın da temel noktalarından biri olacak çünkü stratejik olarak önemli bir şehir. Bizim kontrolümüzün altında olmasını tabii ki değerlendiriyoruz." dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Tillerson baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından Ankara Palas'ta ortak basın toplantısı düzenledi.

Tillerson, Türkiye'nin stratejik önemine dikkati çekerek "Bizim bu bağlamda, Suriye ile ilgili iş birliğimiz, DEAŞ ile ilgili çalışacağımız konular, güvenli bölgelerin oluşması, bağımsız ve birleşmiş bir Suriye'nin oluşması için birlikte çalışmamız gerekiyor." dedi.

Türkiye'nin 3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yaptığının altını çizen Tillerson, Türkiye'nin bu konuda herkese örnek olduğunu söyledi.

Tillerson, "Bu çerçevede, Türkiye'nin güvenli bir şekilde sınırlarını korumasını tabii ki ciddiye alıyoruz. NATO ittifakında herhangi bir üyemizin böyle bir endişesi olduğunda tabii ki bunu ciddiye alıyoruz." ifadelerini kullandı.

Konuk bakan, iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik çerçevede gelişmekte olduğunu belirterek "Hem dünkü toplantıda Sayın Erdoğan'a hem de bugün Sayın Dışişleri Bakanı'na bu konudaki mesajlarımızı ilettik. Her zaman Suriye Demokratik Güçlerine sağlamış olduğumuz desteğin kısıtlı olacağını, belli bir misyona odaklı olacağını belirttik." dedi.

- "Türkiye demokrasisini destekliyoruz"

Tillerson, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, Türk demokrasisini her zaman desteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini vurgulayarak görüşmelerde Türkiye'deki konsolosluklarının yerel çalışanlarının tutukluluğu konusundaki endişeleri dile getirdiklerini ifade etti.

Söz konusu davaların başarılı bir şekilde sonuçlanmasını dilediklerini söyleyen Tillerson, FETÖ üyeliğinden tutuklu bulunan Serkan Gölge'ye ilişkin yargılamanın da adil şekilde gerçekleşmesini ümit ettiklerini ifade etti.

Tillerson, iki ülke arasında gelecekte yapılacak çalışmalara ilişkin spesifik adımların sorulması üzerine, dün Erdoğan ile bundan sonra atılacak adımlara ilişkin konuları kararlaştırdıklarını belirterek, ileriye dönük yapılacak çok detaylı çalışmanın olduğuna işaret etti.

Açık ve dürüst bir biçimde görüşlerin karşılıklı olarak beyan edildiğini söyleyen Tillerson, "Artık bu konuda yalnız hareket etmeyeceğiz. Amerika bir şey yapıp, Türkiye başka bir şey yapmayacak bu noktadan sonra. Bu aşamadan sonra birlikte hareket edeceğiz, bütün zorunlulukları çözerek hareket edecek ve ilerleyeceğiz. DEAŞ'a karşı başarılı olacağız. Bu çerçevede Suriye içinde başka terörist gruplar varsa onlarla ilgili de adımlar atacağız." dedi.

Tillerson, "Yapılacak çok iş var. Çok hızlı başlamamız lazım. Bu çalışmaların ilk grubunu mart ortası öncesinde gerçekleştireceğiz. Herhangi bir şekilde acil olduğunu düşündüğümüz konularda beklemeyeceğiz." diye konuştu.

- "Menbiç'te başka herhangi bir gücün buraya tekrar girmesini istemiyoruz"

ABD'nin terör örgütü YPG'ye verdiği silah desteğinin çekilip çekilmeyeceği yönündeki soru üzerine Tillerson, "Savunma Bakanlığımızın önümüzdeki yıl bütçesiyle ilgili bütçeye sadece bu DEAŞ ile mücadelesinin gerçekleştirebilmesi için yeterli oranda bütçe ayrılmış durumda. Buna ilaveten gerekenin üstünde ilaveten herhangi bir kaynak ayrılmadı." diye konuştu.

Tillerson, Menbiç konusunun, Türkiye ile ABD'nin birlikte çalışılması gereken konulardan biri olduğunu vurgulayarak Menbiç'in son derece stratejik öneme sahip bir şehir olduğunun altını çizdi.

ABD'li Bakan Tillerson, "ABD, orada o şehrin (Menbiç) bizim müttefik kuvvetlerimizin kontrolü altında olduğundan emin olmak istiyor. Başka herhangi bir gücün buraya tekrar girmesini en azından istemiyoruz. Bu tabii ki bizim tartışmalarımızın da temel noktalarından biri olacak çünkü stratejik olarak önemli bir şehir. Bizim kontrolümüzün altında olmasını tabii ki değerlendiriyoruz." şeklinde konuştu.

- "Türkiye'nin bize bu konuda sunacağı bütün belgeleri bekliyoruz"

Tillerson, Erdoğan ile yaptığı görüşmede, FETÖ konusunun da ele alındığını belirterek, "Bu örgütle ilgili bize sunulacak olan tüm kanıtları inceleyeceğiz. Biz de kendi çalışmaları sürdüreceğiz. Kendi bağımsız soruşturmalarımızı da devam ettireceğiz ve gerçekten ABD'de yasa dışı bir çalışma gerçekleşiyorsa bu çerçevede herhangi bir yeni kanıt da almaya her zaman hazırız. Türkiye'nin bize bu konuda sunacağı bütün belgeleri bekliyoruz. Yani bu konuda ABD'de de açık bir soruşturma yürütülüyor." ifadelerini kullandı.

Konuk bakan, Amerikalı basın mensuplarının Türkiye ile Rusya arasındaki hava savunma füze sistemi anlaşmasıyla ilgili olarak "Türkiye'nin yaptırımlara maruz kalacağı yönünde bir tehditte bulunup bulunulmadığı" sorusuna ilişkin, şunları kaydetti:

"Biz burada bu çerçevede Kongre'nin geçen yaz aylarında kabul ettiği kanunu değerlendirdik. Bu tabii ki Rus askeri araçlarının alınmasıyla ilgili olarak bir değerlendirme yapıyor. Dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de konuştuğumuz gibi bu tabii ki ilk öncelikle belirlemiş olduğumuz konular arasında. Bir grup uzmanı bir araya getireceğiz.Bu konudaki koşulları değerlendireceğiz. Daha önce dünyanın her yerinde hükümetlerle ilgili attığımız adımlar bunlar. Sadece Türkiye ile ilgili değil. Bu tabii ki bizim dostlarımızı ve müttefiklerimizi zarara uğratmak çerçevesinde almış olduğumuz bir karar ya da mevzuat değil ama tabii ki Rusya'ya karşı bir karar. Dünyada farklı ülkelerin kendi çerçevelerinde bu tür satın almalar yapmaları durumunda endişelerimizi dile getiriyoruz ve tabii birçok ülke bu konuda değerlendirmelerini yaptıktan sonra ilerlememe kararı da alıyor. Her vaka kendi içinde özel koşullara sahiptir. Bu konuda Türkiye ile çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz ve burada neyin risk altında olabileceğini anlamalarını sağlamaya çalışacağız. Elimizde yeterli detay yok yani net sonuç veremeyeceğim bununla ilgili olarak ama çok dikkatli değerlendirilecek konulardan bir tanesi. Burada tamamıyla kanuna uyacağız ve bu çerçevede dünyanın farklı yerlerinde uyguladığımız gibi bu çalışmayı da sürdüreceğiz."

(Bitti)