Üç yıl aradan sonra tekrar gerçekleştirilen Türk-İtalyan Forumu’nun 10’uncusuna katılmak üzere Roma’ya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ikili görüşme gerçekleştirdiği İtalyan mevkidaşı Angelino Alfano, ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Burada soruları yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Rusya ile yapılan S-400 füze anlaşmasına ilişkin eleştirilere bir kez daha karşılık verdi.
Türkiye’nin, NATO’nun kurucu ülkelerinden ve buraya en çok katkı sağlayan müttefiklerden bir tanesi olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, “NATO’nun karşı karşıya kaldığı sınamalarda en güçlü duruş sergileyen müttefiklerden de bir tanesidir Türkiye. NATO’nun bütün misyonlarında, Afganistan dahil, güçlü bir şekilde yer alan müttefiklerden bir tanesidir. NATO ile birlikte yapacağımız çalışmaları yine birlikte sürdüreceğiz. En son Norveç’te yaşanan bir krizden sonra da gördük ki, özellikle NATO müttefikleri ve NATO Genel Sekreteri, Türkiye’nin NATO için ne kadar önemli olduğunu bir kere daha vurguladılar” diye konuştu.
"ÇOK CİDDİ TEHDİTLER VAR, FAKAT BAZI NATO ÜLKELERİ DİRENÇ GÖSTERİYOR"
“Biz Türkiye olarak hava sahamızı korumak istiyoruz, çünkü çok ciddi tehditler var” diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Esasen hava sahamızı korumak için ya da güvenliğimizi tesis etmek için ihtiyaç duyduğumuz hava savunma sistemi dahil, diğer ihtiyaçlarımızı da karşılamak için biz hep NATO üyesi ülkelere öncelik veriyoruz. Fakat son zamanlarda NATO müttefiki olan ülkelerden bazıları, basit silahlar dahil ihtiyacımız olan savunma sistemlerini Türkiye'ye vermemek için ciddi bir direnç gösteriyor.”
"SAVUNMA SİSTEMİNE ACİL İHTİYACIM VAR"
Çavuşoğlu, “Şimdi benim hava savunma sistemimi kurmam lazım. Müttefiklerimden de alamıyorum. O zaman mutlaka başka bir yerden almak durumundayım. İhtiyacım var, acil ihtiyacım var” diye konuştu.
Ortak üretim ve teknoloji transferi konusunda birlikte çalışmaları gerektiğini vurgulayan Bakan, “İşte tam bu anlamda İtalya ve Fransa ile beraber çalışıyoruz. İtalya ile savunma sanayinde büyük bir ortaklık kurduk. İtalya, Türkiye’yi bir rakip olarak görmüyor, bir ortak olarak görüyor” ifadesini kullandı.
Diğer Avrupa ülkeleri veya NATO ülkelerinin, bu konuları Türkiye üzerinde bir koz olarak ya da siyasi bir enstrüman olarak kullanmamaları gerektiğini de ekleyen Türk diplomasisinin başı, şöyle konuştu:
“O zaman ya biz kendimiz üretiyoruz ya da bunu bize sağlayan bir ülkeden alıyoruz. Fakat Rusya’dan ilk defa hava savunma sistemi alan ülke de biz değiliz. Efendim, Türkiye Avrupa’dan uzaklaşıp NATO’dan Rusya’ya mı gidiyor? Yok öyle bir şey. Bizim Rusya ile ilişkilerimiz henüz daha kriz öncesi döneme bile çıkmadı. Kriz öncesi ilişkiler daha iyiyken niye o zaman sorgulanmıyor da şimdi sorgulanıyor.
"RUSYA İLE İLİŞKİLERİMİZİN DÜZELMESİNİ İSTEYENLER ŞİMDİ ELEŞTİRİYOR"
Hatta ve hatta Avrupa Birliği’nde (AB) NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, bu kriz döneminde, Rusya ile ilişkilerimizi düzeltmek için her görüştüğümüzde dostane tavsiyelerde bulunuyordu. İlişkileri düzeltir düzeltmez aynı dışişleri bakanları, neden Rusya ile bu kadar yakınsınız, diye eleştirmeye başladı. Şimdi bir karar verelim.”
Çavuşoğlu, “Efendim, Türkiye oraya mı kayıyor, buraya mı kayıyor? Türkiye olduğu yerde duruyor. Türkiye’nin AB ülkeleriyle sorunu yok. Neden problemi olsun” diye konuşmasını sürdürdü.
Almanya’nın, Türkiye’nin birinci ticaret ortağı olduğunu da anımsatan Çavuşoğlu, “4 milyon Türk orada yaşıyor. Almanya ne kadar güçlü istikrarlı olursa Türkiye ve orada yaşayan Türkler için o kadar iyidir. Benim Hollanda ile ne sorunum olsun. Ama Hollanda neden ‘Türk siyasetçileri, burada yaşayan Türkleri göremez’ anlayışı içine girdi? Artan ırkçılıktan mı? Türkiye’ye olan husumetten mi? Bunun cevabını vermesi lazım” diye konuştu.
Çavuşoğlu, “Türkiye olarak ben bunları yapsam hemen Erdoğan diktatör oluyor, hemen Türkiye’de kötü bir yönetim oluyor. Eleştiriler, eleştiriler…
AB üyesi ülkesi yapınca eleştiri de yok hatta kaynaşma var” dedi.
"BAZI AVRUPA ÜLKELERİ KENDİNİ PATRON SANIYOR"
Herkesin çok yönlü bir dış politika izlediğini ve buna hakları olduğunu da ifade eden Çavuşoğlu, “Şimdi ben başka ülkelerin tarafına gidince sizde zemin kayması mı var? Bakıyorum bunu sorgulayan ülkelerin hepsi, bizim gittiğimiz yerlerde siyasi ve ekonomik olarak daha güçlü. Peki, ben sana soruyor muyum sende zemin kayması mı var, diye? Sen hangi hakla beni sorguluyorsun?” diye konuştu.
Çavuşoğlu, “Burada esas anlayıştaki sakatlık şu: Avrupa ülkelerinin bazıları, kendilerini büyük patron olarak görüyor ve kendisinin her yaptığı doğal, ama Türkiye gibi ülkeler onların kuralından, sisteminden çıkmamalı; ne uzağa gidebilir, ne içeri girebilir” eleştirisinde de bulundu.
“GENÇ ARKADAŞIMIZ, AVUSTURYA-MACARİSTAN İMPARATORLUĞU'NU YENİDEN KURABİLİYORSA HAYIRLI OLSUN"
Çavuşoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Şimdi Avusturya’nın yeni başbakanı, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nu yeniden kurma hayaliyle yaşayan bir genç arkadaşımız. Kurabiliyorsa hayırlı, mübarek olsun. Ama Balkanlar’da Türkiye bizim rakibimiz, derken hangi anlayışla söylüyorsunuz. Bende böyle bir anlayış yok. Oysa Balkanlar’ın istikrarı için işbirliği yapmamız lazım. Türkiye’nin pozisyonlarında da politikalarında da hiçbir değişiklik yoktur, ama her ülkenin kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kendi çıkarlarını göz önünde tutarak bazı adımlar atabilir. Türkiye’nin hiçbir politikası birbirine alternatif değildir, tam tersine tamamlayıcıdır.”
"KUSURA BAKMA ALFANO, BİRAZ DERTLİYİZ"
Bu arada, Çavuşoğlu’nun mevkidaşı Alfano’nun omzunu tutarak “Kusura bakma Alfano, biraz uzun oluyor ama biraz dertliyiz ve bunları anlatmamız lazım” demesi gülüşmelere neden oldu.