Her Alman yılda 160 litre yani ortalama 1000 fincan kahve içer. Kahve sadece tadı için değil, yarattığı etki için de sevilen bir içecektir.
Bir fincan kahve içerisinde su, protein, şeker, tanik asit, alkoloitler ve kafein barındırır.
Sabah tüketilen kahve, tasa ve stresi yok eder.
Dozunda tüketilirse bu kahvenin gücü gerçekten mucizeler yaratabilir.
Düşünce akışını tetikler, dikkati arttırır, morali düzeltir.
Kahve içerek geç saatlere kadar konsantre olmuş bi şekilde çalışabilirsiniz.. Ve bunları sağlayansa kahvedeki kafeindir.
Beyin gün içerisinde adenozin maddesini salgılar ve sinir hücresindeki reseptörleri uyarır. Böylece beyne yorgunluk hissi verir.
Kafein ise adenozin maddesine direnir ve resptörleri bloke eder. Böylece daha uzun süre uyanık kalırsınız.
Kahve uyarıcı etkisi sebebiyle özellikle seyrek kahve içenlerin geceleri uykusunu kaçırır.
Ancak düzenli kahve tüketiminde adenozin reseptöründeki artış uyanık tutma etkisinin zayıflamasına sebep olabilir.
Çayın etkisi ise demlenme sürresine bağlıdır. çay yapraklarında da çabuk çözülen kafein mevcuttur.
Eğer çay sadece 2 dk demlenirse uyarıcı etki yapar.
5 dk dan daha uzun bir sürede demlenirse adrenalize olan kafeini bağlayan tanik asitler açığa çıkar.Böylece çay sakinleştirici etki yapar.
Sürekli kahve tiryakileri ansızın kafeinsiz kaldığında metabolizma bu eksikliği beyne bildirir ve eksikliğin yan etkileri ortaya çıkar. Bunlar çoğunlukla telaş, konsantrasyon eksikliği ve bezginlik şeklinde kendini gösterir. Bu sendromlar birkaç gün içinde geçecektir.
Kahve vücutta su kaybettirici olarak bilinirdi ve her fincan kahve için bir bardak su içilmesi tavsiye edilirdi.
Bu aslında tam doğru değildir, kafein kısa vadede tuvalet ihtiyacını tetiklemesine rağmen yapılan araştırmalar gösteriyorki düzenli kahve tüketiminde vücut buna alışıyor ve dolayısıyla vücuttaki sıvı dengesi zarar görmüyor.
Çayın faydalarına baktığımızda ise adeta ecza deposunda saklanması gereken bir ilaç gibi olduğunu görüyoruz.
Her türlü hazımsızlık, mide ağrısı, cilt kuruluğu ve öksürüğe iyi geldiği biliniyor.
Spor öncesinde içilen bir fincan kahve, vücudu yeni rekorlar kırmaya teşvik edebilir.
Kahve kan basıncını, vücut ısısını, kalbin kan pompalama kapasitesini yükseltir.
Bronşlar genişler ve yağ yakma hızı yükselir. Hızlanan kan dolaşımının etkisiyle kas ağrıları baskılanır.
Performans sporlarında 1 lt idrarda bulunan 12 mg lık kafein konsantresi doping olarak kabul edilir. Bu da 4-5 fincana denk gelmektedir.
Ve geçelim kahvenin cilde olan etkilerine. Mesela pahalı kremler yerine kahveyi kullanabilirsiniz.
Kahveden sadece içecek olarak değil güzellik malzemesi olarak da faydalanabilirsiniz. Kahve yüze uygulandığında kan dolaşımını hızlandırır ve kırışık oluşumunu engeller.
Tüm süper modellerin sırrı kahve tervesini selülite karşı kullanmasıdır. Üst baldır bölgesine masaj yaparak uygulandığında ve strech filmle sarıldığında cildi sıkılaştırır ve temizler.
Saçınızı kahveyle durularsanız, banyodan sonra saçlarınız çok gür görünüm kazanır. Saç kökleri güçlenir ve uzamaları hızlanır.
Çay, diş macunu gibi çok sayıda floroit içerir. Çaydaki tanik asitler dişdeki koruyucu etkiyi destekler, dişlerin üzerinde koruyucu bir tabaka oluşturarak diş taşı oluşumunu engeller.
Çay banyo malzemesi olarak kullanıldığında enfeksiyon giderici ve sakinleştirici etki yapar.
Göz maskesi olarak kullanılırsa kanlanmaya ve ağırlaşmış göz kapaklarına iyi gelir.
Kahve sadece içmek için değil kötü kokuları bastırmak için de kullanılır ve pratik ev malzemesi olarak da kullanılabilir. Örneğin kötü kokuların çabucak giderilmesinde kullanılabilir.
Ocağınızı ısıtıp toz kahve dökdükten sonra, güzel kahve kokusunun hemen evinize yayıldığını fark edeceksiniz.
Kaynatılmış kahveyle çiçeklerin diplerine musallat olmuş solucanları bertaraf edebilirsiniz. Kafein bir sinir gazıdır son derece hızlı etki eder, zararlı böcekleri 24 saat içinde çiçeklerden uzaklaştırır.
Demlenmiş çay suyunu evinizde ahşap temizleyici olarak kullanabilir, koyu renk mobilyalara uygulandığında çaydaki bileşenler eskimiş yüzeylere yepyeni bir parlaklık getirir.