ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve grup başkanvekillerinin imzasıyla Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında verilen gensoru önergesinin ön görüşmesi, 10 Ekim Salı günü yapılacak.
TBMM Genel Kurulu'nda çalışmalar daha önce alınan karar doğrultusunda bugün saat 13.00'da başladı. TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin başkanlığında yapılan oturumda, gündeme ilişkin işlemlerin ardından Danışma Kurulu önerisi okundu. Bu öneri oylanarak kabul edildi. Buna göre CHP'nin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik hakkında verdiği gensoru önergesinin ön görüşmesi 10 Ekim Salı günü yapılacak. CHP, yeni yasama yılının açılışında vergi gensoru önergesinde, Bakan Çelik'in, "11 Haziran 2006 tarihinde yapılan Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı sonucunda birinci ve ikinci yerleştirmelerden sonra Anadolu, Fen ve Anadolu Öğretmen liselerinde 5 bin 115, Anadolu Meslek ve Teknik Öğretim kurumlarında 30 bin 178 olmak üzere toplam 35 bin 293 boş kontenjanı 'üçüncü yerleştirmeye açmayıp, öğrencilerin nitelikli eğitim alma hakkını engellenmek suretiyle kamu kaynaklarının israf edilmesine neden olduğu" ileri sürülüyor.
OKS sınavının yerleştirme boyutuyla "tam bir skandala" neden olduğu, Anadolu ve Fen liseleri ile diğer Anadolu liselerinin yüzde 17.6'lık boş kapasiteyle eğitim-öğretime başladığı ifade edilen önergede, velilerin çocukların nitelikli bir eğitim almaları için yıllardır binbir fedakarlıkla yaptıkları eğitim harcamaları ve emekleri dikkate alındığında büyük bir kaynak israfına yol açıldığı savunuluyor. Önergede, Bakan Çelik'in, Talim ve Terbiye Kurulu'nda görev yapan 167 uzmanı kuruldan uzaklaştırdığı, bu uzmanların ise hemen hemen tümünün yargı kararıyla göreve iade edildiği ifade ediliyor.
Çelik'in, yapılan yönetmelik değişiklikleriyle kurulu işlevsizleştirdiği, ders kitapları ve "100 Temel Eser" gibi yardımcı kitapların içeriğini hurafe, argo, küfür, hakaret ve dinsel motiflerle donatarak okullara soktuğu savunulan önergede, "1999'da Talim ve Terbiye Kurulu'nun aldığı kararla, yazarı ve eserleri belirlenerek okullara sokulamayacak olan kitaplar, tekrar okullara girmeye başlamıştır. Tarikat liderlerinin takma adlar ile yazdığı ve daha önce yasaklanan kitapları okula geri döndürmenin yolu için yapılan yasal düzenlemeler, laik Türkiye Cumhuriyeti'nde kabul edilemez. Bakan Çelik'in bu uygulamaları ile Cumhuriyet okullarına küfür, argo, hakaret girmiştir. Anti-laik söylem ve eylem içerikli yayınlar girmiştir" açıklamalarına yer veriliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nda olağanüstü kadro ve personel kıyımı yaşandığı ileri sürülen önergede, 4 bin 573 okul müdür yardımcısı, 4 bin 13 okul müdürü, 416 ilçe-il milli eğitim müdürü, 552 ilçe-il milli eğitim şube müdürü, 186 ilçe-il milli eğitim müdür yardımcısı ve 94 kadın yönetici olmak üzere 9 bin 834 yönetici atandığı ifade edildi. Önergede, "Bu uygulamayla okullarımızda tam bir kaos, kargaşa, huzursuzluk ortamı yaratılmıştır. Okullarda şiddetin yoğun bir şekilde yaşanması bu kadrolaşma süreciyle paralel gelişmiştir" deniliyor.
İlköğretim müfettişleri yönetmeliğinde yapılan değişiklikle müfettişlerin sadece yaz döneminde açılan kuran kurslarını denetlemekle görevlendirilmesinin, diğer kuran kurslarının denetim dışı bırakılmasının eğitim sisteminin temel amaçlarının yerine getirilmesi bakımından bir görev ihmal ve kusuru olduğu öne sürülen önergede, Çelik'in bakanlığı döneminde okullaşma oranında da düşüş olduğu iddia ediliyor. Gerekli hazırlık yapılmadan liselerin 4 yıla çıkarılmasının ortaöğretimi tıkadığı ifade edilen önergede, Milli Eğitim Bakanı Çelik'in uygulamalarıyla "görevini kötüye kullandığı" iddialarına da yer veriliyor.