Çelik: Terör saldırısı yeni anayasa yapım sürecini sabote etmeye yönelik

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, terör saldırılanın Kürt sorunuyla, demokrasi talebiyle bir alakasının olmadığını söyledi. Çelik, “Terör saldırılarının arkasındaki amaçları başka yerlerde aramak gerekir.” dedi.
Diyarbakır’daki saldırıda şehit olan Mustafa Güney ve Gökhan Yıldırım’ın cenaze törenlerine katılmak için Adana’ya gelen Çelik, “Ne zaman Türkiye dış politikada bir ivme kazansa, yeniden bir atılım yapması söz konusu olsa bu tip saldırılar gerçekleşiyor. Saldırılar dikkatleri başka yere çekmek için yapılıyor.” uyarısında bulundu.
Bütün siyasi partilerin seçim döneminde taahhüdü olan yeni anayasa yapım sürecine girildiğini aktaran Çelek, bu bakından da saldırının zamanlamasının manidar olduğunu kaydetti. Seçimin ardından yeni bir iklim, yeni bir uzlaşma arayışlarının var olmasının birilerini rahatsız ettiğini aktaran Çelek, yeni oluşan siyasi zeminleri sabote etmeye yönelik saldırılarla bir yere varılamayacağını dile getirdi. Türkiye’nin demokrasiyi geliştirme, özgürlükleri artırma açısından çok yüksük standartlara sahip bir konumunun bulunduğuna dikkat çeken Çelik, artık bunun Kürt sorunuyla, demokrasi talebiyle ilgisinin olmadığını ifade ederek; “Bunların arkasındaki amaçları başka yerlerde aramak gerekir. Şehitlerimiz bu ülkede hepimizin huzur ve barış içinde yaşaması için canlarını verdiler. Candan daha aziz bir şey yoktur, onlar en değerli varlıklarını bu uğurda verdiler. Onların bu hatıralarına sahip çıkarak yapılacak açıklamalarda dikkatli olmak gerek. Toplumun bir kısmını diğer kısmına kışkırtacak söylemlerden uzak durmak lazım. Bu terörün amacına hizmet eder.” diye konuştu.
Demokrasi mücadelesi ile terörün yan yana duramayacağına işaret eden Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokrasi diyenlerin terörle aralarına mesafe koymadıkları sürece demokrasi taleplerinin hiçbir ciddiyeti olmaz. Bu talebin ciddiye alınması için terörle araya mesafe koymak temel bir ilke haline gelmiştir. Terör saldırıları her zaman Türkiye’yi demokratikleşme, dünyayla entegrasyon çabalarından uzaklaştırmak üzere yapılır. Türkiye eski günlere asla dönmeyecektir. Hem ekonomik, hem güçlü dış politikasıyla hem de güvenlik güçlerinin fedakarca çalışmalarıyla terörle mücadele edecektir. Milletten, devletten kudretli kimse yoktur bu günleri de aşacağız inşallah."

DEMOKRATİK ÖZERKLİK ÜLKEMİZİN BİR KISMINA DİKTATÖRLÜK GETİRME ÇABASIDIR
DTK’nın demokratik özerklik açıklamasını da değerlendiren Çelik, özerklik kavramının BDP, KCK ve DTK’nın kullandığı şekliyle başındaki demokrasi kelimesiyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını vurguladı. Bunun Stalinist bir özerklik tanımı olduğunu dile getiren Çelik, “Başta Kürt vatandaşlarımız olmak üzere ülkemizin bir kısmına diktatörlük getirme çabasıdır. Demokratik özerkliğin dünyada uygulanma modellerini çok iyi biliriz. Bu uygulanma modellerine bakıldığında bile Türkiye’nin eksiği demokratik özerklik değil, demokratikleşme standartlarının yükseltilmesidir. Özerkliğin ne Türkiye’ye hayrı olur ne de Kürt vatandaşlarımıza. Demokrasi perdesi altıda sistematik bir zulüm yönetimi kurma çabasıdır. Farklılıklarımız var ama bunlarla birlikte bir milletiz. Hiç kimse dayatmacı bir terör yoluyla ya da bu tür demokratik özerklik yoluyla milletin manevi iklimine müdahale edemez. Bu açıklamaların hele de terörist saldırının gerçekleştirildiği akşam yapılması zaten neye hizmet ettiğini gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.