Çelikkol'dan Beylikdüzü ve Seçim Değerlendirmesi

Neden aday oldunuz?

Eflatun der ki; “Siyasetle ilgilenmeyen aydınları bekleyen kaçınılmaz sonuç, cahiller tarafından yönetilmeye razı olmaktır”. Yine, ünlü iktisatçı Gresham’da “ kötü para iyi parayı kovar” der. Siyasette ise, 12 Eylül ürünü yasaların da bir anlamda bunu destekler nitelikte olması ile kötü siyasetçi profili ciddi anlamda yaşamımıza nüfuz etmiştir. Bu anlamda kötü siyasetçi de iyi siyasetçiyi kovmaktadır. İşte gerek siyasetle ilgilenmem gerekse yaşadığım yerelde kenti yönetmeye talip olmam tam da bu sözlerin bende oluşturduğu duyguların sonucudur.

Yaşadığım kentin sadece rutin işlerini yapan klişe belediyecilik anlayışı ile değil, insana, tarihsel mirasa, sanata ve kültüre değer veren bu yönüyle halkı da bu anlayışa katmak , Sol yerel yönetimlerin tarihsel mirası olan yerinden ve halkla birlikte çağdaş yönetim, kent ve kentli bilinci oluşturma, kenti sokak ve halkla birlikte yönetmek için aday adayı oldum.

Aday olmanız halinde, Beylikdüzü için projeleriniz nedir? Şimdiye kadar yapılmayanlar nelerdir?

Ülkemde bu proje meselesi maalesef popülizm üzerinden siyaset yapma hastalığından öteye geçmemiştir. Her aday olan bunu sıkça dillendirir, uyduruk ayakları yere basmayan bir sürü ipe sapa gelmez sözlerle süslenmiş içi boş projelerden ibarettir.

Benim projem bilimin ışığında sokaktır, halktır. Halkın ihtiyaçlarına halkla beraber katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla karar vermektir. Ben şimdi projem şudur desem: Sormazlar mı, siz kime sordunuz da bu projeyi yaptınız? Buna bir örnek vermek gerekirse “Beylikdüzü’ne metrobüs mü, metro mu” diye halka sormuş olsalardı kimse metrobüs demezdi herhalde… Bilindiği üzere; sol belediyeciliğin temelinde sokak vardır, halk vardır.

Ancak bütün bu düşüncelerimin yanında, Beylikdüzü halkının da kabul edeceği gibi temel sorunları var. Beylikdüzü’nde çarşı yok, meydan yok, kentlinin ortak kullanacağı, buluşacağı ortak mekanlar yok. Kent adeta AVM ve yüksek bina mezarlığına dönüştürülmüş, yeşil alanlar bir grup rantiyeye peşkeş çekilmiş... Bu rantı paylaşanlarında hiçbir ideolojileri olmayıp, bunlar, rantın selameti için her partide konuşlanmış durumdalar.

Ben hukukçu kimliğimle şimdiye kadar bu rantçı gruplar ile mücadele etmeye çalışıyorum. Bu Beylikdüzü halkı tarafından da yakınen bilinmektedir. Aday olmam ve kazanmam halinde bunu tersine çevirip, kentin rantını, bir avuç rantiyeci yerine kentin ve kentlinin hizmetine sunacağım.

Beylikdüzü; gerek partinizde gerekse kamuoyunda neden hep tartışılan ilçedir?

“2008’de çıkarılan kanunla Yakuplu ve Gürpınar beldelerinin Beylikdüzü beldesiyle birleştirilmesi sonucu Beylikdüzü ilçe statüsüne kavuşmuştur. Beylikdüzü, tarihsel kimliğinin yanında, daha çok son yirmi yıl içinde yaşanan iç göç nedeniyle yoğun bir nüfus artışına sahne olmuş ve yaklaşık 240 bin nüfusa ulaşmıştır. Bu yoğun nüfus artışı özellikle orta gelir grubunun kooperatifler marifetiyle konut edinerek bölgeye yerleşmesiyle gerçekleşmiştir. Planlı bir kent olarak tasarlanan Beylikdüzü, bugün geldiği noktada, imar oyunları ile giderek betonlaşan, yeşil alanların ve yol kenarlarındaki yeşil bantların dahi rant uğruna adeta yağmalandığı, kişi başına düşen yeşil alanın giderek küçüldüğü, trafiğin şimdiden çekilmez hale geldiği bir yer olmuştur”

“Gürpınar’daki bir dönem SHP’li Belediye yönetimi hariç olmak üzere, Beylikdüzü ve çevresindeki beldeleri hep sağ partiler yönetmiştir. Yerleşimde siyasal tercihler bakımından sol ve aydın bir popülasyon olmasına rağmen, özellikle CHP’nin dokusuna uymayan “yanlış aday tercihleri” seçmenin oy vermesine olumsuz etki etmiştir. Belediye yönetimlerindeki sağ partilerin küçük bir zümre ile yaptıkları imar yolsuzlukları ve yağma görsel ve yazılı basında bölgenin adını hep yolsuzluklarla gündeme getirmiştir. Bu sağ partilerin talan yapan unsurları talanlarını sürdürebilmek ve edindikleri varlıklarını güvence altına alabilmek için bölgede son dönemde CHP’nin öne çıkması ile CHP’ye de nüfuz etmiştir”

2004 ve 2009’da Beylikdüzü Belediye Başkanlığı neden kaybedildi?

2004 yılına kadar aday bile bulmakta zorlanan CHP’ye yurttaşın ilgisi görülünce, 2004 ve 2009 Yerel Seçimlerinde Türkiye genelinde en çok aday adayı başvurusu, CHP Beylikdüzü’nde olmuştur. Bu aday adayların büyük çoğunluğu, o güne kadar partimizin ilçe örgütünün yerini bile bilmeyen, hatta sola ve solcuya düşman gibi bakan, ama rantı her şeyin üzerinde tutan sağcı ve bir merkezin yönlendirdiği şahıslardı. Bu oyunu tezgahlayan “rant çetesi” ikili oyun çerçevesinde CHP adaylarının yanlış belirlenmesine etki ederek partimize iki dönem seçim kaybettirmişlerdir.

Beylikdüzü halkı da; aday tespitindeki yanlışlığı 2009 yılında sandığa gittiğinde ortaya koymuştur.

CHP Beylikdüzü’nde; o dönemde Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda yüzde 44.60, İl Genel Meclis Üyeliği’nde yüzde 37.48, İlçe Belediye Meclis Üyeliği’nde yüzde 33.68, İlçe Belediye Başkanlığı’nda ise yüzde 30.03 oy alarak belediye başkanlığını maalesef kaybetti.

İlk üç sonuçta ilçede birinci olan partimiz Belediye Başkanlığını sadece yüzde 1 oy farkla 942 oyla AKP’ye kaptırdı.

2014’de de bu olumsuzluğun yaşanmaması için bir öneriniz var mı?

Gelişmekte olan bir ilçe olarak Beylikdüzü, eğitim seviyesi yüksek, aydın ve sol popülasyonun çoğunlukta olduğu bir yerdir.

Başta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, partinin yetkili kurulları bu konuda geçmişte yaşanan bu olumsuz tablonun bir daha tekerrür etmemesi için gerekli özeni göstereceklerine şüphem yoktur.

2004 ve 2009’un aksine 2014’te; sol, şaibesiz ve temiz bir adayın adaylaşması halinde Beylikdüzü’nü tartışmasız CHP kazanacaktır. 2009 yılındaki CHP’li seçmen tercihi de bunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır.