Celili: “suriye Çözümü Suri Olmalıdır”

Türkiye’de çeşitli temaslarda bulunan İran Nükleer Baş müzakerecisi Said Celili, Suriye’deki olayların Suri yöntemlerle çözülmesi gerektiğini söyledi. Bölge dışındaki güçlerin müdahalesine karşı olduklarını belirten Celili, “Suriye halkı geleceği için kendi karar vermelidir” dedi.

İran Nükleer Baş müzakerecisi Said Celili, Birleşmiş Milletler (BM) temsilcisi Catherine Ashton ile yaptığı dün akşam yaptığı görüşmenin ardından bugün basın toplantısı düzenledi. Celili, görüşmenin oldukça önemli geçtiğini söyledi. Konuşmasına Türkiye ile İran arasındaki ilişkileri bahsetmekle başlayan Celili, “İran ve Türkiye tarihi dostane ilişkilere sahiplerdir. İran Türkiye iki önemli ülke ve stratejik ilişkilidir. Bu ilişkilerde tüm alanları siyasileri ve çerçeveleri kapsamaktadır. 2 gün içinde çok verimli görüşmelerim oldu. Hem Sayın Başbakan Erdoğan ile hem Bakan Davutoğlu ile bu vesile ile çok samimi misafirperverliğine teşekkür ederim. Bölgesel ve uluslar arası alanlarda verimli görüşmelerimiz oldu. Bölgedeki değişimler ve özellikle İslami uyanış çok büyük bir kapasiteye ulaşmıştır. Bu fırsat İslam ülkeleri için büyük bir kapasite icat etmiştir. Bunu değerlendirmemiz lazım. Müslüman ülkeleri kapasitelerini birleştirirlerse hem bölgede hem de uluslar arası alanda çok güçlü olacaktır. Bu güçlerin birleşmesi İslam alemi için büyük fırsattır” diye konuştu.

Bazı güç tarafından İslami yönetme devrinin artık kapandığını belirten Celili, “İslam alemi için istediklerini yapma dönemi bitmiştir. Şüphesiz İslam alemi değerlerine dokunmaya kalkarlarsa bu onlar için çok masraflı olacaktır. Son günlerde yaşanan Müslüman halklardaki tepki olayı İslami uyanışın bir göstergesidir. Ancak bize göre bölgede bulunan İslam düşmanları kendi programlarını yapma peşindeler. Onlar bölgedeki güçlerin birleşmemesi için çaba sarf ediyorlar. Bazı güçler bölgesel, mezhep, ve aşiret savaşlar çıkartarak İslami alemini karıştırmak istiyor. Arap-acem, şii-suni gibi olayları günümüzde tekrar öne çıkarmak istiyorlar. Düşmanların bu komplolarına karşı dikkat etmemiz lazım” şeklinde konuştu.

Bölgedeki sorunların bölge ülkeleri tarafından çözülmesi gerektiğini belirten Celili, “Kesinlikle hiçbir zaman bölge haricindeki güçlerin bazı yöntemlere başvurarak kendi hedeflerine ulaşmalarına müsaade etmemeliyiz. Bu güçlerin bölgedeki amaçlarından bir tanesi de terörü kullanarak hedefe ulaşmaktır. Birçok olayda görünüyor ki terör olaylarının arakasında bazı büyük güçler var. Ancak İslami uyanış gösterdi ki bölge halkı kendi isteklerini terör olaylarına ihtiyaç duymadan elde edebilirler. Son günlerde bazı terör olaylarından dolayı Türk halkına başsağlığı diliyorum. Biz inanıyoruz ki Türkiye’nin güvenliği İran’ın güvenliğidir. Zaten görüşmelerimizde konuştuğumuz gibi ortak güvenliği sağlamak için iş birliği yapacağız. Ve hiçbir zaman ortak iş birliğimizde terörün halka zarar vermesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Suriye’deki olaylara da değinen Celili, “Suriye çözümü Suri çözüm olmalı. Yani Suriye halkı kendi geleceği için kendi karar vermelidir. Burada bazı güçlerin kendi amaçlarına ulaşmak için Suriye halkını kullanmasına ve bahane göstermesine müsaade etmemeliyiz. Silah ve terörizm Suriye için çözüm değildir. Son yıllarda Suriye Siyonist rejime karşı iyi bir dayanışma göstermiştir. Bu dayanışma zayıflamamalıdır. Suriye halkı kendi geleceğine karar verirse direnişin sağlıklı kalmasını getirecektir. Dolayısı ile zaman zaman dediğimiz gibi Suriye çözümü demokrasi çerçevesinde kendi elleri kanalında çözülmelidir. Son iki yıl tecrübesi göstermiştir ki Suriye çözümü askeri ve silahla olmaz. Umarız Suriye devleti ve halkının hakları korunarak çözüm bulunur” diye konuştu.

Konuşmasının son bölümünde BM temsilcisi Catherine Ashton ile yaptığı görüşmeden bahseden Celili, “Moskova görüşmelerimizde kendilerine bir plan program önermiştik. Onlar böyle bir istekte bulundurlar. Bize bu plan üzerinde görüşelim ve ortak yakınlaşma yollarını bulunalım isteğinde bulundular. Moskova görüşmeleri akabinde yardımcılar seviyesinde İstanbul’da görüşmeler oldu. Bayan Ashton, Ramazan ayında benimle bir görüşme talebinde bulundu. Biz her zaman görüşmeye ve müzakereye hazırız. Bu çerçevede önerdiğimiz önerilerin cevabını almaya hazırız. Gecen akşam iyi bir söyleşimiz oldu. Bu fırsatla hem Moskova görüşmesini ve süreci gözden geçirdik ve ortak noktaları değerlendirdik. Yeni iş birliği için ne yapabileceğimizi konuştuk. Ashton, bizim yaptığımız görüşme sonucunu 6 ülke ile görüşecek ve değerlendirecek. Dolayısı ile Moskova görüşmesinden sonra tekniksel görüşmelerde geçen ortak noktaları birleştirerek gelecek görüşme için bir çerçeve çizilecek. Biz 6 ülke ile yapacağı görüşmenin sonucunu bekliyoruz. Kendilerinin de söylediği gibi iyi ve verimli bir görüşme oldu. Umarım ortak noktaları buluşturan bir görüşme olmuştur” dedi.