HABER

Cem Boyner’den çarpıcı çıkış

TÜSİAD'ın Yeni Anayasa çalışmasını değerlendiren Cem Boyner'in başkana yani eşine 'Kısa yoldan kesin altından kalkamazsınız' diye seslenmesi günün olayı oldu.

Cem Boyner’den çarpıcı çıkış

TÜSİAD’ın yeni Anayasa hazırlıklarına ilişkin temel ilke ve hedeflerinin açıklandığı insan hakları ve birey odaklı çalışmasına Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner'in çıkışı damga vurdu.

[

](https://www.mynet.com/cumhuriyet-haric-her-sey-degisebilir-110100561730)

[

](https://www.mynet.com/degistirilemez-maddeler-degistirilemez-110100561928)

‘İnsanlarının mutluluğu, ülkenin bölünmesinden daha önemli’ Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, Türkiye’deki insanların özgürlüğünün, onurunun, haklarının ülkenin bölünmesinden, devletin kendisinden daha önemli olduğunu, devletin insanları mutlu etmek için var olduğunu belirtti.

Boyner, şunları söyledi:

“Çok önemli bir test var, kendimize sormamız gereken. ’Evrensel doğrular, ilkeler tamam da hocam, bunlar bize uyar mı?’ Türkiye’den duyulacak ses budur. ’Dört yanımız düşmanlarla çevrili, Türkiye’nin gerçeklerine uymaz. Türkiye’nin gerçeklerine uyması için bunları biraz tıraşlayalım. Öyle özgürlükler filan, bunlar bizi bozar’. Alınacak reaksiyon budur. Bilmiyor değilsiniz, ama bunu sert bir şekilde söylemek istiyorum: Bu kadar özgürlük bizi böler. İki tane örnek vermek istiyorum. İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca kendi dillerinde eğitim veren okullar var, ama Kürtlere yok. Kim onlar? Kendi vatandaşın. Niye vermem ki? Bölerler, bölünür Türkiye. Ya bu kafayla gidecek Türkiye, ya hocalarımızın yaptığı bu çalışmayı kendimize uyduracağız, abuk sabuk alaturka bir hale getirileceğiz, o zaman tamamen boşu boşuna çalışmış olacaksınız. Ya da bu ilkelere sıkı sıkı sarılacağız.” ‘Altından kalkamazsınız’ Amerika’nın, İngiltere’ye karşı verdiği bağımsızlık savaşının altında, temsil olmadan vergilendirme diye çok önemli bir prensip olduğunu belirten Boyner, sözlerini şöyle tamamladı: “Bütün Türkiye’nin vatandaşlarından, Aleviler dahil topladığınız vergileri, Sünnilere hizmet vermek için Diyanet İşleri vasıtasıyla dağıtıyorsunuz. Bu, ülkenin varoluş nedenine aykırıdır. Vergi veriyorsan hakkından da istifade edersin. Benden topladığın vergileri bir başkasına harcayamazsın. Bu ilkesel duruşlarda sizler nerede duracağınızı çok dikkatli düşünmek zorundasınız. Gece yastığa başınızı koyduğunuzda, bu gece yarın, tarafınızı belli etmek zorundasınız. İnsanlarımızın özgürlüğü, onuru, hakları ülkenin bölünmesinden daha önemlidir, devletin kendisinden daha önemli.

Devlet insanları mutlu etmek için var. Anayasa da aramızdaki bir sözleşme. Beğendiğin ülkenin sözleşmesine girersin, beğenmediğine gitmezsin. Bunun için yapıyorsun bu sözleşmeyi, devlet devam etsin diye yapmazsın. Devlet beni korusun, beni eğitsin, düşmanlarıma karşı korusun, geleceğimi garanti altına alsın diye yaşarsın bu ülkede... Tekrar ediyorum: “Türkiye’nin insanlarının mutluluğu, onuru, haysiyeti -bir kısmının değil tümünün birer birer- bu ülkenin bölünmesinden daha önemlidir’ diyebiliyorsanız, doğru yoldayız, bu işin sonunda güzel bir şey çıkar. Eğer, ’yok hayır bu bize fazla gelir diyorsanız’ Sayın Başkan tavsiyem, bu işi kısa yoldan kesin altından kalkamazsınız.” ‘Birey her şeyin üzerinde gelir’ Yeni Anayasa çalışmasını ve Cem Boyner’in açıklamalarını değerlendiren işadamlarının görüşleri şöyle:

Mustafa Koç: Devletten çok birey önemli. Nitelikli bir anayasasının evrensel boyutlarda tekrar düzenlenmesi gerek. Yeni bir anayasanın hazırlanması elzem. Bugün bulunduğumuz durumdan çok daha iyi bir konuma gelmesi ve demokratikleşme önemli. Birey her şeyin üzerinde gelir.

Feyyaz Berker: Bu fikirlerin masada kalacağına inanıyorum. Keşke tartışılsa. Türkiye’de bazı konularda katı düşünceler var. Anayasa’nın değişmez maddelerini ise halka sormak lazım. Çünkü öncelikle halkın benimsemesi önemli.

Tuncay Özilhan: Üzerine düşünüleceğini ve birçok platformda da tartışılacağına inanıyorum. Türkiye’ye en uygun en modern anayasanın hazırlanması için geniş platformlarda tartışacağız. Bu yolla katkıda bulunacağız.

Halis Komili: İnsan hak ve hürriyetlerinin her zaman ön planda olması gerekir. Yapılan bu çalışma 1997 yılında başlattığımız anayasa çalışmasıyla aynı unsurları taşıyor. Dünyada her şey değişiyor. Mühim olan toplumların refahını artıracak bir çalışma olması. Her şeyi tabu olarak görmemek lazım

En Çok Aranan Haberler