Kadınlar Günü'nde paylaştığı 'parazit kadın' mesajı sosyal medyada olay olan Cem Özer, Kanal D'de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk oldu.
Özer, eleştirilere canlı yayında yanıt verdi. Özer Mehmet Akif Alakurt'u da hatırlatarak şöyle dedi: "Alakurt geçenlerde 'Türk kadınları' diyerek bir şeyler yazdı. Bu bir genellemedir. 'Parazit kadın' bir teşbih. Teşbihde hata olmaz! Açın okuyun, kişisel gelişim kitaplarından ziyade Türk klasiklerini, dünya klasiklerini okuyun.
Pilates lazım evet ama Sokrates de lazım! 8 Mart 'evin dışında çalışıp, para kazanan kadınların' günü..."
İşte Cem Özer'in canlı yayında yaptığı açıklamalar:
" 'Seni o kadar çok seviyorum ki, senin için ölürüm' dediğin kadından ayrıldıktan sonra, onun başkasıyla mutlu olması sana neden koyar? Hani ölmeyi düşünüyordun ya... Onun mutlu olması ölümden daha hafif. Ayrılıklardan sonra eski eş ve sevgililerimize yüklenmemizin sebebi ego...
NURGÜL İLE PINAR BENZEMİYOR
'Bana bunu nası yapar?'... 'Beni nasıl terk eder?'...'Beni bırakıp gittiği kadına bak!'...'Beni terk edip seçtiği adama bak!'...Bize bu öğretildi. Mutluluk üretme, türet...Benim eski bir menajerim vardı 3 kez evlendi. 2 de üvey evliliği var. Hayatında 5 kadın var önemli. Hepsini yan yana koy, kardeş sanarsınız.
Ona dedim ki, 'Oğlum sen aynı arabanın farklı modellerini alıyorsun, hiç mi başka arabayı merak etmiyorsun?' Mesela ben aynı arabanın farklı modelini almamışımdır. Hepsi farklıdır... Merak ederim. Şimdi de 'Cem Özer, kadınları arabaya benzetti' derler. Çünkü hayatımızda edebiyat yok. Teşbih sanatını unuttuk.
Nurgül ile Pınar'ı birbirine hiç benzetmiyorum.
BEN DE DOĞURMAK İSTERİM
Biz erkekler, yılın 365 günü kadınlar tarafından 'öküz' olarak nitelendiriyoruz.
'Ben çocuk bakıyorum' Ee ne yapalım? bu sizin doğanızda var. Ben de doğurmayı çok istiyorum ama Allah vermemiş ne yapalım? Sen doğursan da bizden gelen küçücük şeye ihtiyacın var. O olmadan yap da göreyim! Ama tüp ama bilmem ne, yırtınsan da yapamazsın. çocuğuna bile bakmayan, cicili bicili eşofman giydirip 1 saat ınstagram için fotoğraf çeken, çocuğunun altını bile bir kez değiştirmeyen, mamasını dahi yedirmeyip bakıcıya yaptıran kadına sözüm!
Üretmeyen erkekten de çok sıkılıyorum! Bir parazit kadını yönetmek kolaydır. Kadın bir takım sorumluluklarını erkeğe devrederse, özgürlüğünü de erkeğe devreder.
Ben ayakları üzerinde duran, kendinden başkasına ihtiyacı olmayan kadınları tercih ettim. Çünkü o kadın seni seçmiştir, seninle istediği için beraberdir. Sana muhtaç olduğu için değil... Senin ona sağladığın imkanları o zaten kendi sağlayabiliyordur.
Bunun parayla pulla da alakası yok. Biz evimizin temizliğini kendimiz yapıyoruz. Yemeği ve ütüyü ben yapıyorum. 15 günde bir de kadın geliyor.
Hazır yiyen erkek de var. Kendi kazanmamış, babasından kalmış daralıyor! Akşama kadar at yarışı oynuyor. Üretmezsen daha çok sıkılırsın. Herkes dünyayı kendi yaşadıklarıyla algılar. Ben genellemelere alınmam. Ben sözümde dururum, duramayacağım sözü vermem. 'Bakarız' derim.
BEN BU ÜLKENİN DİKTATÖRÜ OLSAM...
Baby Shower diye bir şey çıktı. Doğmamış çocuğa hediye alıyorsun... Bizim kültürümüzde yok arkadaşlar. Bizde diş buğdayı var. Bu görgüsüzlük nereye kadar devam edecek? Ben bu ülkenin başına gelsem değil, diktatörü olsam 'Anneler Günü' reklamlarının tamamını yasaklarım. Annesine parası olmayıp hediye alamayan çocuk, onu sevmiyormuş gibi hissediyor.
Çocuğunu 6 yaşında terk edip, 20 yaşına kadar görmeyen kadının Anneler Günü'nü kutlayacak mıyız? 'Kadınları ayrıştırmayın' diyorlar... Ayrıştırıyorum! Aynı şeyleri Öğretmenler Günü'nde de yazıyorum. Öğrencisinin kulağını çeken, onu döven öğretmen öğretmen mi? O meslek olarak öğretmen... Oradan para kazanıyor.
O zaman annemizin, babamızın, abimizin de Öğretmenler Günü'nü kutlayalım. onlar da bize bir şeyler öğretiyorlar."