Fethullah Gülen’in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e "dershaneleri kim yönetirse yönetsin, ama kapatılmasın" mesajı gönderdiğinin açıklaması geldi
Cumhurbaşkanı Gül’e söz konusu mesajı "Hocamızdan da teyid aldım" diyerek, Twitter’dan açıklayan, Gülen’in konuşmalarının yayınlandığı Herkul.org sitesinin editörü Osman Şimşek, yine twitter’dan aynı konuda mesajlara devam etti. "Lütfen kimse bize susun artık demesin" ifadesini kullanan Osman Şimşek, dershane konusunun "oldu-bittiye getirileceği" endişesi taşıdıklarını vurgulayarak, "susmayacağız" mesajı verdi.
"Mesele millet, hizmet ve emanettir. Onun için, lütfen kimse bize “susun artık” demesin. Meselenin bir oldu-bittiye getirilmeyeceğine inandığımız zaman zaten sükût hikmetine gönüllü döneriz.
Lâkin mahcup iki üç ses haricinde bülent-avaz bir seda yoksa ortada ve hala hatada ısrar emareleri çoksa, Tahriklere kapılıp üslubumuzu bozmadan hakikatleri nazikçe seslendirmeyi ve insaf beklemeyi sürdüreceğiz."
Osman Şimşek’in mesajları şöyle;
"1) Dün yazdığım mesajlarla özellikle işin bu noktaya gelmemesi için çok çile çekildiğini vurgulamak istedim.
2) Bazen sükûtun çığlığı, bazen Bamteli’nin sedası, kimi zaman gidip gelen mektuplar/mesajlar dilimiz oldu.
3) Heyhat ki garaz akıl ve mantığın, uhuvvet ve dostluğun önüne geçti; maalesef bu noktaya gelindi.
4) Kimse kimsenin ihlas zabıtası olmamalı, herkes kendi muhasebesini yapmalı, uhuvveti daha çok yaralamamalı.
5) Dünkü mesajlarımdan sonra bazıları “fakat” deyip muhatabı olmadığım soruları hakaretlerle yönelttiler.
6) Gördüm ki, kimi insanlar için mesele “hakikati öğrenmek” değil, maksat problemin özünü gürültüye boğmak.
7) Anlayacaklarına inansam, cevapları defalarca verilmiş soruları yine yanıtlayacağım; fakat heyhat...
8) Onlara asla mukabele etmeyeceğim; kat’-ı alaka da mesleğimize yakışmaz ama “siz bilirsiniz!” diyeceğim.
9) Şayet mesele şahsî olsaydı; Allah rızası için yine "sükût murakabesi" der ve sessizliğe bürünürdük.
10) Zira, Hocamızın, kendisine kırk sene hakaret edene bile "şahsî hakkımı helal ettim" dediğini biliyoruz.
11) Fakat mesele millet, hizmet ve emanettir. Onun için, lütfen kimse bize “susun artık” demesin.
12) Meselenin bir oldu-bittiye getirilmeyeceğine inandığımız zaman zaten sükût hikmetine gönüllü döneriz.
13) Lâkin mahcup iki üç ses haricinde bülent-avaz bir seda yoksa ortada ve hala hatada ısrar emareleri çoksa
14)Tahriklere kapılıp üslubumuzu bozmadan hakikatleri nazikçe seslendirmeyi ve insaf beklemeyi sürdüreceğiz."
Osman Şimşek’in açıklamaları, resmi temaslar için ABD’ye hareketinden önce, "Fethullah Gülen’le bu kez görüşmeyeceğim" diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklamalarından hemen sonra ferçekleşti.
Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a eşlik ettiği son ABD ziyaretinde, heyetten ayrılarak, Fethullah Gülen’i ziyaret etmişti. Başbakan Yardımcı, bugün başlayan ABD seyahatinde Gülen’le yeniden biraraya gelip gelmeyeceği sorularına, "New York’a gitmişken yakın bir yerde bulunan Fethullah Gülen’i ziyaret etmeyi gönülden arzu ederim. Kendisini sevdiğimi, saydığımı daha önce de ifade etmiştim. Ama bu kez ziyaret etmeyeceğim. Çünkü Türkiye’de yaşanan son olaylarla bu ziyaretin eleştirileceğini inanıyorum. Gönlümden çok arzu etmeme rağmen sayın muhterem hocamızla bu ziyaretim sırasında görüşmemiz olmayacakdiyerek yanıtlamıştı.
Arınç, dershaneler konusunda ise şunları söylemişti;
"Dershanelerin hepsini hizmet hareketine mensup kurumlar olarak nitelendirirseniz diğerlerine de haksızlık olur. Bu meseleye rasyonel bakmak zorundayız.
Hizmet hareketine bağlı olan kurumlarla ilgili muhterem hoca efendinin hükümetimize karşı yanlış ve farklı bir düşüncesi yoktur. Hükümetimizi ve Başbakanımızı çok sevdiğimizi, dershaneler konusunda farklı düşünüyorsa dershanelerin, etüt merkezlerinin faydalı olduğunu ve kapatılmamasını gerektiğini söylüyor. Kapatmayın ama isterseniz bunları siz kullanın, öğrencilerimize faydalı olsun diyor. Bu bir fedakarlıktır. Diğer dershane sahipleri böyle düşünmüyor olabilir. Böyle bir fedakarlık karşısında hükümetimizin rasyonel düşünmesi gerekir."