YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Cemil Çiçek: “belki Türkiye’de İlk Defa 4 Parti Bir Araya Gelerek Şeytanın Bacağını Kıracak”

Fatih Üniversitesi’nin yeni akademik yılının açılışında konuşan Meclis Başkanı Cemil Çiçek, yeni Anayasanın mecliste bulunan...

Fatih Üniversitesi’nin yeni akademik yılının açılışında konuşan Meclis Başkanı Cemil Çiçek, yeni Anayasanın mecliste bulunan partilerin tamamının işbirliğiyle yapılmasının önemli olduğunu ifade etti. Çiçek, “Belki Türkiye’de ilk defa 4 parti bir araya gelerek şeytanın bacağını kıracağız. Kırmamız lazım. Eğer sorunların üzerinden geleceksek, çağdaş bir devlet, bir toplum olacaksak, daha kaliteli bir demokrasi inşa edeceksek birlikte bazı işleri başarmamız lazım” dedi.

Fatih Üniversitesi’nin Büyükçekmece Kampüsü’nde düzenlenen 2012- 2013 Akademik Yılı açılış törenine Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Fatih Üniversitesi’nin tanıtım filmiyle başlayan program Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğu Ergil’in “Terör” konulu sunumuyla devam etti. Sunumun ardından kürsüye çıkan Meclis Başkanı Cemil Çiçek eğitimden, teröre birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin öğrenci nüfusu oranına dikkat çeken Meclis Başkanı Cemil Çiçek, “Eylül ayı geldiği zaman öğrencilerimiz yeni bir döneme başlıyorlar. Eğitim öğretim yılı başlıyor. İlköğretimden üniversiteye kadar okuyan öğrenci sayımız yaklaşık 20 milyon. Bu çok önemli bir rakam. Cumhuriyet kurulduğunda ülkenin toplam nüfusu 10 milyondu. Demek ki o günkü bağımsızlığımızı kazandıran ve bugün sahip olduğumuz değerleri bize armağan edenlerin olduğu dönemde Türkiye'nin nüfusu 10 milyon. Bugün onun 2 katı bir nüfus söz konusu. Dünyadaki mevcut devlet sayılarına baktığımızda bunun 3’te 1’inden daha fazla Türkiye'nin eğitim öğretim çağında çocukları var. Bu aslında iyi düşünülürse bir toplum için, bir millet için çok önemli bir zenginliktir. Petrol biter, doğalgaz varsa biter ama insan varsa orada çok şey var demektir. Onun için Türkiye hem çok önemli bir zenginliğe sahip ve bu ülkenin en önemli stratejik varlığıdır, değeridir” dedi.

Sorunların en büyük faktörünün eğitim olduğu gibi çözümünün de eğitim olacağını dile getiren Meclis Başkanı Çiçek, “Ama öbür taraftan da bunun gereği yapılmazsa ne büyük problemlerle karşı karşıya kalacağımızın da en önemli göstergesidir. İnsanımızın iyi yetiştirilmesi iyi bir eğitim almasına bağlı. Eğitim sürekli bir iş. Aileden başlayıp üniversiteye sonrada hayata devam eden bir süreç. Hiç kuşkusuz eğitimin bu safhasında üniversitelerin özel bir önemi var. Zannediyorum karşılaştığımız bu sorunun temelinde de bu eğitim yetmezliği, kifayetsizliği, yetersizliği veya yanlış eğitim. Sadece metot olarak değil, içerik olarak, davranış kalıpları olarak belki her konu için ayrı ayrı izahlar yapılabilir. Gerekçeler yapılabilir. Ama hiç gözardı edemeyeceğimiz en önemli sebep eğitim noktasında yaşadığımız sıkıntılar, bu noktada karşılaştığımız bir takım zorluklar. Birçok konu için çözüm aranacaksa en başa yazılması gereken yine eğitimdir. Onun dışında hiçbir sorunun kestirme çözümü yoktur. Bizim gibi her sorunu kanun çıkararak çözmeye çalışan bir toplumda birçok sorunu çözemezsiniz. Meclisler kanun fabrikasına döner. Bilmeliyiz ki o çıkardığımız kanunları da yetiştirdiğimiz, yetiştiremediğimiz insanlarla uygulayacağız. Sorunu çözmek yerine bazen daha karmaşık halede getirebiliriz. Bir ülkenin kalkınmasında, sorunlarını çözmesinde, çağdaşlaşmasında, modernleşmesinde ve daha ileri bir noktaya gelmesindeki en önemli faktör eğitimdir” şeklinde konuştu.

Üniversitelerin çatışma alanları olmadığını söyleyen Cemil Çiçek, “Eğer buralarda çatışma kültürü varsa, birbirini anlamak yerine birbirine vurma dövüşme kültürü varsa siz böyle bir yapının üzerine muktedir bir siyaseti, birbirini anlamaya çalışan siyaseti inşa etmeniz fevkalade zor. Çünkü aksi takdirde sizi beceriksiz, pısırık, korkak, çekingen diye nitelerler. Günümüz dünyasında, Türkiye’sinde hangi tip konuşmalar, hangi tip söylemler itibar görüyor, taraftar buluyor, alkış alıyor. Benim siyasette en çekindiğim şey alkışlardır. Alkışlar bizi çoğu zaman yapmamız gerekenden uzaklaştırıyor. Daha çok insanın aklına hitap etmek yerine, başka yerlere hitap etmek gibi bizi başka bir mecraya sürüklüyor. Heyecan gelince de mantık gidiyor. Hâlbuki bizim şu sıkıntılı dönemlerde daha sağduyulu, daha makul, daha mantıklı, hırslarımızı geriye aklımızı öne çıkararak sorunlara yaklaşmamız gerekiyor. Bu ise, belli bir alışkanlığı, tecrübeyi, eğitimi gerektirir. Demokrasi dediğimiz şey de böyle bir zemine oturtulur” diye konuştu.

“DEMOKRASİMİZDE YETERİ KADAR KÜLTÜR VE AHLAK ALTYAPISI YOKTUR”

Türkiye’de demokrasinin sadece kanun altyapısıyla sınırlı kaldığını belirten Meclis Başkanı Cemil Çiçek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim ülkemizde demokrasinin kanuni alt yapısı vardır. Ama yeteri kadar kültür ve ahlak altyapısı yoktur. Böyle olmadığı içindir ki biz bu iki boşluğu biz kanun çıkartarak doldurmaya çalışıyoruz. Onunla da dolduramıyoruz. Yani kanunla hoşgörü olun denilemez. O bir alışkanlıktır, kültürdür, eğitimdir. O da uzun bir başlangıçtan itibaren kazanılabilecek hasletlerdir. Belli bir dönem birilerinin sol yumruğu karşısında sağ yumruğu sıkarak mücadele vermeye bununla ülkemize hizmet ettiğimizi düşünerek, iyi niyetle, çok da büyük fedakârlıklar karşılığı, bazen senelerimizi kaybederek. Bazen köydeki babamızın dişinden, tırnağından arttırdığı parayı bilime, araştırmaya değil, bu ideolojik kavgalara verme pahasına Türkiye böyle bir dönem yaşadı. Sonra Allah rahmet eylesin Turgut Özal. O benim hayatımda çok önemli bir insan. Siyasetin yumruk sıkma değil, el sıkma olduğunun ben o zaman anladım. Eğer bu ülkede sorunlar çözülecekse, bu karmaşık işlerin üstesinden gelebileceksek yumruk sıkmayı değil, el sıkmayı öğrenebilmemiz lazım. Yani oturup konuşabilmemiz lazım. Konuşacak mesafede olmamız lazım. Birbirimizi anlamamız lazım. Birbirimizi anlayabilirsek başkalarını anlayabiliriz. Bu manada Türkiye acı tecrübeler yaşadı ama henüz yeteri kadar bu tecrübelerin ışığında Türkiye'de bir yol haritası takip ettiğimizi söyleyemem. Onun içindir ki bu sorunlar bugün ve yarın hemen çözülebilecek gibi gözükmüyor.”

"TÜRKİYE’DE KONSERVE ÇEŞİDİNDEN FAZLA TERÖR ÇEŞİDİ VAR"

Türkiye’de çok farklı yapıda terör örgütlerinin olduğunu ifade eden Cemil Çiçek, “Üniversiteler sadece gençlerimizi okutan sonra da ellerine diploma veren kuruluşlar değil. Belki işin bu noktaya gelmesinde en can yakıcı sorunlarla ilgili yeterli araştırmaların olmayışı var. Burada da üniversitelerimizde bir eksiklik var. En can yakıcı (olay) terör olayı. Geriye dönüp baktığımızda Türkiye terörün her türlüsünü yaşayan dünyadaki sayısız bir iki ülkeden bir tanesidir. Sadece etnik bölücü terörle de değil, başka terörle de uğraşıyoruz. Cezaevlerindeki örgütlerin niteliklerine yapılarına, hedeflerine baktığımızda konserve çeşidinden daha fazla Türkiye'de terör çeşidi var. Bu kadar çok teröre muhatap olan ülkede aslında biz bu konuşmalarımızı bu ülkede yapılmış araştırmalara dayandırmamız lazım” dedi.

Üniversitelerin terör gibi ciddi konularda araştırma yapmamasını eleştiren Başkan Çiçek, “YÖK'te 48 tane araştırma var. 48 yıldır terörle uğraşan bir ülkede topu topu 48 tane araştırma, bunu önemli bir kısmı da güvenlik birimlerinin yapmış olduğu araştırmadır. Demek ki bizde doğru dürüst saha araştırması yok. Böylesine karışık ve can yakıcı bir olayın bilimsel temeli yoksa, bulunacak çözümlerinde derinliği yok demektir. Bizler siyaset adamıyız. Doğrusunu isterseniz bizler pazarlamacıyız. Sabaha kadar düşünüp, akşama kadar icracı olamayız. Bu ülkenin bilgi birikimi, ortaya konulan çözümler neyse bunlardan birini tercih etme noktasındayız. Halbuki şimdi her şey siyasetçiden beklenir durumda. Bu hiçbir zaman bizim yapacaklarımızın ya da yapmadıklarımızın gerekçesi, mazereti olamaz. Doğrusunu, isterseniz bu terör meselesini siyasetçi kimliğimin ötesinde kafa yoran, olup bitenleri de takip eden bunlar yoksa yaptığınız işin bilimsel temeli yok” dedi.

"TÜRKİYE’NİN BİR BAYRAM HAVASINA İHTİYACI VAR"

60 yıldır Türkiye’nin demokrasi adına olumlu bir örnek sergilemediğini belirten Meclis Başkanı Çiçek, “Karşılaştığımız en önemli eksikliklerden bir tanesi demokrasi adına da başka şeyler adına da çok doğru şeyler söyledik ama arkalarına doğru örnekler koyamadık. Kesintiyi çıkaralım, çok partili hayata geçeli 60 sene. halen demokrasinin özelliklerini, bir toplum için önemini anlatırken 60 sene içerisinde 6 tane güzel örneği art arda koyamıyorsak biz daha işin çevresinden dolaşıyoruz demektir. Biz bu 60 yılımızda kavgadan ve olumsuz örneklerden öte bir şey koyamıyorsak demek ki bu işin kültür temelinde de ciddi eksikler, ciddi noksanlıklar var. Siyaset kurumu olarak iyi örnek vermediğimi burada ifade etmeliyim. Toplum önünde insanlar olarak bir bayram havasına Türkiye'nin ihtiyacı var. Başka türlü birbirimizi anlayamıyoruz. Anayasa yapacaksak da ki, yeni bir anayasa önemlidir” ifadelerini kullandı.

“BELKİ TÜRKİYE’DE İLK DEFA 4 PARTİ BİR ARAYA GELEREK ŞEYTANIN BACAĞINI KIRACAĞIZ”

Yeni anayasa sürecinde mecliste buluna partilerin mutlaka bir araya gelmesi gerektiğini belirten Meclis Başkanı Cemil Çiçek sözlerini şöyle sürdürdü. Türkiye'nin birçok temel sorununun çözümünde anayasa her şey demek değildir. Yeni bir anayasa sıfır sorunlu bir Türkiye anlamına gelmiyor. Ama metinlerin yanlış yazılmasından, çerçevenin yanlış çizilmesinden, önceliklerin yanlış konulmasından, dengelerin yanlış kurulmasından kaynaklanan sorunlar varsa iyi bir çalışmayla bunları asgariye indirebiliriz. Ama bunu yaparken 4 parti bir arada yapacağız dedik. Belki Türkiye’de ilk defa 4 parti bir araya gelerek şeytanın bacağını kıracağız. Kırmamız lazım. Eğer sorunların üzerinden geleceksek, çağdaş bir devlet, bir toplum olacaksak, daha kaliteli bir demokrasi inşa edeceksek birlikte bazı işleri başarmamız lazım. Bazı sorunlar var ki tek başımıza çözebileceğimiz sorunlar değildir. Ancak birlikte çözebiliriz. Yan yana gelebilerek çözebiliriz. Herkesin bilgi darcığında ne varsa bunu ortak havuza koyarak, birlikte bir yol haritası belirleyerek daha az maliyetle bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Yeni anayasa süreci bu manda önemli bir başlangıçtır. Ama sonunu getirmek kaydıyla. Sonunu getiremezsek bugünkünden daha kötü bir noktada oluruz.

Çiçek’in ardından bir konuşma yapan Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan ise, “Biz Fatih Üniversitesi olarak şimdiye kadar ki eğitim sistemimizle genel geçer üniversite kuralları dahil, bunların yanında eleştirel akla sahip, ekip çalışmasına yatkın, herkesi kendi konumunda kabul edebilen, global olduğu kadar, kendi kültürünü de bilen gençler yetiştirmeye çalışıyoruz” dedi.

Konuşmaların ardından Meclis Başkanı Cemil Çiçek, üniversite sınavında ilk yüze girip, Fatih Üniversitesi’nde eğitim gören öğrencilere hediye verdi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler