Cem'in babası kimi aradı

Kayıtlarda Cem’in babası Nida Garipoğlu’nun oğluyla görüştükten sonra yaptığı yoğun telefon görüşmeleri dikkat çekiyor. Nida Garipoğlu’nun saat 22.00’dan sonra artan telefon trafiğinde Ankara’yla yaptığı bir görüşme kafa karıştırıyor...

[**

**](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/cem-garipoglu-teslim-oldu/4373/106402/sayfa/1/)

[**

**](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/munevver-in-cem-e-son-mesaji/2927/97141/sayfa/1/)

[**

**](https://www.mynet.com/cem-garipoglu-yakalandi-2689297-myvideo)

Münevver’in öldürüldüğü 3 Mart 2009 günündeki telefon görüşmelerine ait baz istasyonu kayıtları cinayete ilişkin çok önemli ipuçları veriyor. Cinayetin işlendi saatlerde Cem’in babasıyla çok sayıda görüşme yaptığı tespit edildi. Nida Garipoğlu’nun cinayetin hemen ardından gerçekleştirdiği yoğun telefon trafiğine ilişkin detaylar cinayetin aydınlatılmasında büyük önem taşıyor. Baba Garipoğlu, oğluyla görüştükten sonra Lüleburgaz ve İstanbul Gaziosmanpaşa’da birçok kişiyle onlarca görüşme yapıyor. Telefon trafiği içinde Ankara’yla yapılan bir görüşme de dikkat çekiyor.

İşte telefon kayıtları ışığında dakika dakika cinayet günü:

11.26-Teğmenle mesaj trafiği

Cinayetin işlendiği güne ait ilk kayıt, Münevver Karabulut 0 551 545... ile başlayan cep telefonuyla attığı mesajlar. Münevver saat 11.26 ile 11.47 arasında diğer bir numaraya tam 8 kez cep telefonu ile mesaj gönderdi. Münevver bu mesajları attığında okuldaydı.

Vatan’ın notu: Münevver’in mesajlaştığı kişinin Ankara’da görevli bir teğmen olduğu tespit edildi. Cem Garipoğlu, mahkemede verdiği ifadede cinayeti “Canım, sevgilim” yazılı bu mesajları okuduktan sonra işlediğini iddia etti.

12.48- Münevver’i almaya gidiyor

Cem Garipoğlu, Münevver’in okuluna gitmek üzere taksi çağırdı. Cem, taksideyken birkaç kez annesini aradı.

Teslim oldu!

14.07: Münevver Cem’i aradı. Birkaç dakika sonra Cem kullandığı ikinci hattan Münevver’e döndü. Münevver ve Cem okul çıkışı buluştu.

14:10: Fulya’daki Bingül Erdem Lisesi’ndeki güvenlik kameralarında da ikilinin çıktığı saat 14.10 olarak gözüküyordu.

15.00: Cem ve Münevver Bahçeşehir’deki villaya geldi. Münevver annesine “Beşiktaş’tayım” diye mesaj attı. Vahşet bu dakikalarda yaşandı.

Vatan’ın notu: Cem, mahkeme ifadesinde bu dakikaları şöyle anlattı: “Birlikte oturma odasında ikinci katta bir süre oturduk. Aramızda sohbet ettik. Bir süre öpüştük. Ancak her zaman olduğu gibi yeni çok ileriye gitmeden seviştik. 30 veya 45 dakika sonra aperatif getirerek onları yedik. Ben bu arada iki duble votka içtim. Bir süre sonra beraberce mutfağa geçtik. Ben bu arada da bir duble votka içtim. Münevver içmek için su aldığı sırada masanın üzerinde duran Münevver’in cep telefonunu alarak araştırmaya başladım. Mesaj kısmında ” Sevgilim, canım “ gibi sözler olan birkaç tane mesaj olduğunu gördüm. Kendisinden bu mesajların kim tarafından gönderildiğini sorduğumda geçiştirmek istedi ve bana ” Bunlar boş şeyler ben seni seviyorum “ dedi. Ancak ben Münevver’i sevdiğim için bu duruma çok öfkelendim. Aramızda tartışma başladı ve bu tartışma itişmeye kadar gitti. Mutfakta olan meyve bıçağını elime geçirerek kendimde olmadan, cinnet geçirerek Münevver’in karnına vurdum. Sonra bir iki darbe daha vurduğumu hatırlıyorum.”

15.30: Münevver’i bıçaklayan Cem villadan çıktı.

15.44: Cem villadan çıktı, Yakındaki Bahçeşehir İş Merkezi’nden bir testere satın aldı. Satış fişindeki saat 15.44’ü gösteriyordu.

Vatan’ın notu: Testerenin alındığı dükkanın eve olan uzaklığı yaklaşık 10 dakika. Satış fişindeki saat dikkate alındığında Cem ve Münevver’in evde yaklaşık yarım saat geçirdiği anlaşılıyor. Avukatları, bu kadar kısa süre içinde olayın Cem Garipoğlu’nun anlattığı şekilde gelişmiş olmasının mümkün olmadığını savunuyor.

16.17- İlk önce babasını aradı

Cem ilk olarak babası Nida Garipoğlu’nu aradı.

17.44: Cem villaya geri döndü. Babasının şirketi Berolina Plastik AŞ’ye kayıtlı bir telefonu aradı ve 2 dakika görüştü.

18.25: Cem Garipoğlu durağı daha sonra arayarak taksi istedi. Cem Garipoğlu, saat 18.25’te yine Berolina Plastik AŞ’ye ait bir telefonu aradı. Gelen taksi şoförünü iki defa arayarak bulunduğu yeri tarif etti. Taksiyle buluştuktan sonra Münevver’in cesedini atmak için Etiler’e doğru yola çıktı. Cem Garipoğlu cesedi attıktan sonra Akmerkez’e gitti.

Vatan’ın notu: Garipoğlu’nun bu görüşmelerde babasını aradığı ve olayı anlattığı tahmin ediliyor.

19.00: Eve gelen ve kanlı testereyi gören anne Tülay Makbule Garipoğlu, şirket telefonlarından eşini aradı.

19.58: Burada Eren Atlı isimli arkadaşını gördü. 19.58’de numarasını vermek için Eren Atlı’nın cep telefonunu çaldırarak çağrı bıraktı.

20.30-Genç kızın cesedi bulundu

Münevver’in cesedi 20.30’da bulundu. İki çöpçü konteyner içindeki cesedi buldu.

21.41: Akmerkez’den ayrılan Cem Garipoğlu, daha sonra Taksim’e gitti. Taksim’den otobüse binen Garipoğlu, otobüsteyken annesi Tülay Garipoğlu aradı. Saat 21.30 sıralarında Bahçeşehir’deki villaya gelen Garipoğlu, 21.41’de cep telefonundan babasını aradı.

Vatan’ın notu: Baba Nida Garipoğlu bu konuşmayı savcıya verdiği ifadede şöyle anlattı: “Oğlum Cem Garipoğlu beni aradı. ’Baba eve gelecek misin?’dedi. Ben ’bir problem mi var?’deyince ’hayır’dedi.” Bu konuşma ise sadece 15 saniye sürdü.

Garipoğlu o gece saat 21.41’de oğluyla görüştükten sonra hemen eve gittiğini söylemişti. Telefon kayıtlarına göre baba Avcılar’daki işyerinden gece yarısına kadar ayrılmadı. İddiaya göre oğlunun işlediği cinayeti öğrenen Mehmet Nida Garipoğlu, adamlarını arayarak Cem’in kaçışını organize etti. Bu saatten sonra Cem Garipoğlu’nun telefon sinyalleri kesildi. Muhtemelen cep telefonunun bataryasını çıkarıp kapattı. Böylece teknik takip imkanı da ortadan kalktı.

22.02: Bu görüşmeden hemen sonra Mehmet Nida Garipoğlu müthiş bir telefon trafiği başlattı. 22.02’de şirkete kayıtlı telefonlardan birini aradı ve 4 dakika görüştü.

22.06: Ardından Ankara’daki bir numarayı aradı ve yine 2 dakika görüştü.

22.08: Nida Garipoğlu, şirketin idari işler müdürü Biray Çimen’i aradı, 2 dakika görüştü.

22.10: Baba Garipoğlu saat 22.10’da 0532’li hattından İstanbul Gaziosmanpaşa’da bulunan bir kişiyi aradı ve 11 dakika konuştu. Nida Garipoğlu daha sonra Silivri civarında oturduğu ileri sürülen şoförünü aradı. İki defa da onunla görüştü.

23.40: Mehmet Nida Garipoğlu Lüleburgaz’daki bir telefona 3 kez mesaj attı. Bir gün sonra Lüleburgaz’daki bu telefon ve yine aynı şehirdeki diğer bir telefonla defalarca görüştü ve mesajlaştı.

23.46: Cem babasıyla birlikte villadan ayrıldı. Polisin bulamadığı ancak Karabulut Ailesi’nin kendi çabalarıyla ele geçirip savcıya teslim ettiği kamera kayıtlarında Cem Garipoğlu’nun saat 23.46 sıralarında polis eve gelmeden 4 dakika önce aceleyle evden ayrıldığı tespit edildi.

23.50-Polis villaya geldi

00.30: Cem’e Bahçeşehir’de bulunan “Barnis Cafe”ye bırakan Nida Garipoğlu, adamlarından biriyle oğlunu aldırdı. Cem’i alan adamı Lüleburgaz’a doğru yola çıktı. Baba Mehmet Nida Garipoğlu Lüleburgaz’daki bazı telefonlara hem mesaj atarak hem de arayarak oğlunun kalacağı yeri ayarladı.

Vatan’ın notu: Cem Garipoğlu’nun Lüleburgaz’a gittiği iddia edilse de mahkemedeki ifadesinde kendisini kafeden alan kişi ile 6-7 saat kadar yolculuk yaptığını söylemişti. İstanbul’a 150 kilometre uzaklıkta bulunan Lüleburgaz’a yaklaşık 1,5 saatte gidildiği düşünülürse Garipoğlu’nun çok daha uzak bir yere gittiği ihtimali üzerinde duruluyor.

Telefon kayıtları avukatlara verilmedi

Karabulut ailesinin avukatı Rezzan Epözdemir, baz istasyonu kayıtlarıyla ilgili belgelerin kendilerine ulaşmadığını belirterek “Soruşturma gizli olarak yürütülüyor. Savcılık bilirkişi raporları dışında bize hiçbir şeyi vermezken bu bilgilerin nereden elde edildiğini anlayamıyorum” dedi.

“Bir kişi 3 saatte bu kadar işi yapamaz”

Karabulut Ailesi’nin avukatı Altan Altınyurt: “3 saat içinde işlenen bir cinayet var. 3 saat içinde bir kız öldürüldü, parçalandı, valize konuldu, evden uzakta bir yere atıldı, kan gölüne dönen ev temizlendi ve bir de eline toz bezi almamış bir çocuk tarafından temizlendi. Bu olacak şey değil.”