Tunceli’nin Çemişgezek ilçesi Tağar Çayı kıyısında nesli tükenmekte olan Türk Semenderi adı verilen kertenkeleye benzeyen kuyruklu kurbağa türüne rastlanıldı.Lekeli Semender bulundu haberinin verilmesi üzerine, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca hayata geçirilen "Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi" dahilinde Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof.Dr. Kurtuluş Olgun, Biyoloji Bölümü Öğretim elemanları Doç. Dr. Aziz Avcı ve Doktorant Emin Bozkurt bölgeye geldi. Tağar Çayı kıyısı ve ilçenin muhtelif yerlerinde yapılan yaklaşık 3 saatlik arama neticesinde çok sayıda Türk Semenderi bulundu. Akademisyen ekip buldukları semenderler üzerinde incelemeler yaptı.30 yıldır kurbağalar ve sürüngenler üzerine çalıştığını, ayrıca Tunceli ili Biyo Çeşitlilik Projesi’nde de görevli olduklarını belirten Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, “Bu hayvanlar yapılan uluslararası sözleşmelere göre koruma altına alınması gereken hayvanlardır. Ben Çemişgezek ve Tunceli için tanıtıcı bir hayvan olabileceğini düşünüyorum. Çok sevimli bir hayvan, hiçbir tehlikesi söz konusu değildir. Kendi bulunduğu bölgede türünün devamını sağlamak için çaba gösteren bir hayvan diyebiliriz" dedi."TÜRK SEMENDERLERİ TUNCELİ İÇİN TANITICI BİR ALTERNATİF OLABİLİR"Su Semenderi’nin Tunceli’de ilk kez görüntülendiğini ve çok sayıda bulunduğunu belirten Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, bu hayvanların Tunceli için tanıtıcı bir kurbağa türü olabileceğini düşündüğünü söyledi. Olgun, "Özellikle bu yöredeki su kaynaklarının çevresinde bu hayvanlar bol olarak bulunmakta. Bu su kaynaklarının kurutulmaması gerekir. Su kaynaklarının kurutulması bunların yaşam alanlarının yok olması demektir. Bu yüzden doğal alanlarının korunması bu hayvanlar için son derece önemlidir. Bu hayvanların akan bir suyun bulunduğu ortamlarda olması gerekiyor. O nedenle bu hayvanların yaşayabilmesi için suların sürekli akması gerekiyor. Tağar Çayı da bu hayvanların yaşam alanlarının büyük kısmını oluşturuyor. Çünkü burada su yaz aylarında bile sürekli olarak akmakta. Çayın korunmaması, önünün kesilmesi ve ya farklı yöntemlerle suyun farklı yere yönlendirilmesi bu hayvanlara ciddi anlamda zarar verebilir. Hem yöre halkı olarak, hem de Türkiye’de yaşayan, biyo çeşitliliğin korunması için çaba gösteren bilim insanı olarak her zaman bu hayvanların doğal yaşam ortamlarının korunması gerektiğine inanıyoruz. İnsan müdahalesi olmadığı sürece bu hayvanlar binlerce yıldır yaşadıkları gibi yine yaşamlarını sürdürürler. Kurbağaların dünya üzerine ilk çıkışı günümüzden yaklaşık 250 milyon yıl öncesine dayanıyor. Belkide bu hayvanlar buraya 100 milyon yıl önce geldiler ve yerleştiler. Oysa biz insanlar buraya beklide 1000 yıl önce geldik. Ama maalesef bin yılda bu hayvanların yaşam alanlarına çok ciddi manada zarar vermişiz. Eğer böyle giderse, koruma çalışmalarını ciddi yapmazsak tahmin ediyorum bu hayvanlar kısa sürede buralardan yok olup gidecekler” şeklinde konuştu."TUNCELİ’DE BİYO ÇEŞİTLİLİK BAKIMINDAN YENİ BİRÇOK TÜR OLDUĞUNU TAHMİN EDİYORUZ"Çemişgezek’te bu semenderlerin görülmesi Tunceli’nin biyo çeşitlilik bakımından ne kadar zengin olduğunu gösterdiğini belirten Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, Anadolu’yu sığınak olarak kullanan hayvanların buralarda kaldığını ve yeni türlerin oluşmasına neden olduğunu düşündüğünü söyledi. Olgun, "Tunceli özellikle hayvanlar için sığınak olarak kullanılan yaşam alanlarından bir tanesi. Burada Türkiye’nin biyo çeşitliliğine katılabilecek yeni birçok tür olduğunu tahmin ediyorum. Çünkü çok fazla araştırılmış bir bölge değil. Biyo kaçakçılığa karşıda vatandaşlarımız dikkatli olmaları gerekli" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz