Nereye nasıl düştüğü anlaşılamayan, hangi sıralamaya göre düştüğü karıştırılan 'cemre' havaya düştü. Hıncal Uluç'un küresel ısınma nedeniyle pavyona düştüğünü iddia ettiği cemre, bu yıl tam zamanında düşerek (19 Şubat) namusunu kurtarmış oldu.
Birer hafta arayla havaya, suya ve toprağa düştüğüne inanılan bahar müjdecisi, 19-20 Şubat'ta havaya, 26-27 Şubat'ta suya, 5-6 Mart'ta da toprağa isabet ediyor. Folklorik bir öge olmasının ötesinde, meteoroloji biliminin gelişmediği dönemlerde "sıcaklık tavkimi" olarak kullanılan cemre, denizcilerin ve çiftçilerin sürprizlerle karşılaşmamak için kullandığı bir tahmin aracıydı.
CEMRE, ARABİSTAN'DAN DÜŞMÜŞ
Anadolu kültürüne Arap kültüründen giriş yapan ve Arapça'da 'kor' anlamına gelen cemre, Müslümanların hac sırasında Mina vadisinde attığı t aşlardan meydana gelen yığını anlatmak için de kullanılan bir ifade. Ne var ki şiirlere, şarkılara konu olan, umudu ve sevinci muştulayan, edebiyatın vazgeçemediği bir imge olarak sıcak varlığını koruyan 'cemre', meteoroloji için geçmişte kalmış bir yorumlama yöntemi. Zira 'cemre' teorisine göre daha erken ısınan hava, aslında ısınmasını toprağa değmiş güneş ışınlarının yansımasına borçlu ve bu yüzden öncelikle havanın değil, toprağın ısınması gerekiyor.
DÜŞENİN DOSTU OLMAZ...
Taraf Gazetesine konuşan ve meteoroloji bilimi açısından 'cemre' diye bir şeyin olmadığını söyleyen İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü üyesi Miktat Kadıoğlu ise düşen cemreyi kaale almayanlardan biri olarak meteorolojinin ulaştığı teknolojik düzeye dikkat çekiyor.
Meteorolojiye göre 2 Şubat tarihinin kışın tam ortası olduğunu ve bu tarihten sonra hava sıcaklığının yükselmeye başladığını söyleyen Kadıoğlu, cemrenin geçmişte havayı gözlemleyenlerin kendilerine kolaylık sağlamak için buldukları pratik bir yol olduğunu ama her zaman 'tutmadığını' anlatıyor.
"Cemre nedir" sorumuza "Komşumuzun kızıdır" şeklinde yanıt veren Kadıoğlu, cemre hakkındaki son söyledikleriyle 'düşenin dostu olmaz'dedirtiyor. Böylece cemre efsanesi burada bitiyor.