Angel Pantoja’nın ölmeden önce sürekli dile getirdiği bir isteği vardı. O da kendi cenaze töreninde gözlükleriyle birlikte ayakta durabilmek... San Juan’da köprü altında ölü bulunan Pantoja’nın 3 gün sonra da cenaze töreni oldu. Ancak onun cenaze töreni tüm zamanların en ilginciydi, çünkü kendi törenine şapkası ve güneş gözlükleriyle beraber ayakta durarak katılmak istedi ve acılı annesi de bu isteği kıramadı.
Kimileri Leona Helmsley’i dünyanın en cimri kadını zannedebilir, ancak eminiz ki köpeği bunun tam aksini düşünüyordur. Torunlarına karşı bile oldukça cimri olan ve vasiyetinde onlar için servetinden sadece 5 milyon dolar ayıran Helmsley, köpeğine 12 milyon dolar bırakarak onun lüks içerisinde yaşamasını istedi. Torunları ise bu ilginç vasiyete itiraz ettiler.
Hayatı boyunca sigaraya karşı eşi, Samuel Bratt’e tek bir sigara bile içirmemiştir. Buna karşılık Bratt eşine oldukça ilginç bir vasiyet bırakmıştır. 1960 yılında ölen Bratt eşine 330 bin poundluk servetini ancak günde ancak 5 sigara içmesi koşuluyla bıraktı.
Elbette her genç kızın hayalidir Bay Doğru’yu bulup onunla evlenip o muhteşem beyaz kıyafeti giymek. Ancak Jayla’nın bu hayalini gerçekleştirebilecek vakti yoktu çünkü 9 yaşındaydı ve lösemiydi.
Jose Griggs, Jayla’nın en iyi arkadaşı böyle bir fedakarlık yaparak onunla evlenmeyi kabul etti. Ve bu sayede eksiksiz bir düğün töreni gerçekleştirilmiş oldu.
T M Zink: Kadınlara yasak kütüphane vasiyet etti Iowa’da avukat olarak yaşayan T.M Zink, kadınlardan büyük zulüm çekmiş olmalı ki; tüm vasiyetini kadınsız bir kütüphane inşa ettirmek için bağışlamıştır. Öyle ki, bu kütüpahneye ne kadınlar girebilir , ne de kütüphanede kadın yazarlar tarafından yazılmış kitaplar yer alabilir. Vasiyette ayrıca Zink kendi öz kızına sadece 5 dolar bırakmıştır. Vasiyete sinirlenen Bayan Zink ise mücadele edip tüm vasiyeti alıp böyle bir kütüphanenin inşasına karşı çıkmıştır.
1841 yılında, şair Heinrich Heine, bilgisiz, cahil ve sıkıcı Eugenie Mirat ile evlenmiştir. Şair 1856 yılında ölmeden önce ise tek bir şartla mirasını eşine bırakacağını açıklamıştı. Şart, eşinin yeniden evlenmesiydi. Bu şartın nedeni de, Heine’nin ölümünden sonra arkasından onun için üzülen birilerini görebilmek içindi.
Star Trek’in yartıcısı Rodenberry, bilim kurguyu ve uzayı oldukça fazla sevmiş olsa gerek ki, ölümünden sonra yakılıp küllerinin uzaya serpilmesini istedi. Rodenberry’nin külleri 97 yılında uzaya gönderilen İspanyol uydusu tarafından uzaya serpildi. 10 yıl sonra ise eşi aynı şekilde Rodenberry’e kavuştu.
22 yaşındaki Wallis’in oldukça garip bir isteği vardı. 30’lu yaşlarında ölmesi muhtemel genç, ölmeden önce cinsel birliktelik yaşamak istiyordu. Aslında bir hayat kadınıyla aşk yaşamayı tercih eden Wallis, rahatsızlığı yüzünden böyle bir şey yaşayamayacağından emindi. Bir hayat kadınıyla beraber olma isteğini kendi de mide bulandırıcı bulan genç aynı zamanda işin en zor kısmının bu isteğini ailesine açıklamak olduğunu da biliyordu. Wallis en sonunda bu arzusuna kavuştu.
Jack Benny, doğru zamanda doğru şeyi yapmayı her zaman bilirdi. Ölmeden önce eşiyle pek de örnek bir evlilik hayatı sürmese de; ölümünden önce eşine mirasından oldukça büyük bir kısım ayırdı. Benny’nin cenaze töreninden bir gün sonra da eve bir çiçekçi gelip tek bir gül getirdi.
Ancak bu ilk ve son değildi! Günler geçti ve güller gelmeye devam etti. En sonunda Benny’nin vasiyetinde sırf bu iş için büyük miktarda fazla para ayrıldığı ortaya çıktı.
En ilginç vasiyetlerden biri de Bayan Edwards’a ait. Kalp rahatsızlığı bulunan ve kalp piliyle yaşayan Edwards vasiyetinde bu pilin köpeğine bırakılmasını istedi.
Yetkililer böyle bir şeyin mümkün olamayacağını söyleseler de en sonunda gerçekleştirilen başarılı bir ameliyatla pil köpeğe takılmıştır.