Kalp krizi riskinin kış aylarında arttığını söyleyen Uzm. Dr. Kemal Kunovac, “Göğüs kafesi ortasında başlayan, özellikle sol kola, omuza ve alt çeneye doğru yayılan ağrı, soğuk terleme ve fenalık hissi kalp krizinin işaretleri olabilir. Kışın kalın ve yünlü soğuktan koruyan kıyafetleri tercih edin; yağlı, hamurlu gıdalar yerine sebze tüketin” dedi.
Soğuk havanın kalp üzerine etkisine ilişkin, “Soğuk havalarda damarlar büzülür, bu sebepten dolayı kan basıncı yükselir ve kalp yükü artar. Artan kan basıncı kalp krizlerinin en önemli nedenlerinden biridir. Ayrıca kalbi besleyen koroner damarların büzülmesi sonucu kalp kaslarına daha az kan gönderilir, onlar da oksijensiz kalarak kalp krizine yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Kış aylarındaki değişen beslenmenin de kalp krizine neden olduğuna işaret eden Dr. Kunovac “Kalp krizlerinin kış aylarında artmasının ikinci sebebi de yağlı ve hamurlu besinleri daha fazla tüketmemizdir. Bu gıdalar damar tıkanıklığa ve böylece kalp krizlerine sebebiyet vermektedir” diye konuştu.
Kalp yetersizliği, kalp kapak hastalığı ve koroner arter hastalığı olan hastaları olumsuz etkileyebilir. Grip aşısı bu gruptaki hastalara mutlaka yapılmalı, vücut direncini yüksek tutmak için meyve ve vitamin alınımı ihmal edilmemeli. Enfeksiyonlar az da olsa sağlıklı insanlara da tehlikeli hatta ölümcül kalp zarı ve kalp kası iltihabına yol açabilir. Yüksek ateş, nefes darlığı, soğuk terleme, kalp çarpıntısı ve ritim bozukluğu ile birlikte giden bu hastalıklarının belirtilerini fark ettiğinizde hastaneye bir an önce başvurmalısınız.
Kalp krizinin belirtilerine de dikkat çeken Dr. Kunovac, “Göğüs kafesi ortasında başlayan, özellikle sol kola, omuza ve alt çeneye doğru yayılan, baskı tarzında ağrı veya yanma, soğuk terleme ve fenalık hissi belirtiler kalp krizinin işaretleri olabilir. Bu durumda zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kalp krizi geçiren insanlar da özellikle ilk 3-4 saat içinde yapılan müdahaleler kalp kası hasarlarını önlemektedir. Öte yandan kalp sağlımızı kışın korumak için kalın ve yünlü soğuktan koruyan kıyafetler tercih etmeliyiz. Göğüs, ağız ve boyun bölgesini koruyan atkı gibi aksesuarlar kullanmalıyız. Yağlı, hamurlu ve şekerli gıdalardan uzak durmalıyız. Sebzeli yemekleri tercih edip sıvı alınımı ihmal etmemeliyiz” açıklamalarında bulundu.