HABER

Çengelköy ve Kuleli'deki darbe girişimi davası

15 Temmuz darbe girişiminde bir vatandaşın cep telefonundan çektiği görüntülerde "Tatbikat değil", "Silahlı Kuvvetler yönetime el koydu" , "Herkes evine gitsin" ifadelerini kullandığı öne sürülen sanık eski Yüzbaşı Göksel Eren, bu söylemleri reddetti - Duruşma, bazı sanıkların ve avukatlarının taleplerinin alınmasına devam edilmek üzere yarına ertelendi

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, kapatılan Kuleli Askeri Lisesi, Vaniköy, Beykoz'da yaşananlar ve Çengelköy Polis Merkezi'nin işgali ile burada çıkan olaylarda 8 kişinin şehit edilmesine ilişkin, 14'ü eski polis 117 sanığın yargılandığı davanın 36. duruşması tamamlandı.

İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmaya, 40 tutuklu sanık ile avukatları katıldı.

Duruşmada, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Milli Savunma Bakanlığı avukatlarıyla bazı müştekiler de hazır bulundu.

Mahkeme Başkanı Ömer Günaydın, mahkeme heyeti olarak her türlü delili resen araştırma yetkilerinin bulunduğunu, darbe girişimi esnasında hafızalara kazınan görüntülerden birinin YouTube üzerinden duruşmada izleneceğini söyledi.

Ekrana yansıtılan ve cep telefonundan Çengelköy sahilinde çekilen görüntülerde bir vatandaşın tatbikat olup olmadığını sorması üzerine darbeci askerin "Yok değil, herkes evine gitsin. Tatbikat değil" şeklinde yanıt verdiği görülüyor. Başka bir vatandaşın "Komutanım bomba ihbarı mı var?" sorusunun ardından ise aynı darbeci asker "Silahlı kuvvetler yönetime el koydu. Şaka değil." yanıtını veriyor.

Görüntülerin izlenilmesinin ardından Mahkeme Başkanı Ömer Günaydın, "Bizim de kendimize göre tespitimiz var. Sanıklardan Göksel Eren olduğunu tespit ettik. Savunmasında terör saldırısı olduğunu söylüyordu ama görüntülerde farklı şeyler söyleniyor." dedi.

Sanık eski Yüzbaşı Göksel Eren ise o saatlerde orada olduğunu ancak böyle ifadeler kullanmadığını iddia etti.

Cumhurbaşkanlığı avukatı Mehmet Alagöz de görüntülerde ezan sesi duyulduğunu, yatsı ezanının o tarihte 22.19'da okunduğunu, bu nedenle sanıkların darbe girişiminden haberi olmadığı yönündeki savunmaların çürüdüğünü söyledi.

Duruşmada söz alan sanıklar ve avukatları, darbe girişimine katılmadıklarını iddia ederek, tahliye talebinde bulundu.

Duruşma bazı sanıkların ve avukatlarının taleplerinin alınmasına devam edilmek üzere yarına ertelendi.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, olaylarda şehit düşen Burak Cantürk, Fatih Dalgıç, Gökhan Esen, Halil Kantarcı, Kader Sivri, Murat Akdemir, Mustafa Cambaz, Osman Yılmaz "maktul'', 16 kişi mağdur, 195 kişi ''müşteki'', aralarında 39 rütbeli asker ve 9 askeri öğrencinin de bulunduğu 76'sı tutuklu 103 kişi de "sanık" sıfatıyla yer alıyor.

Darbe girişimi sırasında, kapatılan Kuleli Askeri Lisesi'nde yaşananlar ve buradan çıkan sanıkların Çengelköy Polis Merkezi'ni işgal etmesi ile Vaniköy ve Beykoz bölgelerinde karıştıkları olayların anlatıldığı iddianamede, olaylarda 8 kişinin şehit edildiği, aralarında vatandaş ve kolluk görevlilerinin de bulunduğu 135 kişinin, ''kasten öldürmeye teşebbüs'' suçuna maruz kaldığı, bunlardan 62'sinin silahla vurularak yaralandıkları kaydediliyor.

Olaylarda 33 vatandaşın hürriyetinin kısıtlandığı, 11 müştekinin ''kasten yaralamaya'' maruz kaldığı, 46 kişinin aracına ve iş yerine zarar verildiği belirtilen iddianamede, aralarında Çengelköy Polis Merkezi'nin de bulunduğu 5 kamu binasının da hasar gördüğü vurgulanıyor.

İddianamede, Kuleli Askeri Lisesi'nin komutanları eski albaylar Mürsel Çıkrıkçı ve Muammer Aygar'ın da aralarında bulunduğu 39'u rütbeli, 9'u askeri öğrenci olmak üzere 76'sı tutuklu 103 sanık hakkında, ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'' ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçlarından, üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ile on beşer yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, bazı sanıkların da ayrıca ''kasten öldürme'', ''kasten öldürmeye teşebbüs'', ''kasten yaralama'', ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'', ''mala zarar verme'' ve ''iş yeri dokunulmazlığının ihlali'' gibi suçlardan cezalandırılması talep ediliyor.

İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi, darbe girişimi sırasında bu bölgedeki olaylarda görev alan darbeci askerlere yardım ettikleri iddiasıyla tutuklu eski 14 çevik kuvvet polisi hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davanın, bu davayla birleştirilmesine karar vermiş, böylece davadaki sanık sayısı 117'ye yükselmişti.​​

En Çok Aranan Haberler