HABER

Cengiz Han kimdir? İşte savaş tarihi ve hayatı

Moğol İmparatorluğu’nun hükümdarı ve dehası olan Cengiz Han, yaşamı boyunca türlü savaşlar vermiştir. Zorlu yaşam koşullarına rağmen yılmadan savaşan Cengizhan kimdir, Cengiz Han yasaları nelerdir?

Cengiz Han kimdir? İşte savaş tarihi ve hayatı

İçindekiler

  • Cengiz Han Kimdir?
  • Cengiz Han’ın Hayatı ve İmparatorluğu
  • Cengiz Han’ın Oğlu
  • Cengiz Han Yasaları

Özellikle tarih meraklıları tarafından hayatı ve yaptıkları sık sık araştırılan Cengiz Han, en çok da yaptığı savaşlar ve yasalarıyla anılıyor. Ölümünden sonra dahi birçok ülkenin onun yasalarıyla yönetildiği biliniyor. İşte Cengiz Han’ın hayatı hakkında tüm merak edilenler.

Cengiz Han Kimdir?

Cengizhan, 1162 yılında Moğolistan’da doğdu. Çocukluk adı olan Timuçin, Çince ‘’Mükemmel Savaşçı’’ anlamına gelen ‘’Çeng-sze’’ kelimesinden gelmektedir. Babası Kyat Tatar boyunun lideri Yesügey Bahadır, annesi aynı boydan Ulun Hatun isimli fedakar bir kadındı. Rivayete göre Timuçin’in doğduğunda elini sıktığı ve elinde kan pıhtısının oluştuğunu gören babası Yesügey Bahadır onun savaşçı olacağını sezdi. Timuçin henüz on yaşındayken babası öldü. Yönetimi altındaki halkın birliği dağıldı; Ulun Hatun ve çocukları kimsesiz, yardıma muhtaç hale geldiler. Bu zorlu yaşam koşullarında büyüyen Timuçin, çok becerikli bir genç olmuştu. Bütün gün at üstünde kalabiliyor, okunu ustalıkla kullanabiliyordu.

Cengiz Han’ın Hayatı ve İmparatorluğu

Timuçin ve kardeşleri babalarının etrafında topladığı halkı yönetmeye devam etmek üzere birleştiler. Timuçin’in giderek güçlenmesi ile diğer boylarda ayaklanmalar başladı.

Cengizhan imparatorluğu kısaca şöyle anlatılabilir. 1206 yılında Onon Nehri kıyısında toplanan büyük kurultayca ‘’Cengiz’’ unvanıyla hakan ilan edildi. Asıl başarıları ise 50 yaşından sonra başladı. Çin’e saldırdı, başkenti Pekin’i hedefledi. Çin prensesiyle evlenmesine karşın Pekin hedefinden vazgeçmedi. Savaşmaya devam etti. Çin hükümdarı ise Cengiz Han’ın gücüne boyun eğerek haraç vermeyi kabul etti.

Batıdaki en güçlü İslam devleti Harzemşahlardı. Hükümdarları Sultan Mahmut, Çin’e saldırıya hazırlanmaktaydı. Cengiz’in başarısından sonra telaşa kapıldı ve ona Seyyid Bahaiddin Razi başkanlığında bir elçiler kurulu gönderdi. Cengiz Han da Harzemşahlarla dostluğun ve ticaretin ordusuna faydalı olacağını düşündüğünden, bu harekete karşılık olarak, Harzem’e bir kurul gönderdi. Böylece Moğollarla Harzemşahlar arasında dostluk başlamış ve bir ticaret antlaşması yapılmış oldu. Bu antlaşma üzerine, 1218’de 450 kişilik Moğol ticaret kervanı, o çağın en pahalı mallarını İslam ülkelerine götürmek üzere yola çıktı. Fakat ihanete uğrayacaktı. Harzem ülkesindeki Otrar şehrinde malları yağmalandı ve bütün adamları bir Harzemşahlı tarafından öldürüldü. Kurtulabilen tek kişi durumu Cengiz Han’a bildirdi. Bunun üzerine Cengiz, Sultan Mahmut’tan Kayır Han’ın kendisine teslimini istedi. Ama Cengiz’in bu isteğini belirtmek için gelen elçileri de öldürüldü. Tarihe ‘’Otrar Faciası’’ adıyla geçen bu olay İslam ülkelerine Moğol akınlarının başlamasının sebebi oldu.

Semerkant’ı kuşattığında da yine halkı kılıçtan geçirdi. Horasan’ı da ele geçiren Cengiz Han oğullarına Harzem’in merkezi Ülgenç şehrini kuşatma emrini verdi. Altı ay süren kuşatma sonunda Ülgenç de yerle bir edildi. İntikamı Cengiz Han’ın tarih sayfalarına kanlı hükümdar olarak geçmesine neden olmuştu. Bütün bu savaşlar, doğudaki İslam devletlerinin hemen hepsinin Moğol egemenliğine geçmesini sağladı. Cengiz Han 1225’de Moğolistan’a döndü.

1243’te Türkiye Selçuklu Devleti ile girdiği Kösedağ Savaşı ile Anadolu’ya ulaşarak, Türklerin üzerinde hakimiyet sağladı. Bu savaşta Moğollarla mücadele etmekten çekinen Selçuklu Devleti savaş alanından kaçtı. Böylece Anadolu’da İkinci Beylikler Dönemi’nin başlamasına neden oldu.

Cengiz Han’ın Oğlu

Cengiz Han’ın oğlu dersek yanlış olabilir. Çünkü Cengiz Han’ın yalnızca bir oğlu yoktur. Üçü öz olmak üzere dört oğlu vardı. Çağatay, Ögeday, Tuluy ve üvey olan Jochi. Jochi, Cengiz Han’ın ilk karısı Börte Uçin’in Cengiz Han’ın düşmanlarının tecavüzüne uğraması sonucu doğmuştur. Cengiz Han ise onu oğlu saymıştır.
Cengiz Han öldükten sonra yerine geçen oğlu Ögeday, tahta geçerek imparatorluğu kardeşleriyle bölüşmüştür.

Cengizhan nasıl öldü diye merak ediyorsanız, bu konuda tarihe bakacak olursak birçok rivayet vardır. 1227 yılında Tangut seferi sırasında hastalanarak öldüğü rivayet edilir. Fakat bu kesin bir bilgi değildir. Her kaynak başka bir şey söyler. Cenaze töreni eski Türkler gibi yapıldığından Cengiz Han'ın mezarı hakkında çok fazla bilgi olmamasına rağmen, Moğolistan’da bulunan Burhan Haldun Dağı’nın etrafında olduğu söylenir.

Cengiz Han Yasaları

Bu büyük savaşçı yalnız askeri başarılarla yetinmemiş, Moğol İmparatorluğu’nun hukuk ve askeri işlerini düzenleyen bir kanun da yapmıştı. Cengiz Yasası diye bilinen bu yasa eski Türklerden Moğollara kadar gelen sözlü geleneğin otuz üç defterde toplanmasıyla oluşturuldu. Cengizhan yasaları ise birçok maddeden meydana geliyor.

Her konuya değinen bu yasalar, oldukça katı kurallara sahip olmasına rağmen Polonya içlerine, Macar ovalarına kadar ulaştı. Çin, Rusya, İran dahil birçok ülke tarafından kullanıldı. Bu yasalarda göze çarpan maddeler de vardı.

Bilerek yalan söyleyenler, büyücülük yapanlar, suyu kirletenler, üç kez üst üste iflas edenlerin idam edilmesi gerektiğini belirtenler; onur veren unvanların yasaklanması ve sultan olsa dahi sadece adının zikredilmesi gerektiğini belirtenler; erkeklerle birlikte kadınların da savaşa gitmesi gerektiğini belirtenler; at çalanların aynı cins attan 9 tane sahibine vermesini eğer veremezse boğazının kesilmesi gerektiği belirten maddeler bulunmaktaydı.

Bu katı emirlerin yanı sıra insanların ahlak ve huzur içinde yaşamaları da tembihlenmekteydi. Aksinin gerçekleşmesi durumunda ise idam ve cezalar uygulandı.

Bu olumlu emirlerden bazıları insanların din ve vicdan hürriyetlerini korumaya, bazıları birbirlerini sevmeye zorlamaya, bazıları paylaşmaya teşvik etmeye, bazıları toplum hijyen kurallarına uymaya, bazıları kötü ve ahlak dışı sözleri yasaklamaya, bazıları toplumdaki sebepsiz ayrıcalıkları kaldırmaya, bazıları ise adalete en iyi şekilde hizmet etmeye yönelikti.

Bunların dışında toplumda Kur’an okuyanlar, hekimler, hukuk adamları alimler, kendilerini ibadet ve riyazete verenler, ölü yıkayanlar vergi ödemeyecek ve çalışmak zorunda olmayacaklardı.

En Çok Aranan Haberler