ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne yaptığı ziyareti tamamlayarak Ankara'ya döndü. Erdoğan, "Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin temelini oluşturacak Müzakere Çerçeve Belgesi'ni tasarı haline getirmek bizim görevimiz değil" dedi.
Özel uçak "Ana" ile saat 21.35'te Esenboğa Havalimanı'na gelen Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, Ankara Vali Vekili Celal Ulusoy, Merkez Komutanı Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan ve diğer yetkililer tarafından karşılandı. Havalimanı'nda bir açıklama yapan Erdoğan, 3 Ekim'de başlaması öngörülen Türkiye'nin AB'ye katılım müzakerelerinin temelini oluşturacak Müzakere Çerçeve Belgesi'ni tasarı haline getirmenin kendilerinin görevi olmadığını belirterek, "O kimin görevi ise görevin sahipleri bunu gerçekleştirecek" dedi. Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, "3 Ekim Pazartesi günü müzakerelerin başlaması gerekiyor. Fakat Müzakere Çerçeve Belgesi henüz daha açıklanmış değil. Bu konuda hükümetin tavrı ne olacak?" sorusu üzerine Erdoğan, "Müzakere Çerçeve Belgesi'ni tasarı haline getirmek bizim görevimiz değil. O kimin görevi ise o görevin sahipleri bunu gerçekleştirecek. Bu konudaki düşüncelerimizi ben yurtdışında açıkladım. Burada da Abdullah bey zaten açıkladılar. Şu anda önümüzdeki programımıza göre çalışmalarımızı yapıyoruz. 3 Ekim'de de müzakerelere başlayacağımızı biliyoruz. Bugünkü AB Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER) bir neticeye varamadı, kararını veremedi. O zaman kararını demek ki 3 Ekim sabahı verecek. 3 Ekim sabahı kararını verdikten sonra, yola yine devam edeceğiz. Yani o, onların bir yerde sorunu. Ama ben çok ciddi bir problemlerinin olduğunu zannetmiyorum. Belki 'daha net bir hale getirelim, her tarafı bu noktada memnun edelim' diye düşünüyor olabilirler. Ama bu arada ben bazı görüşmeleri sürdüreceğim. Abdullah bey bazı görüşmeleri sürdürecek. Fakat bu saatten sonra 17 Aralık ve Haziran Müzakere Çerçeve Belgesi Taslağı vardı. Bunlar dışında herhangi bir şeyi kabul etmemiz mümkün değildir" cevabını verdi.
"BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ'NDE İŞBİRLİĞİNİ GELİŞTİRME ARZUSU VAR"
Özellikle yabancı sermaye ve yatırımcıları Türkiye'ye çekebilmek için gösterilen gayretlerin ve yapılan düzenlemelerin kardeş ülkeler tarafından da ilgi ile takip edildiğini söyleyen Erdoğan, gerçekleştirdikleri temaslarda bu ülkelerle işbirliğinin daha da geliştirilmesi için ne kadar büyük bir potansiyelin bulunduğunun çok açık ve net ortaya çıktığını belirtti. Erdoğan, her iki ülkenin yöneticilerinde de "kendileriyle aynı siyasi iradeyi paylaşan bir siyasi yapının söz konusu olduğunun görüldüğünü" kaydetti. Erdoğan, "Bu itibarla inşallah kısa ve uzun vadede neticelerini hep birlikte göreceğimiz yararlı bir ziyaret olduğuna inanıyorum" diye konuştu. Türkiye'nin sunduğu cazip yatırım imkanlarına karşı büyük bir ilgi ile karşılaştığını kaydeden Erdoğan, "Ziyaretlerimiz sırasında görüştüğüm liderlerle Kıbrıs ve Ortadoğu Barış Süreci ile alakalı, bölgesel ve küresel istikrarı etkileyen konularda paralel görüşler içerisinde olduğumuzu görmekten memnuniyet duyduk. Ziyaret ettiğimiz ülkelerinin yetkilileri Türkiye'nin AB üyeliğine giden yolda yaptığı çalışmaları adım adım takip ettiklerini ve bundan duydukları memnuniyetleri de her görüşmede bize ifade ettiler" açıklamasını yaptı.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde Türkiye ile her alanda işbirliğini geliştirme arzusu gördüğünü belirten Erdoğan, "Türkiye'deki özelleştirme çalışmaları içerisinde yer almanın kendileri için ne kadar önemli olduğunu bütün yaptığımız görüşmelerde vurguladılar, yakından da takip ediyorlar" şeklinde konuştu. Dubai Veliaht Prensi ile yaptığı görüşmede, Prensin "Biz çok hızlı gidiyoruz. Aynı hızı Türkiye'de de görebilecek miyiz? Bize orada bürokratik ya da başka engeller çıkar mı?" sorusunu yönelttiğini ve "Bu hızla devam ediyoruz, devam etmenin gayreti içindeyiz" yanıtını verdiğini bildirdi.
Dubai Veliaht Prensi'nin 10-15 gün içinde bir heyetle davetlisi olarak Türkiye'ye geleceğini bildiren Erdoğan, ardından Abu Dabi Veliaht Prensi'nin de yine bir heyetle birlikte kardeşini Türkiye'ye göndereceğini söyledi.