Sakızda üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması ve kaybolan üretim kültürünün yeniden canlandırılması amacıyla İzmir'de hayata geçirilen 'sakız eylem planı' kapsamında yetiştirilen sakız ağaçları doğal yetişme alanı olan Çeşme Yarımadası'nda yeniden üretime kazandırılıyor.
Klonlama yöntemiyle 'sakız ağacı' üretiyorlar!
Halk arasında "altın damlayan ağaç" olarak adlandırılan, geçmiş dönemlerden bu yana gıda, kozmetik, tıbbi ve aromatik ürünler sektöründe kullanılan sakız, çok kıymetli bir ticari ürün niteliği taşımasına rağmen üretiminin yapılamaması nedeniyle yok olmanın eşiğine geldi.
Türkiye'de yıllar içerisinde ağaç sayısı 250 ila 300 aralığına kadar düşerken sakız üretimi de yok denecek seviyelere geriledi. Sakız ihtiyacı ise ithalat yoluyla karşılandı.
Dünyada üretimi ve ticareti Yunanistan'ın tekelinde olan sakız üretiminin Türkiye'de yeniden canlandırılması amacıyla Orman Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Sakız Eylem Planı" 2014 yılında hayata geçirildi.
Sakız ağacının tohumdan yetişmemesi nedeniyle fidan üretimi "daldırma", "havai köklendirme" ya da "aşı" ile gerçekleştiriliyor. Mevcut sakız ağaçlarının sayısının düşük olması ise aşı için materyal bulma imkanlarını kısıtlayarak, fidanların uzun ve zor bir süreçte yetişmesine neden oluyor. 6 yaşından itibaren sakız vermeye başlayan ağaçlar, 12-15 yaşlarında normal sakız verimlerine ulaşarak bu dönemde ağaç başına ortalama 320 gram sakız alınabiliyor.
Eylem planı kapsamında yürütülen çalışmalar sonrası Çeşme Yarımadası'na 13 bin 286 sakız ağacı kazandırıldı.