DSİ VI. Bölge Müdürlüğü Baraj İçi Sosyal Tesislerinde düzenlenen Adana Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü “Dünya Çevre Günü ve Haftası” kutlama etkinliğine Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve yardımcısı Fikret Deniz, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök, Adana Emniyet Müdürü Mehmet Avcı, STK Başkanları, Bürokratlar ile memurlar katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra açılış konuşmasını yapan Çevre Ve Şehircilik İl Müdürü Ahmet Kırılmaz,”İsveç’in Stockholm kentinde 1972 yılında yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansında alınan bir kararla, 5 Haziran, Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi. Bu tarihten günümüze 5 Haziran, Dünya Çevre Günü olarak kutlanmaktadır. Çevre Günü kutlamasının, çevre kirliliğinin etkilerine ve sonuçlarına dikkat çekmeye, daha sağlıklı bir çevre için, daha temiz bir dünya için çabaları yoğunlaştırmaya, vesile olmasını temenni ediyorum.
Son yıllarda hemen herkesin farkında olduğu, insanlığın geleceğini yakından ilgilendiren ve evrensel bir tehlike oluşturan, çarpık kentleşme, sağlıksız sanayileşme, beslenme ve enerji konusunda yaşanan problemler, azalan ve tükenen canlı türleri, artan kirlilik ve iklim değişikliklerinin neden olduğu, global çevre kirliliği, çağımızın önde gelen sorunlarındandır.
Doğayı kirleten ve ekolojik dengeyi bozan başlıca etken insan unsurudur. Çevre kirlenmesini, insanın doğaya verdiği zarar olarak da tanımlayabiliriz. Normal şartlarda kendi kendini temizleme özelliği olan doğa, insanın çeşitli faaliyetleri sonucunda aşırı kirlenmekte ve kendi gücünü aşan bu kirlenmeyi tolere edememektedir. İnsan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan sanayi artıkları, yakıtlarla ortaya çıkan gazlar, dumanlar, petrol ve ilaç atıkları, plastik ürünler, spreyler, suni gübreler ve çöpler çevre kirlenmesine sebep olan en önemli etmenlerdir. Genel olarak bütün dünyada plansız endüstrileşme ve sağlıksız kentleşme, nükleer silah denemeleri, bölgesel savaşlar, tarımda kimyasal maddelerin bilinçsizce kullanılması, gerekli çevresel tedbirler alınmadan ve arıtma tesisleri kurulmadan yoğun üretime geçen sanayi tesisleri, çevre kirliliği tehdidini önemli boyutlara çıkarmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma, insan ile doğa arasında denge kurarak doğal kaynakları tüketmeden, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına imkân verecek şekilde bugünün ve geleceğin yaşamını ve kalkınmasını programlama anlamını taşımaktadır. Gelecek nesillere iyi bir çevre bırakmak için çevre dostu teknolojinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması sürdürülebilirliğin ön koşullarından biridir. Bir yandan sürmekte olan ekonomik büyümeyi desteklemek, bir yandan da doğal ve tarihi güzellikleri ile yeryüzünde başka bir yerde görülmeyen bir ekolojik ortama sahip olan ülkemizde, çevre kalitesini artırmak; havasıyla, suyuyla, yeşil alanlarıyla, temiz bir çevre oluşturmak temel hedefimizdir. Çevre sorunlarının, kalkınma ve ekonomik gelişmeyle ilgisi olmasıyla birlikte, gerekli önlemler alındığı takdirde bu çok önemli olan iki konu birlikte çözülebilir, birlikte yürüyebilir. Genç bir nüfusa sahip olan ülkemizde üretimin arttırılması ve ekonomik gelişmenin önemi çok açıktır. Bu bakımdan kalkınmanın önüne her zaman çevre problemlerini çıkarmamalı, hem ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmeli hem de çevreyi korumalıyız. Bu dengeyi çok iyi kurmalıyız. Mevcut çevre sorunlarının çözümü için resmi otoritelerin gerekli tedbirleri almasının yanı sıra, bütün herkesin çevre konusunda bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve olumlu tüketim alışkanlıklarının kazandırılması gerekmektedir. Mavi bir gökyüzü, yemyeşil tabiatı ile insanlığa örnek teşkil edecek “yaşanabilir çevre ve şehirlere” sahip olmak için çalışılmalıdır. Bu amaçla, İlimizde yürütülen projelerle, atık yönetiminden temiz enerjiye, kaliteli içme suyu temininden doğanın korunmasına kadar her alanda yoğunlaştırılan çalışmalar sonucunda, vahşi çöp dağlarından elektrik üretilen modern atık bertaraf tesislerine geçilmiştir. 5 Haziran Dünya Çevre Günü, tüm bu konuları bir kez daha düşünmek, yapabileceklerimizi gözden geçirmek, daha da yoğun ve kesintisiz bir mücadele sürdürme kararı almak ve uygulamaya koymak için bir fırsattır” diye konuştu.
ALDIRMAZ, KATI ATIKTAN 10 KİLOVAT ELEKTRİK ÜRETİYORUZ
Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz,”Çevre insan hayatıyla direk olarak ilgili bir konu. Bizler çevreye duyarlı ve saygılı olduğumuz nispette yaşam kalitemiz ve hayatımız buna bağlı olarak gelişir. Her kurumun Çevreyle ilgili yapacakları vardır. Öncelikli görevimiz çevre karşı yatırımlarını yapmasıdır. Kıt imkânımıza rağmen günde 1500 ton katı atığı çevreye duyarlı olarak topluyoruz. Katı atık tesislerimizde organikleri ayırarak gazını balonlarla alıp, jeneratör vasıtasıyla 10 megavat elektrik üretiyoruz. Bu önemli yatırımımızın kapasitesini arttırma hedefindeyiz. Her zaman çevreci davranış içerisinde olmamız lazım. Geçtiğimiz yıllarda Adana’da çöp sıkıntısı çok yaşandı. Hala onun psikolojik baskısı sürüyor. Pis su arıtma tesislerimiz ile suyun tamamı arıtılarak denize gidiyor. Adana çevre yönünden bütün alt yapı yatırımlarını tamamlamıştır” dedi.
COŞ, ÇEVRE BİZE EMANET
Önemli gün ve haftaların 365 günde sadece bir gün ya da bir hafta hatıra gelmesi veya gündemde olmasının yetmeyeceğine dikkat çeken Adana Valisi Hüseyin Avni Coş,” Çevre konusu 365 gün 24 saat hatırımızda ve hafızamızda olması lazım, bilincimizde olması lazım. Tavır ve davranışlarımıza eylemli olarak yansıması lazım. Çevre konusunda maalesef yeterince hassasiyetin olduğunu söylememiz mümkün değil. Özellikle başkası kirlettiği zaman belki biraz daha aktif olabiliyoruz, tepki gösterebiliyoruz. Ama kendimiz ya da yakınımız kirlettiği zaman bunu görmezden gelebiliyoruz. Doğal bir hak gibi kabul edebiliyoruz. Bu açıdan yanlışları düzeltmeğe önce kendimizden başlamalıyız. Genellikle çevre denince her şey devletten bekleniyor. Çevre konusunda eğitimi almış, bu konuda profesyonel olarak mesleğini kazanan insanlarımız bile bazen duyarsızlık gösterebiliyor. Hepimiz biliyoruz çevre bize bir emanet. Bu emaneti kullanarak, koruyarak bizden sonraki nesillere en iyi şekilde aktarma sorumluluğuyla karşı karşıyayız. Bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmemiz lazım. Çevre ile ilgili müdürlüklerimizin, yerel yönetimlerimizin, Milli Eğitimimizin, bütün okullarımızın, basın ve yayın kuruluşlarımızın da çevre konusunda hassasiyetimizi sadece bir güne mahsus değil 365 gün içerisinde sürdürmemiz lazım. Çevre bizim için mukaddes bir değer onu koruyacağız ve kullanılacak bir vaziyette evlatlarımıza bizden sonrakilere aktaracağız. Bu duygu ve düşünceler içerisinde ben çevre için gayret sarf eden, çalışan, çevremizin korunması için emeğini, bilgisini ortaya koyan bütün arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Toplumu bilinçlendirmek için gayret sarfeden medyamıza, sivil toplum kuruluşlarımıza çok teşekkür ediyorum”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz