YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Çevre Ve Şehircilik Bakanı Güllüce, Burdur'da

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, "Vallahi Sarıçiçek de olsa kırmızı çiçek de olsa biz havaalanını, boğaz köprüsünü yapacağız"

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, "Vallahi Sarıçiçek de olsa kırmızı çiçek de olsa biz havaalanını, boğaz köprüsünü yapacağız" dedi. Bakan Güllüce, Burdur Yeni Sanayi Sitesi'nde düzenlenen halk toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de ekonomi ve mühendislik hizmetleri kötüyken yapılan şehirler olduğunu, bu nedenle kişi başı 200-300 dolar geliri olan ülkelerin standardında sokak, cadde ve mahalleler bulunduğunu söyledi. Oysa Türkiye'nin 2023'te 25 bin doları ve daha yukarısını tasavvur eden, şu anda 11 bin doları aşmış bir ülke olduğunu dile getiren Güllüce, "Kentsel dönüşüm" diye bir kanun çıkarttıklarını, bununla riskli bölgeleri, mahalleleri güzelleştirmek istediklerini kaydetti. Mantıklı ve herkesin güzel dediği bir şey olduğunu vurgulayan Güllüce, şöyle konuştu: "Rantsal dönüşüme hayır', 'Keban Barajı'na hayır' diyen kafa var ya, 'Altay tankı olmasın' diye kafayı takan ve millete "yaptırmayacağım" diye sokağa çıkanlar, kentsel dönüşüm olmasın diye yürümeye başladı ama ne gariptir ki kendileri ismi değiştirdiler. 'Kentsel değişim' dediler. Adını ne koyarsan koy, sokaklardaki, mahallelerdeki binalar yeni binalar olacak. Yapacak mısın? Evet. Niye hem karşı çıkıp hem de yapacağım diye milleti kandırıyorsun. Nasıl bir siyaset anlayıştır? Türkiye'nin her ilinde bunu istismar ettiler." Bir evin yıkıldığını, oradaki insanların kiralarının ödendiğini anlatan Güllüce, "Herkesin imrendiği, izolasyonu yapılmış, deprem riski olmayan, mühendislik hizmeti almış, parkı bahçesi olan bir mülk sahibi oluyor. Peki bunun rantı neresi? Rant, milletin, fakirin, fukaranın ev sahibi olmasıysa bu ranta milyon kere 'evet' diyoruz" diye konuştu. Bakan Güllüce, CHP'nin "engelleme projesinde" çok başarılı olduğunu ifade ederek, millete hayırlı ne yapılacaksa hemen engelleme projesi hazırladıklarını savundu. Şu anda Türkiye'nin en büyük havaalanının yapımının devam ettiğini, CHP'nin ise iptal ettirmek için müracaatta bulunarak 15 gün kaybettirdiğini dile getiren Güllüce, şöyle devam etti: "Tüm dünya bu havaalanına gözünü dikmiş. Avrupa'da bazı şehirler, 'Türkiye'de bu olmasın' diye ajanları faaliyet gösteriyor. 'Eğer bu havaalanı olursa batıdaki perişan olacak' diye Türkiye'ye manipülasyonlar yapıyorlar. CHP onların sözcülüğünü yaparak o havaalanının olmamasını istiyor. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı da Sarıçiçek midir nedir, diyor ki 'Gelir gelmez o havaalanını durduracağım. Boğaz köprüsü duracak. Vallahi Sarıçiçek de olsa kırmızı çiçek de olsa biz havaalanını, boğaz köprüsünü yapacağız." - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ise şimdi insanların hayallerini, umutlarını ortaya koyabilecekleri bir Türkiye olduğunu, geçmişte olduğu gibi her 100 liranın 86'sını faize vermediği için 81 ilinde 176 üniversitesiyle gençleri yarına güzel hazırladığını söyledi. Türkiye'ye tahammül edemeyenlerin demokrasiye tuzak kurmaya çalıştığını ifade eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Milli iradeyi etkisiz hale getirmeye çalışıyorlar. Türkiye'ye tahammül edemiyorlar. Türkiye'nin büyümesine, zenginleşmesine, özgürleşmesine, tahammül edemiyorlar. Dönem dönem hep bir araya geliyorlar. Bugün de 5 koldan saldırıyorlar. AK Parti iktidara geldiğinde eğer aynı faizi ödemeye devam etseydi, bugün Türkiye 642 katrilyon faiz ödeyecekti. Kamu kaynaklarında yaptığı toplam yatırım ne kadar biliyor musunuz? 627 katrilyon. Bir taraftan yol, tünel, Marmaray, hızlı tren, hastane yapamayan, şehir hastaneleri planlayamayan, toplu konut yapamayan, ülkesinin yarınına gençlerini yetiştiremeyen, insan kaynaklarını algılayamayan ve Türkiye'nin her tarafında üniversiteleri özgürleştiren bir Türkiye olmayacaktı. Emeğini, birikmişini faize veren bir Türkiye olacaktı. Bugünkü kavga, Başbakanımıza atılan iftiralar, o faizi bu milletin cebinden almaya çalışan, ülkemizin insanının cebinden haraç almaya çalışanlara karşı direnen itibarlı, 'Sadece milletin önünde eğilirim, sadece Allah'ın önünde eğilirim' diyen o anlayıştan dolayı kaynaklanmaktadır." Bugünkü mücadelenin, devletin parasını faize vermediği, hortumları kestiği, milletin cebine, hazinesine uzanan elleri, "Hayır sen bunlara el uzatamazsın" dediği için devam ettiğini anlatan Soylu, "Her türlü iftirayı, kasetle, şantajla, montajla yapmaya çalışıyorlar. Milletimizin gözünde, milletimizin adamlarını bu vesileyle düşürmeye çalışıyorlar" dedi. Soylu, Kılıçdaroğlu'nun, Başbakan'a ülke bulduğunu ve onun Sudan'a gideceğini söylediğini hatırlatarak, oysa Kılıçdaroğlu'nun diktatör, çocukları öldüren, kadınlara tecavüz eden Esed'i ayarladığını, orada oturacağını söyledi. Soylu, şöyle devam etti: "Ey Kılıçdaroğlu, sağda solda hırsız arıyorsun. Hırsız arama, aynaya bak. Hırsızın kralını görürsün. Siz bu memlekette milletin her türlü değerini istismar edeceksiniz. Ülkenin ekonomisini çökerteceksiniz. Ülkeyi birilerinin maşası haline getirebilmek için elçiler getirip talimat alacaksınız, ülkenin istiklaline, egemenliğine, siyaset kurumuna zarar vermek için bir şekilde her şeyi yapacaksınız. Sonra da her yerde adam gibi dolaşacaksınız. Adam gibi dolaşamazsın Kılıçdaroğlu ancak madam gibi dolaşırsın, adam gibi değil." - "30 Mart'ta bu millet sizi sandıkta terbiye edecek" Seçimlerden sonra, 3-5 arkadaşı ile para toplayarak Kemal Sunal'ın "Zübük" filmini yeniden çevirmeye karar verdiklerini kaydeden Soylu, "Kılıçdaroğlu'na 'Baş yalancı' diyorum. Deniz Baykal'ın evinden çıktıktan sonra verdiği röportajı hatırlıyor musunuz? Orada başladı yalanlara. 'Ben hiçbir şey istemiyorum, genel başkanıma bağlıyım' dedi. Koşa koşa yarım saat sonra 'Partinin genel başkan adayıyım' dedi. Her şeyi yapar o. Kemal Kılıçdaroğlu ile yeniden çevireceğiz. Kemal Sunal'ın 'Zübük' karakterini. O da iyi rol yapıyor, onu da Kılıçdaroğlu'na vereceğiz. İşsiz kalmayacak" diye konuştu. Soylu, Aydın Doğan'ın kendisini hakaret gerekçesiyle mahkemeye verdiğini anlatarak, Doğan'ın 28 Şubat'ta ve 27 Nisan'da milletin değerleriyle oynadığını savundu. Aydın Doğan'ın 31 Mart'ta ağlayarak geleceğini iddia eden Soylu, "Ben bunu yaptım, bunu yapmadım' diyeceksin. Bu milletin kanını emmek için neler neler yapmaya çalışıyorsun. Güya beni açtığın mahkemelerle korkutacaksın. İki katını vereceğim, sana hep hakaret edeceğim. Korkutarak, sindirerek, milleti bir şekilde terbiye edeceğini zannediyorsun. 30 Mart'ta bu millet sizi sandıkta terbiye edecek" ifadesini kullandı. Bakan Güllüce ile Soylu, daha sonra il merkezinde esnaf ziyaretinde bulundu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler