Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) - ANTALYA'nın Finike ilçesinde çevreci Ali Ulvi- Aysin Büyüknohutçu çiftinin öldürülmesine ilişkin davada avukatların taleplerinin hiçbirinin kabul edilmediğini söyleyen avukat Tuncay Koç, Finike Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Kennedy davasındaki gibi soruşturma yürütüldüğünü söyledi. Koç, "Dosya dörtnala kapatılmaya doğru gidiyor. Durum budur" dedi.
Antalya’nın Finike İlçesi Alacadağ mevkiindeki taş ve mermer ocaklarına karşı verdikleri mücadeleyle tanınan Ali Ulvi (61) ve aynı yaştaki eşi Aysin Büyüknohutçu 9 Mayıs 2017 günü Kızılcık Yaylası'ndaki dağ evlerinde öldürüldü. Cinayetle ilgili katil zanlısı Ali Yamuç ve bir hafta sonra da eşi Fatma Yamuç tutuklandı. Bir süre önce katil zanlısı Ali Yamuç cezaevinde intihar etti. Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen cinayet davasının ikinci duruşmasında, Ali Yamuç’un tutuklu eşi Fatma Yamuç adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Duruşmada, Büyüknohutçu ailesinin avukatlarının soruşturmayla ilgili taleplerinin hiçbiri ise kabul görmedi. Mahkeme, Antalya Barosu’nun müdahillik başvurusunu da reddetti.
DOSYADA CD’LER EKSİK
Mahkemenin her taleplerini reddetmesi, Büyüknohutçu ailesinin avukatları tarafından tepkiyle karşılandı. Avukat Pelin Tabak, ilk duruşmada da bazı taleplerinin kabul edilmediğini belirterek, soruşturmanın daha kapsamlı yürütülmesi gerektiğini söyledi. Özellikle soruşturma aşamasında alelacele ve deliller toplanmadan iddianame hazırlanarak mahkemenin önüne getirildiğini aktaran Pelin Tabak, “Soruşturma aşamasında bazı delilleri biz kendimiz savcılığa sunduk. Delilleri olay yerinden getirerek sunduk. Soruşturma aşamasındaki bazı taleplerimiz de kabul edilmedi. Dosya arasına baktığımızda CD’lerin eksik gönderildiğini biliyoruz. Dosyada bazı delilleri bizzat ben savcılığa teslim ettim. CD kayıtları izlendiği zaman Ali Yamuç’un yer gösterme sırasında beyanlarının hiç birisinin olayla ölçüşmediğini görüyoruz. Gelen otopsi raporlarında bitişik atışla öldürüldüğünü görüyoruz. Fatma Yamuç’un para alışverişiyle ilgili kısımlar delillerle ölçüşmemektedir. Dosyada yeniden bir inceleme yapılmasını talep ediyoruz. Olay yerinde uzman bilirkişi heyetiyle beraber inceleme yapılmasını istiyor, delillerin tam olarak toplanmadığını düşünüyoruz" dedi.
'KENNEDY DAVASINDAKİ GİBİ SORUŞTURMA'
Avukat Tuncay Koç, katil zanlısı Ali Yamuç’un Alanya’daki intihar dosyasının getirilerek bu dosya kapsamında incelenmesi ve olayın intihar olup olmadığının tespitinin şart olduğunu söyledi. HTS kayıtlarının da ayrıntılı incelenmesi gerektiğini dile getiren Koç, "Özellikle sanıkların olaydan 1 ay önceye kadar kimlerle görüştüğünün tespit edilmesi, sadece numara bazlı değil o numaraların kime ait olduğunun emniyet tarafından tespit edilmesi gerekir. Çünkü olaydan 15 gün önce maktuller sanıkların evinin yakınlarına taşınmış. Mütalaada sanığın eşinin bir gün sonra öldüğü belirtilmiş ise de olaydan 5-6 ay sonra cezaevinde intihar ettiği bellidir. Finike Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Kennedy davasındaki gibi soruşturma yürütülmüştür" dedi.
'DÖRTNALA DOSYA KAPATILMAYA DOĞRU GİDİYOR'
Mahkemenin kararlarını da değerlendiren Tuncay Koç, şikayetçi vekillerinin hiçbir talebinin kabul edilmediğini belirterek, “Antalya Barosu Başkanlığı'nın davada müdahillik talebi kabul edilmedi. Dosyada eksik incelenen sanıkların telefon HTS kayıtlarının tekrar incelenmesi kabul edilmedi. Alanya'da sanık Ali Yamuç'un intihar nedeniyle açılan dosyanın bu dosyaya getirtilip incelenmesi talebi kabul edilmedi. Velhasıl delillerin toplanmamış olması taleplerimiz hakkında karar verilmeden de savcı mütalaa verdi. Bu da usule aykırıdır. Üstüne sanık Fatma Yamuç da tahliye edildi. Dosya dörtnala kapatılmaya doğru gidiyor. Durum budur" diye konuştu.
İNTİHAR LASTİĞİ 1.5 SANTİMETRE Mİ?
Toplanmasını istedikleri deliller olduğunu belirten avukat Buğra Özçelik ise "1.5 santimetreden ibaret şort ipiyle sanığın eşinin (Ali Yamuç) cezaevinde intihar ettiği hususunu kabullenemiyoruz. Dosyanın soruşturma evresinde soruşturmayı yürüten ilgili savcı, başsavcı ve jandarma görevlilerinin gerekli dikkati ve özeni göstermediği kanaatindeyiz. Suça iştirak açısından yeterli delillerin toplanmadığını düşüyoruz. Bu şekilde Finike’de yürütülen soruşturma Arap aşı çorbası gibi karışık hale getirilmiş ve Elmalı’ya gönderilmiştir. Burada alelacele savcının mütalaa vermesi ve mahkemenin dosyayı başından atmak istercesine 'İstinaf, Yargıtay ilgilensin' düşüncesiyle karar vermesini istemiyoruz. Bu şekilde hareket edilirse kamu vicdanı yaralanır" dedi.