KADIN

Ceyda Düvenci Serebral Palsi CP hastalığı hakkında konuştu

Oyuncu Ceyda Düvenci tedavisi sabır isteyen Serebral Palsi CP hastası kızıyla yaşadıklarını Elle dergisinin Kids ekine anlattı. Ceyda Düvenci'nin CP hastalığı hakkında verdiği bilgiler sosyal medyada da merak konusu oldu. Sizler için Serebral Palsi CP hastalığıyla ilgili merak edilenleri derledik.

 Ceyda Düvenci Serebral Palsi CP hastalığı hakkında konuştu

Ünlü oyuncu Ceyda Düvenci'nin kızı Melisa'Nın Serebral Palsi GP hastası olması sosyal medyada merak uayndırdı. Elle dergisinin Kids ekine röportaj veren Ceyda Düvenci kızının tedavi sürecini, mücadelesini, duygusal olarak iniş çıkışlarını ve CP hastalığını anlattı. Bizler de sizler için CP hastalığının belirtilerini, CP hastalığının en çok kimlerde görüldüğünü, görülme sıklığını, CP hastalığının nasıl tedavi edildiğini, kimlerde görüldüğünü haberimizde topladık. İşte Serebral Palsi CP hastalığı nedir? sorularının cevapları... Ünlü oyuncu, "Uzun süre kendime 'Neden ben?', ardından 'Neden benim çocuğum?' diye sordum. Sonra kendime dedim ki, 'Ona kimseye muhtaç olmayacağı bir hayat hazırlamalıyım. Birlikte bir mücadeleye girişiyoruz. Yılmak yok, yoruldum demek yok" diye konuştu. Kızının beş aylıkken fizik terapiye başladığını belirten Düvenci, tedavi sürecinde geldikleri noktayı şöyle anlattı: "Uzun fizyoterapi seanslarının ardından Melisa yürümeye başladı. Çok sosyal bir çocuk. Mutlu, esprili ve çok akıllı. Fakat ben yine bir şey eksik duygusunu yaşıyordum. Yeni bir tedavi yöntemi için San Francisco'ya, Anat Baniel'e gitmeye karar verdim. Bir ay orada kalıp günde ikişer terapi yaptık. Melisa o dönem inanılmaz gelişme gösterdi. Bir ayın sonunda Anat'a, 'Şimdi ne yapacağız?' diye sorduğumda, 'Hiçbir şey yapmanıza gerek yok, hayat en büyük terapi. Hayatın içine karışın, sokakta, parkta zaman geçirin. Bırakın kızınız, çocukluğunun tadını çıkarsın. Terapilere devam edin ama okula daha fazla gitsin' dedi."

Beyinden kaynaklanan, fakat altında ilerleyici bir hastalık nedeni bulunmayan, hareketlerin kontrolünü olumsuz etkileyen, doğumdan itibaren ve erken süt çocukluğu çağında başlayan Serebral Palsi, tedavisi büyük sabır gerektiren bir hastalık.

Serebral Palsi (SP) tek bir hastalık değil, hastalıklar grubu. "Serebral palsi başlığı aslında bu hastaların aynı rehabilitasyon, eğitim ve tedavi yöntemlerine ihtiyaçları olduğunu gösteriyor" diyen Anadolu Sağlık Merkezi'nden Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Binnaz Özdemir, SP hakkında merak edilen sorulara cevap verdi.

Görülme sıklığı nedir?
Ülkemizde SP ve görülme sıklığı ile ilgili çok merkezli çalışmalar son yılarda artmakla birlikte henüz kesin bir rakam ortaya çıkmamıştır. Yapılan bir araştırmaya göre ülkemizde 60.000 üzerinde spastik SP hastası yaşamaktadır. Hamilelik döneminde yapılan takiplerdeki ve yeni doğanların bakımındaki ilerlemeler bu oranı azaltsa da çoğul gebeliklerin artışı, düşük doğum tartılı yeni doğanların ve erken prematürelerin mortalitesindeki azalma bu oranı hafif de olsa arttırmıştır.

Türleri var mıdır? Belirtileri nelerdir ?
SP başlıca spastik, ekstrapiramidal ve mikst olmak üzere sınıflandırılabildiği gibi şiddetine göre de tanımlanabilir. Spastik SP'de aşırı irkilme, refleksler ve tonusta artış, simetrik ve asimetrik tonik boyun refleksleri ve koruyucu normal reflekslerin gelişmediği görülür. Spastik SP tutulum yerine göre isimlendirilir: SP vakalarının yüzde 25 ile yüzde 40'ını oluşturan, vücudun tek bir tarafındaki kolun ve bacağın tutulduğu hemipleji; SP vakalarının yüzde 20 ile yüzde 33'ünü oluşturan, sıklıkla prematüre doğumlarda görülen, işlevsel olarak normal kalabilen kollardan çok bacakların tutulduğu spastik dipleji; SP vakalarının yüzde 5 ile yüzde 10'unu oluşturan, gebelik sırasında, doğumda veya hemen sonrasında yaşanan sorunlarla ortaya çıkabilen, tüm vücudu tutan spastik tetrapleji.

Ekstrpiramidal SP'de yüzde 9 ile 22 istemsiz hareket( atetoz, distoni ), pozisyon bozuklukları, ataksi ve tonus artışlarını içerir. Bu durum kalıtsal olabildiği gibi çocuğun oksijensiz kalmasına sebep olan bir kaza veya enfeksiyon sonrasında da olabilir. Mikst SP'de ise hem spastik hem ekstrapiramidal belirtiler görülür.

Daha çok kimlerde görülür?
SP sıklıkla prematürelerde ve düşük doğum tartılı yeni doğanlarda, çoğul gebeliklerde, gebeliğin erken ve geç döneminde ortaya çıkan hastalıklar sonrasında, kalıtsal hastalıklara bağlı olarak, doğum sırasında ve sonrasında yaşanan travmalardan sonra doğuştan itibaren görülebildiği gibi ilerleyen yaşlarda da bazı enfeksiyon, kaza ve zehirlenme gibi olaylar sonrasında da ortaya çıkabilir.

Ne zaman tanı konulabilir?
Tanı zamanı genelde sebebe göre değişiklik gösterir. SP gebeliğin erken döneminde oluşmuş olsa da yeni doğanda, 4 aydan küçük bir süt çocuğunda tanı her zaman kolay değildir. Nörolojik muayene normal olabilir. Sıklıkla orta hat gevşekliği, başı tam taşıyamama, yetersiz ve yavaş kalan bir göz takibi bulunabilir. Kesin tanıyı koymak 4 ile 12 ay arasında kolaydır. Sorun ne kadar ağırsa tanı o kadar kolaydır. Ani bir hastalık veya kaza sonrası o güne kadar sorunsuz olan bir çocukta ortaya çıkan SP'de tanı hemen konulabilir.

Önlenebilir mi, risk faktörleri nelerdir?
SP'yi ortaya çıkmadan önleyebilmek için; gebeliklerin iyi takip edilmesi, annelerde izoimmünizasyon için tedbirlerin alınması ve doğumun zamanında, tam teşekküllü hastanelerde yapılmasının sağlanmasının yanı sıra bebeklerde enfeksiyon risklerini ortadan kaldırmak, aşılamak, hastalıklara, kazalara ve zehirlenmelere karşı korumak da gerekmektedir.

Nasıl tedavi edilir?
SP'li hastaların tedavisinde başlıca üç hedef vardır: Sosyal ve kültürel hayata katılımlarını sağlayabilmek için iletişim, günlük yaşamdaki temel ihtiyaçlarını tek başına karşılayabilmeleri için otonomi ve bir yerden bir yere gidebilmek için harekette bağımsızlık. Bunları sağlayabilmenin en iyi yolu mümkün olan en erken zamanda rehabilitasyona başlamak ve iyi bir takip ekibi oluşturmaktır. Bu ekipte bir çocuk nöroloğu, fizyoterapistler, özel eğitim uzmanları ve en önemlisi aile bulunur. Bu ekibin görevi SP hastasını bu üç hedefe ulaştırırken ortaya çıkabilecek epilepsi, ortopedik sorunlar, göz sorunları, psikolojik sorunlar ve diğer sistemik sorunlara karşı takip edip önlem almaktır. Bu uzun ve sabır gerektiren bir tedavidir. Ne kadar erken uygulanmaya başlanır ve ne kadar iyi takip edilirse o kadar başarılı olunur.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler