MUHARREM CİN - Kütahya'da çocukluğunda çaycılık ve lokantacılığı öğrenmek isterken babasının yönlendirmesiyle çini ve seramik ustası eniştesinin yanında çalışmaya başlayan Ali Buzkan, mesleğinde çeyrek asra yaklaşan tecrübe sahibi oldu.
"Efsane Mehmet" lakabıyla tanınan eniştesi Mehmet Yıldırım'ın yanında, çocuk yaşlarda çark sanatına başlayan 35 yaşındaki Ali Buzkan, Çini İmalatçıları Sıtkı Olçar Sanayi Sitesi'ndeki atölyesinde mesleğini sürdürüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığının çark sanatçısı Buzkan, AA muhabirine, küçük yaşlarda çaycılık, lokantacılık gibi meslekleri öğrenmek için köylerine yakın olan Bilecik'in Bozüyük ilçesine gitmeye karar verdiğini söyledi.
Babasının kendisini başka bir alana yönlendirdiğini belirten Buzkan, "Babam, benim de eniştem Mehmet Yıldırım gibi sanatla ilgili bir meslek öğrenmemi istedi. Ben de babamın tavsiyesi üzerine 11 yaşımda eniştemin yanında çırak olarak başladım. Ustam bana ahilikte olduğu gibi sıkı bir eğitim verdi." dedi.
Buzkan, mesleği öğrenmek için büyük çaba harcadığını dile getirdi.
Uzun uğraşlar sonucu çini çamurundan yaptığı yumurta şeklindeki ilk eserini göstermek için, heyecanla gece yarısı kar yağışına rağmen ustasının evine gittiğini anlatan Buzkan, "Gayretlerim, ustamın hoşuna gitti. Daha sonraki süreçte ustamın bana verdiği tüm işleri başarıyla yapıyordum. 13 yaşına geldiğimde ustabaşı oldum. 14 yaşına geldiğimde ise ustam beni çarkın başına oturttu." ifadelerini kullandı.
Ali Buzkan, uzun yıllar eniştesiyle çalıştıktan sonra ustası olduğu çark sanatıyla ilgili "Aliyar" ismini verdiği kendi atölyesini kurduğunu aktardı.
- Çini çamurunun sanat yolculuğunda ilk durak: Çark ustaları
Çamurun, çark ustalarının elinde sanat yolculuğuna başladığını söyleyen Buzkan, şunları söyledi:
"Bir torba çamur, çark ustasının elinde sanata doğru yola çıkıyor. Çamur ustanın elinde vücut bularak vazolar, ibrikler, tabaklar, kaseler ve çok çeşitli eserler oluyor. Diğer usta eller tarafından da desenlendiriliyor, boyanıyor ve sır çekiliyor. 1050 derecede fırınlandıktan sonra rengarenk elbiselerini giyiyor, ışıl ışıl çok güzel sanat eserleri haline dönüşüyor. Bizler çini ve seramik sanatının bilinmeyen kahramanlarıyız. Bizi, sadece yaptığımız eserlere desen çizen, boyayan çini ustaları bilir. Çini eserleri alanlar maalesef bizi bilmiyor. Bu da bizim için bir burukluktur. Çini eserleri alan insanların, o eserleri şekillendiren usta eller olduğunu bilmelerini istiyoruz."
Çark ustası sayısının çok az olduğuna dikkati çeken Buzkan, bu mesleğe gönül verecek, bu işten ekmeğini çıkaracak gençlere sanatı öğretmeye hazır olduğunu sözlerine ekledi.