Cezaevinde Bir Başina, Aym Kararini Bekliyor

Taylan YILDIRIM/ İZMİR, Şirinyer semtindeki, Merkez Komutanlı içerisinde yer alan Şirinyer Askeri Cezaevi, son 5 yılın en çok adı anılan yerlerinden birisi haline geldi. Balyoz'dan, Ergenekon'a, askeri casusluk davasına kadar yüze yakın subay ve general, çeşitli suçlamalarla bu cezaevine girdi. Ancak 17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından, gerek ağır ceza mahkemelerinin yapısının değiştirilmesinden, gerekse de Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararından sonra, bu cezaevinde kalan asker tutuklular, serbest bırakılmaya başlandı.
İlk olarak Balyoz Davası tutukluları serbest bırakıldı. Ardından da İzmir merkezli gizli bilgi ve belge bulundurma davasının muvazzaf subayları salıverildi. Cezaevinde İstanbul merkezli gizli bilgi ve belge bulundurma davasından hüküm giymiş olan Emekli Deniz Kurmay Albay Koray Eryaşa ise, infazını tamamladıktan sonra dün tahliye edildi. Son tahliyeden sonra Şirinyer Askeri Cezaevi'nde kalan tek tutuklu subay ise, Deniz Yarbay Tamer Çetin oldu.
Artık cezaevinde tek başına kalan Yarbay Çetin, İstanbul merkezli gizli belge bulundurma davasında 43 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubuyla 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanıp 8 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Verilen cezaların, Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi'nce onanmasının ardından, Çetin ve diğer hükümlü askerler, 6 Ocak 2014'ten itibaren AYM'ye bireysel başvurularda bulundu. Başvurular, aradan geçen 11 aya rağmen sonuçlandırılmadı. Konuyla ilgili bir süre önce ise, raportörlerin, görüşlerini hazırlayıp, yüksek hakimlere gönderdikleri öğrenildi.
Bu arada, 43 hükümlüden 2'si Balyoz Davası'ndan yattığı süre göz önüne alınıp tahliye edildi, 35 kişi hakkında ise yakalama kararı olduğu açıklandı. Şirinyer Cezaevi'nde tek kalan Yarbay Tamer Çetin'in yanı sıra, aynı davadan Albay Necmi Yıldırım Ankara'da, Astsubay Adnan Yılmaz ve Uzman Çavuş Alpay Aksu ve kadın sivil memurun ise Eskişehir'de bulunduğu öğrenildi.
"TEK GÜVENDİĞİMİZ MERCİİ AYM"
Cezaevinde Yarbay Tamer Çetin'in tek kalmasının ardından en büyük üzüntülerden birisini ise, eşi İngilizce öğretmeni Güfran Çetin yaşadı. Tek güvendikleri mercinin Anayasa Mahkemesi olduğunu söyleyen Çetin, “Ben bir öğretmenim ve okulda doğal olarak zaman zaman öğrenciler arasında kavga, anlaşmazlık gibi sıkıntılar olabiliyor. Bu gibi durumlar öğretmenin hemen harekete geçmesini, öğrencileri dinleyerek anlaşmalarına yardımcı olmalarını, gerekirse rehberlik biriminden de destek alarak sorunu çözmesini gerektiren acil durumlardır. Sıkıntı yaşayan öğrenci karşınızda ağlarken, incinmişken ve sizden yardım beklerken, siz başka bir öğrenciye dönüp ona 'ödev teslim tarihiniz şudur' diyemezsiniz. İstanbul askeri casusluk davasında da, özgürlükler haksız yere ve hukuksuzca çalınmışken, 1 aydır AYM'den adil bir karar beklediğimiz sırada, maalesef AYM aciliyeti olmayan başka başka kararlara imza atıyor. İşte bunu anlamakta zorlanıyoruz. Şu anda tek güvenebileceğimiz merci AYM ve adalet geç de olsa bir tek oradan gelebilir. Haşim Kılıç'ı görevini yapmaya davet ediyorum. Benim eşim artık tek başına orada kaldı. Eskiden arkadaşları vardı ve onlarla birbirlerine destek oluyorlardı. Şimdi ise, bir başına ve psikolojik olarak da bundan etkileneceğine inanıyorum. Bizlere bunu yaşatmasınlar ve biran önce kararlarını vermelerini bekliyoruz" dedi.
AYM bu süreçte lehte karar vermezse Yarbay Çetin 2020 yılının ekim ayına kadar cezaevinde kalacak.