KCK ana davası kapsamında 2009'da tutuklanan, cezaevinde iken 2011 seçimlerinde Şırnak Milletvekili seçilen ve 2014 yılında cezaevinden çıkan Irmak, bu kez Hakkari Milletvekili iken yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanmış oldu.
Milletvekili dokunulmazlığının TBMM tarafından kaldırılmasından sonra haklarında yürütülen soruşturmalar kapsamında 4 Kasım'da gözaltına alınan ve bir gün sonra tutuklanan HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak, 2009 yılında yürütülen KCK operasyonları kapsamında KCK ana davasından tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Cezaevine konuldu.
Irmak, cezaevinde iken partisi BDP tarafından Şırnak'ta bağımsız milletvekili adayı gösterildi ve seçilerek milletvekili oldu. Anayasa Mahkemesinin 5 yıllık tutukluluk süresi ile ilgili kararından sonra Irmak, 4 Ocak 2014'te Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile tutuklu diğer 3 milletvekili ile birlikte tahliye edildi.
MİLLETVEKİLİ İKEN CEZAEVİNE GİRDİ
Cezaevinden çıktıktan sonra TBMM'deki yasama faaliyetlerine katılan ve bir dönem Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eş başkanlığı da yapan Selma Irmak, 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde bu kez HDP'den Hakkari milletvekili olarak meclise girdi.
TBMM'de milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasından sonra Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında geçen 4 Kasım günü gözaltına alınan HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak bir gün sonra çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliğinde, 'Silahlı terör örgütü üyeliği' ve 'Terör örgütü propagandasını yapmak' suçlarından tutuklandı. Daha önce cezaevinde iken milletvekili seçilen Selma Irmak, bu kez milletvekili olarak cezaevine girmiş oldu.
IRMAK'IN TUTUKLULUĞUNA İTİRAZ EDİLDİ
Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 4 Kasım'da gözaltına alınan ve 5 Kasım'da çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanan HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak'ın tutukluluğuna avukatı tarafından itiraz edildi.
Avukatı Erhan Ürküt, Hakkari Sulh Ceza Hakimliğine bugün verdiği 17 sayfalık itiraz dilekçesinde, tutuklanmasına gerekçe gösterilen konuşma ve açıklamalarının müvekilinin siyasi kimliğinin getirdiği sorumluluk gereği yaptığı konuşmalar ve açıklamalar olduğunu belirterek, daha önce Anayasa Mahkemesinin kapatılan BDP'li bir yönetici ile ilgili verdiği karara da atıfta bulunduğunu söyledi.
(DHA)