İZMİR - GÜLCAN KAPLAN - Foça Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda topluma kazandırma projesi kapsamında meslek öğrenen mahkumların "Fo-Ce" markasıyla ürettiği süt ürünleri, yumurta, sebze ve meyveler beğeni topluyor. Modern tesislerde üretilen, temizlik ve hijyen koşullarına bütün aşamalarda özen gösterilen ürünlere hiçbir katkı maddesi yer almıyor. 12 dönümlük araziye kurulu cezaevinin bahçesinde sebze meyveler ziraat mühendisleri ile veterinerler, mandıradaki süt ürünleri de gıda mühendislerinin denetiminde üretiliyor. Katkı maddesiz ve doğal peynirler, yoğurtlar, antibiyotik ve hormonsuz yumurtalar "Fo-Ce" markasıyla Adalet Bakanlığı kurumlarında ve İzmir’de belli noktalarda satışa sunuluyor, talep halinde İzmir dışındaki kurumlara da gönderiliyor. Ürünler kantinlerde birkaç saat içinde tükeniyor. Kurumda çalışan iki ziraat mühendisinden biri olan İsmet Elver, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahkumların 12 dönümlük cezaevi arazisinde yem bitkileri, meyve-sebzecilik ve seracılık yaptığını, seralarda ve açık arazide kış mevsiminde enginar, lahana, karnabahar, brokoli gibi pek çok sebzeyi yetiştirdiklerini söyledi. Seralarda ve açık arazide domates, salatalık, biber, patlıcan, fasulye yetiştirdiklerini anlatan Elver, kar amacı gütmediklerini belirterek, "Asıl amaç elbette ki hükümlülere meslek edindirmek, olanların da kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak" dedi. İki ziraat mühendisi ve bir teknisyen eşliğinde hormon kullanmadan, kendi hayvanlarından elde ettikleri gübreyi kullandıklarını ve kimyasala yer vermediklerini ifade eden Elver, "Tarımsal ilaç kullanımında süre önemli. Bu sürelere uyuyoruz. Diyelim ilaçladık, bir ay boyunca hasat edilmemesi gerekiyorsa o süreye kesinlikle dikkat ediyoruz" diye konuştu. - "Zeytinyağının asidini düşürmek için işlem yapmıyoruz" İsmet Elver, 3 bin 300 zeytin ağacından elde ettikleri zeytinleri yağa çevirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: "Hiçbir kimyasal işlemden geçirmeden, tamamen saf, doğal sızma zeytinyağı üretiyoruz. Bizi diğer işletmelerden ayıran en büyük özellik bu, he bir fabrikasyon işlemden geçmiyor. Fabrikalarda yüksek asitli yağlar kimyasal işlemden geçirilerek düşük aside dönüştürülebiliyor. Burada böyle bir şey söz konusu değil. Sıkımda elde ettiğimiz yağın aside ne ise paketlediğimizin asidi de odur." Bu sene ülke genelinde zeytin rekoltesinin düşük olduğunu, bu yüzden fiyatın artığını aktaran Elver, "Fo-Ce" markalı zeytinyağlarının bir litrelik ambalajının 10 buçuk, iki litrelik ambalajının 20, 5 litrelik ambalajının da 50 liraya satışa sunulduğunu sözlerine ekledi. - "Yoğurt ve peynirler ev yapımı gibi" Mandırada görev yapan gıda mühendisi Sevim Cancı ise mahkumların ürettiği süt ürünlerinin büyük beğeni topladığını, özellikle yoğurtların evde hazırlananlar kadar lezzetli olduğunu vurguladı. Cancı, "Biz ticari işletme değiliz. Amacımız eğitim ve hükümlüleri ıslah etmek. Bu sebeple herhangi bir ticari amaç, kar amacı olmadığı için dışarıdaki birçok hileli üretime burada gerek duyulmuyor. Önceliğimiz eğitim. Hiçbir katkı maddesi, koruyucu madde kullanmıyoruz. Kullanımına izin verilen gıdaya uygun renk maddeleri bile kullanmıyoruz" şeklinde konuştu. Sevim Cancı, günlük 2 buçuk ton sütü kendi büyükbaş hayvanları elde ettiklerini, geri kalanını çalıştıkları iki köy kooperatifinden temin ettiklerini kaydetti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz