YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Cezaevinin yolu sorunlu aile ve kötü arkadaştan geçiyor

Cezaevlerinde mahkumlarla görüşülerek yapılan araştırma, birden fazla cezaevine giren suçluların; sorunlu ailelerde yetiştikleri, ailede suçlu...

Cezaevlerinde mahkumlarla görüşülerek yapılan araştırma, birden fazla cezaevine giren suçluların; sorunlu ailelerde yetiştikleri, ailede suçlu bireylerin olduğu ve daha çok suçlu akran grubuna sahip oldukları belirlendi. Araştırma, bu kişilerin suça bulaşma yaşlarının da küçük olduğu, uyuşturucu madde kullandıkları ve daha az dindar olduklarını da ortaya koydu.

Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zahir Kızmaz tarafından "Cezaevine girme sıklıklarına göre suçlular" üzerinde yapılan bir araştırmada dikkat çekici veriler elde edildi. Elazığ E Tipi Cezaevi'ndeki suçlular üzerinde gerçekleştirilen araştırmada, ilk kez cezaevine giren 40 kişi ile birden çok cezaevine giren 40 kişinin durumu incelendi. Araştırma kapsamında ele alınan her iki suçlu kategorisi içerisinde genelde hırsızlık, gasp ve cinayet suçuna karışan tutuklu ve hükümlüler bulunuyor.

SUÇLULARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ: FAKİR, EĞİTİMSİZ VE BEKAR

İki suçlu kategorisinde yer alan suçluların en çok benzerlik gösterdikleri konuların başında ise sosyo-ekonomik düzey (düşük bir ekonomik profil sergileyen ailelere mensup olma), medeni durum (bekar olma), ikamet yeri (en çok ilde ikamet ettikleri) ve öğrenim düzeyi (ilkokul mezunu olmaları ve okulu terk etmeleri) geliyor.

İki suçlu grubu arasında saptanan en belirgin farklılıklar da cinsiyet, suç işlemeye başlama yaşı, aile ve arkadaş bireylerinin suçluluk durumu, göç etme, dindarlık düzeyi, uyuşturucu kullanma, pişmanlık duyma oranlarında ve cezaevi sonrasına ilişkin tekrar suç işlemeye ilişkin görüşlerde ortaya çıktı.

İKİNCİ KEZ CEZAEVİNE GİREN KADIN SUÇLU YOK
Araştırmada cezaevine giren suçlular arasında birden çok kez cezaevine giren hiçbir suçlu kadına rastlanılmadı. Sıklıkla cezaevine giren suçluların diğer suçlu grubuna kıyasla daha erken yaşlarda suç işlemeye başladıkları saptandı. İlk kez cezaevine giren suçluların suça başlama yaşı daha çok 18 yaşından sonraki döneme denk gelirken; birden çok kez cezaevine giren suçlularda suç işlemeye başlama yaşı 18 ve daha küçük yaş kategorisinde gerçekleşiyor. Erken yaşlarda başlanan suçluluk ve aynı şekilde bu yıllarda suç işleme frekansının yoğunluğu, suçluluk eğilimini güçlendirici yönde etki ediyor. Bu da suçun alışkanlık oluşturmasına ve dolayısıyla suç kariyerinin uzun sürmesine neden olabiliyor.

AİLEDE BAŞKA SUÇLUNUN OLMASI SUÇ İŞLEMEYİ ETKİLİYOR
Birden fazla sayıda cezaevine giren suçluların, ilk kez cezaevine giren suçlulara kıyasla daha fazla oranda, ailede başka suçlu bireylerin var olduğunu (yüzde 26.5'e karşılık yüzde 73.5) belirttiler. Cezaevine girme sıklığı fazla olan suçlular, daha çok ailelerinin kendilerine kötü davranışlar kazandırdıklarını belirttiler (yüzde 82.5). Bu bulgular, ailede başka suçlu birey-bireylerin olmasının ve aile bireylerinin olumsuz tutumlara sahip olmasının, bireylerin suçluluk süreçlerinde etkili olduğunu gösteriyor. Cezaevi öncesi suçlu arkadaşlara sahip olma açısından her iki suçlu grubu arasında çok büyük oransal bir fark dikkat çekiyor. Cezaevine girme sıklığı fazla olan suçluların ilk kez cezaevine giren suçlu grubuna kıyasla daha çok suçlu arkadaşa sahip oldukları tespit edildi (yüzde 33.3'e karşılık yüzde 66.7). Aynı şekilde ilk kez cezaevine giren suçluların sadece yüzde 42.5'i suçlu arkadaşa sahip olduklarını ifade ederken, çok sayıda cezaevine giren suçlularda bu oran yüzde 85 olarak gerçekleşti.

DİNDARLIĞIN SUÇ İŞLEMEYE ETKİSİ

Araştırmada, suç işlemede göçün de etkili olduğu ortaya çıktı. Birden çok cezaevine giren suçlular içerisinde göç ettiklerini belirtenlerin oranı, ilk kez cezaevine giren suçlulara kıyasla yaklaşık iki katı (yüzde 34.8'e karşılık yüzde 65.2). Suçlular arasında gözlemlenen diğer bir farklılık da suçluların dindarlık düzeylerinde ortaya çıktı. Araştırmada elde edilen bulgular, ilk kez cezaevine giren suçluların birden çok kez cezaevine giren suçlulara kıyasla daha dindar oldukları yönünde. Bu saptama, "Bireylerin suç işleme ve cezaevine girme sıklıklarının artmasına paralel olarak onların dindarlık düzeylerinde de bir azalma eğiliminin ortaya çıktığı." şeklinde yorumlanıyor. Cezaevine girme sıklığı fazla olan suçluların ilk kez cezaevine giren suçlu grubuna kıyasla daha çok uyuşturucu ve alkol gibi bağımlılık yapıcı maddeleri kullandıkları da tespit edildi. Görüşmeler esnasında, cezaevine girme sıklığı fazla olan suçluların uyuşturucu ve alkol kullanma alışkanlığının onların kriminal yaşam tarzlarının önemli bir unsuru haline geldiği gözlendi.

Birden çok kez cezaevine giren suçlular, diğer suçlu grubuna nispeten daha az pişmanlık duyduklarını belirttiler. Cezaevine girme sıklığı fazla olan suçlular, ilk kez cezaevine giren suçlulara kıyasla "aynı şartların oluşması durumunda tekrar suç işleyebileceklerini" belirtenler oransal olarak daha yüksek. Birden çok kez cezaevine girenlerde bu oran yüzde 73.3, ilk kez cezaevine girenlerde yüzde 26.7. Aynı şekilde birden çok kez cezaevine giren suçluların yüzde 55'i, ilk kez cezaevine girenlerin de yüzde 20'si tekrar suç işleyebileceklerini belirttiler.

İLK İŞLENEN SUÇ HIRSIZLIK

Araştırmanın değerlendirmesinde, "Bu durum, birden çok kez cezaevine giren suçluların suç işlemeye daha çok eğilimli hale geldikleri veya suçu alışkanlık edindiklerini gösteriyor. Suçu alışkanlık edinmek veya çok sayıda cezaevine girip çıkmak, suç eylemlerini sonlandırmayı güçleştirmektedir. Bu güçlülük cezaevinin caydırıcılık düzeyini de azaltmaktadır. Bu husus da cezaevine girme sıklığı fazla ola suçluların daha çok kriminal bir eğilim sergiledikleri anlamına gelmektedir. Hiç kuşkusuz cezaevi suç işleme üzerinde önemli ölçüde caydırıcılık işlevini gören bir kurumdur. Ancak bu caydırıcılık her suçlu için aynı düzeyde değildir. Bu nedenle cezaevinin caydırıcılığı; işlenen suç türüne (hırsızlık, cinayet, uyuşturucu kullanma v.b), suçlu kategorilerine (kronik suçlu veya ilk kez suç işlemiş), alınan ceza veya mahkumiyet süresine, cezaevi sonrası topluma başarılı giriş yapabilme kabiliyeti ve olanağına, cezaevine alışma ve cezaevlileşme düzeyine bağlı olarak değişmektedir. Suçluluğun süreklilik arz etmesi, cezaevine girme sıklığı ile de alakalıdır. Araştırma grubunda yer alan birden çok kez cezaevine giren suçluların cezaevine girme sıklıklarının fazla olması da (yüzde 62.5'i dört ve daha fazla sayıda, yüzde 27.5'i de üç kez cezaevine girmişlerdir) onların suçluluk yapılarının devam etmesinde son derece etkilidir. Bu nedenle gelecekte yeniden suç işlemede, geçmişteki suçluluğun yoğunluk düzeyi önemli bir belirleyendir." deniyor.

Birden çok kez cezaevine giren suçluların önemli bir oranın ilk işledikleri suçun ağırlıklı olarak hırsızlık suçu olduğu ve bunu ikinci sırada gasp suçunu işlemiş olanların izlediği tespit edildi. Hırsızlık ve kısmen de gasp suçlarını işleyenlerin, cinayet suçlularına kıyasla "daha erken yaşlarda suç işlemeye başladıkları, daha suçlu akran gruplarına sahip oldukları, daha çok geçmişte aileye ilişkin sorunlar yaşadıkları, eve düzenli gitmedikleri, öğrenim hayatlarının okulu terk etme ile son bulduğu, daha çok uyuşturucu kullandıkları, işledikleri suçlarından dolayı daha az pişmanlık duydukları, işleyip de ceza almadıkları veya ortaya çıkmayan suçlarının daha çok olduğu belirlendi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler