YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

CHP Artvin Mitingi

ARTVİN (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Siyaset benim dayım, teyzem, yeğenim, amcamın oğlu, oğlum zengin olsun diye yapılmaz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Siyaset benim dayım, teyzem, yeğenim, amcamın oğlu, oğlum zengin olsun diye yapılmaz. Siyaset vatandaşın derdini çözmek için yapılır" dedi. Kılıçdaroğlu, partisince Artvin Valiliği önünde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Artvin'in yeşil bir doğaya sahip olduğunu, yeşili, doğal güzelliği görmek isteyenlerin Artvin'e gelmesi gerektiğini belirterek, "yeşili karartmayacağız, madene izin vermiyorsunuz, izin vermeyenlere teşekkür ediyorum. Bu kadar güzel bir kent yaşatılmalı. Doğasıyla güzelliği ile yaşatılmalı, siz mücadele ettiğiniz sürece unutmayın biz CHP'liler olarak hep yanınızda olacağız. Artvin'i korumak, yeşili korumak için. Dünyanın en güzel kentinde yaşıyorsunuz, barış içinde yaşıyorsunuz. Bundan da son derece mutluyuz" diye konuştu. Miting alanındaki afişleri okuyan Kılıçdaroğlu, "Bir sürü afiş var, 'Alo Fatih yayını kes, burası çok kalabalık'. İlk afiş öyle. Siz acaba hayatınızda bir başbakanın herhangi bir televizyon kanalına telefon edip şu yayını kesin, şu alttan geçen cümleyi kaldırın diyebileceğini düşünüyor musunuz? İnanın hiç düşünmedim. Yanlış bir şey olsa dersiniz ki bu yanlış, doğrusu budur dersiniz ama ilk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir başbakan telefon açıyor, 'yayını kesin' diyor. Niye bunu söylüyor. Halk doğru bilgilenmesin diye söylüyor. Ya halk uyanırsa ne olur? Halk uyanırsa sen o koltukta oturamazsın" dedi. Siyasetçinin halka örnek olmak zorunda olduğunu vurgulayan Kılıcdaroğlu, "Bizim görevimiz odur. Siyaset bireysel zenginleşme aracı değildir, aile boyu zenginleşme aracı değildir, siyaset halka adanmışlıktır. Ben halkın sorunlarını çözeceğim diye siyaset yapıyoruz. Her kuruşun hesabını halka vereceğiz diye biz siyaset yapıyoruz. Siyaset benim dayım, teyzem, yeğenim, amcamın oğlu, oğlum zengin olsun diye yapılmaz. Siyaset vatandaşın derdini çözmek için yapılır" diye konuştu. -Yeni bir ses kaydı iddiası Gelişmeleri anlamakta zorlandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, dün internete Başbakan Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen bir ses konuşmayı eliştirerek, "Yahu sen hakim misin, değilsin. Sen yargıya nasıl müdahale edersin. Sen yargıya müdahale edersen adalet denen bir duygu ortada kalır mı? Mahkemeler tarafsız olur mu? Bugün diyor ki 'ben Adalet Bakanı ile konuşmayacak mıyım? Sevgili Başbakan, ben sana söylüyorum, Adalet Bakanı ile konuşabilirsin ama 'o davada mahkum olsun' diyemezsin. Davada mahkum edeceksin demek sen hakimi boşver, ben sana talimat verdim, gereğini yap demektir. Böyle adalet olmaz. Böyle adalet istemiyoruz. Bizim istediğimiz adalet milletin vicdanıdır. Millet kabul etmezse biz ona adalet demeyiz. Biz neden bunun üzerinde daha fazla duruyoruz. Bu olay hırsızlık olayından çok daha önemlidir. Birisi hırsızlık yaptığı zaman sonuçta mahkemeye çıkar ama mahkeme hırsızı koruduğu zaman orada tuz kokmuş demektir, orada adalet olmaz. Orada daha tehlikeli bir şey var demektir. O nedenle bunun üzerinde duruyoruz. Devlet kanun yapar, parlameto yapar bu kanunları. Parlemontedon çıkan kanunlara herkes uyar. Genel başkan olarak benim de ayrılacağım yok, ben de uyarım. Vatandaş, berberiydi, kasabıydı, manavıydı, işçisiydi memuruydu herkes uymak zorundadır. Kimsenin bir ayrıcalığı yoktur. Hele hele Başbakanların hiç yoktur. İhaleye fesat karıştırılamaz." Çocukluğumda anne ve babasının kendisine bir şey öğrettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Eminim hepinize de öğretmiştir. Bu ülkenin temel kurallarından birisidir bu. Hepimizin inancının ana ögesidir bu. Bize şunu öğrettiler, 'oğlum kul hakkı yemeyeceksin' dediler ve biz böyle yetiştik. Şimdi sen kalkıyorsun ihaleye müdahale ediyorsun, ona değil buna ver diyorsun. Sen ihale verdiğin adama bir şey daha diyorsun. Sana ihale verdim TÜRGEV'e para vereceksin. TÜRGEV ne, bu ailenin kurduğu vakfın adı" diye konuştu. Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında 17 Aralık sabahı geçtiğini iddia edilen telefon görüşmelerinden bahseden Kılıçdaroğlu, "Şimdi ben Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum. Herkes elini vicdanına koyup bir karar versin. Hangi ülkenin başbakanı oğluna telefon edip oğlum evdeki paraları sıfırlayın der. Bu paralar helal paraysa zaten bir şey demezsiniz. Eğer haram paraysa sen o koltukta oturamazsın" dedi. İddianamelerin geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bir iddianameden okuyorum. 4 bakandan birisi, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan iddianamede 28 kez toplam 52 milyon dolar rüşvet almış. 1 değil, 2 değil, 28 kez 52 milyon dolar almış. Ben söylemiyorum devletin savcısı söylüyor" diye konuştu. Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen konuşmayı da anlatan Kılıçdaroğlu, kayıtların mahkeme kararıyla yapıldığını belirtti. Kılıçdaroğlu, "Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun ve bir düşünün, nasıl oluyor da bir bakanın çocuğunun evinde 7 kasa olur, para sayma makineleri olur ve birkaç kuruş olur ve o birkaç kuruşun da 1 trilyon olduğu gerçeği ortaya çıkar" dedi. Kahramanmaraşta bir çocuğun 17 lira çaldı diye 17 ay hapis yattığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Trilyonları götüren, paraları sıfırlamak isteyen, evindeki paraları dağıtıldıktan sonra 30 milyon avro kalan insanlar, hepsi serbest kaldı. Şimdi aranızdalar" diye konuştu. Eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile ilgili iddialarda da bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Onun götürdüğü biraz mütevazi. Bize göre büyük para da ona göre kabak çekirdiği. Bu da 3 seferde 1,5 milyon dolar götürmüş. Araştırdık neden buna bu kadar az vermişler acaba. Buna rüşvet çikolata kutusunda gidiyor da ondan. Her seferinde 500 bin dolar sığıyor. Bunu da ben söylemiyorum. Bunu Rıza Sarraf söylüyor. Çikolata kutusuna koyun, 500, 500 gönderin diyor. Sarraf kim, yabancı birisi. Devletin 4 bakanını satın alan birisi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez 4 bakanı satın alan bir rüşvetçi var. Hepimiz bunun üzerinde durmak zorundayız." CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen konuşmanın Telekominakayon İletişim Başkanlığı olduğunu belirterek, "Türkiye'de bütün telefonların hangi saatte kiminle konuştuğunu tespit eden tek merkez. O kaydı, 17-18 Aralık görüşmelerini yayınlayın. Sen başbakansın, madem sahte diyorsun çıkan konuşmaları, biz de diyelim ki başbakana iftira atıyorlar. Çıkarıyor mu? Çıkarmıyor" dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler